Düşünce Hızında Çalışan, Yaşayan Deha: Bill Gates

0
893

Gates’in temel ilkesi şu: “Aklıma koyduğum her şeyi yapabilirim.” Kendine duyduğu bu güven ve bilgisayar işletim sistemleri tasarlama yeteneği onu Amerika’nın en genç dolar milyarderi yapar. Gates, bilgisayarların kapasitesini insan beynini geride bırakacak derecede geliştirmeye çalışırken, Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov da beynin gücünü göstererek insanlık adına onur savaşı verir.
Azim ve Yoğunlaşma
Gates, geçmişin parlak mucitlerinden farklı olarak, mali işlerini de büyük zekâ ve yetenekle sürdürür. Gates’in servetinin temelinde ‘Windows’ ve ‘MS DOS’ yazılımları yer alır. Şu anda Amerika’nın en zengin ikinci kişisi olan Gates, 2200 elemanını da dolar milyoneri yapmıştır. İşin ilginç yanı …

 

 

Güngör ÖZYİĞİT
bilgi@gencgelisim.com

 

Gates’in temel ilkesi şu: “Aklıma koyduğum her şeyi yapabilirim.” Kendine duyduğu bu güven ve bilgisayar işletim sistemleri tasarlama yeteneği onu Amerika’nın en genç dolar milyarderi yapar. Gates, bilgisayarların kapasitesini insan beynini geride bırakacak derecede geliştirmeye çalışırken, Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov da beynin gücünü göstererek insanlık adına onur savaşı verir.

Azim ve Yoğunlaşma
Gates, geçmişin parlak mucitlerinden farklı olarak, mali işlerini de büyük zekâ ve yetenekle sürdürür. Gates’in servetinin temelinde ‘Windows’ ve ‘MS DOS’ yazılımları yer alır. Şu anda Amerika’nın en zengin ikinci kişisi olan Gates, 2200 elemanını da dolar milyoneri yapmıştır. İşin ilginç yanı, servetinin mirasa değil, zekâsına, daha doğrusu dehâsına dayanıyor olmasıdır.

Onun sebat ve yoğunlaşma yeteneği olağanüstüdür. Ocak 1975’de, Altair Computer için sadece beş günde, BASIC bilgisayar dilinin yeni bir versiyonunu geliştirip yazar. Böyle bir işi normal bir ekibin altı ayda bitirebileceği söylenir.

 

İş=Eğlence
Çoğu kişi, onu işkolik olmakla suçlar. Oysa pek çok dâhi gibi iş onun için eğlence anlamına gelir. Yaşamında işi zevk alınacak bir eylem olarak görmesi onun dehâsının bir başka belirtisidir.

Dünyanın en büyük kişisel bilgisayar yazılım üreticisi Microsoft’un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Bill Gates, Bilgi Çağı’nın başlatılmasında baş rolü oynar. “Düşünce Hızında Çalışmak” kitabında, tıpkı yaşayan bir organizma gibi, bir kuruluşun da ancak ihtiyaç duyulan bölümlerine istenildiği zaman bilgi ileten bir sinir sistemi varsa düzenli çalışabileceğini anlatır.

Basit Ama Güçlü Bir İnancım Var
“Düşünce Hızında Çalışmak” dijital sinir sistemimizin, bütün sistem ve süreçleri ortak bir altyapı üzerinde nasıl bir araya getirebileceğini, bilgi nehirleri oluşturup kuruluşlara verimli olma, genişleme ve kazanç sağlamada nasıl dev adımlar atılabileceğini gösterir.

“Basit ama güçlü bir inancım var.” diye yazan Gates, sözlerini şöyle sürdürür: “Kazanmanız ya da kaybetmeniz bilgiyi nasıl topladığınıza, nasıl yönettiğinize ve nasıl kullandığınıza bağlı.” Düşünce hızıyla çalışmak insana kazanmanın ve kazandırmanın kapılarını açar. 1980’li yılların kalite, 1990’li yılların yeniden yapılanma dönemi olduğuna değinen Bill Gates, 2000’li yılların hız yılları olacağını belirtir.

Dijital çağda “bağlanabilirlik” sadece iki ya da daha fazla insanın ilişkiye sokulmasından çok daha geniş bir anlam taşır ona göre. İnternet bilgi paylaşımı, işbirliği ve ticaret için yeni bir evrensel alan yaratır. Ayrıca, bilgilere ulaşma ve ortak ilgi alanları olanları bir araya getirebilme yeteneği de yepyeni bir olgudur.

En Güçlü Araç: Bilgi

Dijital Sinir Sistemi, Gates’in tanımıyla, insan sinir sisteminin şirket seviyesindeki dijital karşılığıdır ve kuruluşun doğru yerlerine, doğru zamanda ve iyi yapılanmış bilgi akışını sağlar. Gates’e göre insanlara yetki ve sorumluluk verebilirsiniz; ama bilgi olmadan bütün bunlar yararsızdır. Bilgi en son ve en güçlü araçtır.

Bill Gates, insanı insan yapan yanı ile ilgili olarak şunları yazar: “İnsanoğlu en büyük hayvan değildir. En hızlı ya da çabuk olanı da değildir. Görme ve koku alma bakımından bizden çok üstün olanlar var. Doğadaki bu kadar vahşi yaratık arasında, nasıl hayatta kaldığımız şaşırtıcıdır. Hayatta kalıp gelişmemizi beynimize borçluyuz. Geliştik ve aradaki boşlukları doldurduk. Alet yapımını, barınak inşasını, tarımı bulmayı, hayvanları evcilleştirmeyi, uygarlık ve kültür geliştirmeyi, hastalıkları önleyip tedavi etmeyi öğrendik. Araçlarımız ve teknolojilerimiz çevremizi biçimlendirmemize yardımcı oldu. Ben iyimser biriyim. Gelişime inanırım. Tarihte herhangi bir zaman yerine, şimdi yaşıyor olmayı tercih ederim.”

O, geleceğe umutla bakar: “Dijital çağı yakalayarak olumlu etkilerini hızlandırabilir, özel yaşam, varlıklı-varlıksız gibi çelişkileri çözümleyebiliriz. Dijital çağın nimetlerinden hepimiz yararlanacağız. Daha iyi mallar ve hizmetler alacağız. Daha fazla seçenekle karşılaşacak, daha az para ödeyeceğiz. Böyle bir dünya doğmak üzere…”

 

 

 

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız