Evet, yanlış okumadınız. Gülümseyerek mutluluğu kat kat artırabilirsiniz. Bu bir terapi şekli. Hatta yurtdışında gülme terapisi klinikleri bile var ve sayıları her geçen gün artıyor. İçten bir gülümseme, ruhen olduğu kadar bedenen de insanı canlandırıyor.
Gülmenin faydaları bu kadarla da kalmıyor. Güldüğünüzde solunum güçlenip hızlanıyor. Vücut diğer zamanlara oranla dört kat daha fazla oksijen alıyor. Akciğerlerdeki nem azalıyor. Diyafram hareket ediyor, karın kasları geriliyor. Gülerken yaklaşık 300 kasımız çalışıyor, stres hormonlarının salgılanması engelleniyor. Kalp, dolaşım sistemi ile …
SİBEL YOLAK
sibelyolak@yahoo.com
Evet, yanlış okumadınız. Gülümseyerek mutluluğu kat kat artırabilirsiniz. Bu bir terapi şekli. Hatta yurtdışında gülme terapisi klinikleri bile var ve sayıları her geçen gün artıyor. İçten bir gülümseme, ruhen olduğu kadar bedenen de insanı canlandırıyor.
Gülmenin faydaları bu kadarla da kalmıyor. Güldüğünüzde solunum güçlenip hızlanıyor. Vücut diğer zamanlara oranla dört kat daha fazla oksijen alıyor. Akciğerlerdeki nem azalıyor. Diyafram hareket ediyor, karın kasları geriliyor. Gülerken yaklaşık 300 kasımız çalışıyor, stres hormonlarının salgılanması engelleniyor. Kalp, dolaşım sistemi ile merkezi sinir sistemi de hareketleniyor. Paul Ekmen, California Üniversitesi’nde gülme ile ilgili binden fazla kişi üzerinde yaptığı araştırmada farklı 18 gülme türü olduğunu saptamış.
İnsanlar sadece mutlu olduklarında gülmüyorlar. Kimi sinirden, kimi sıkıntıdan, kimi sempatik görünmek için gülüyor. Bazen hiçbir neden yokken gülen insanlar olduğu gibi, sinirden gülen, karşıdakini aşağılarcasına gülen, fotoğraf çektirirken poz vermek için gülen, üzüntüsünü içine saklayıp dışarı tebessüm eden insanlara da rastlarız. Bir de katıldığı toplantılarda etrafa yapay gülücükler dağıtan, dokunduğunuz an gıdıklanırcasına gülenler vardır.
Gülmek biraz da kişilikle ilgili. Size komik gelen olay başka bir insanı güldürmeyebilir. Her insanda değişik gülme tipleri vardır. Tebessüm şeklinde gülme, şuh bir kahkaha atarak gülme, kahkahalarla katılıp gülmek, ilginç sesler çıkararak gülmek, dişlerini göstermeden gülmek gibi…
Mutluluk Hormonunuza Sahip Çıkın
Az önce belirttiğim ‘gülme terapisi’ kliniklerinde bir grup insan bir araya gelerek komik fıkralar anlatıyorlar. Başlarından geçen komik hadiseleri paylaşıyor ya da komik bir film izliyorlar. Bazen de bir kişinin gülmeye başlamasıyla, diğer insanlar da kahkahalar atıyorlar. Yapılan değerlendirmelerde bu terapilere katılan kişiler, terapiden sonra daha sağlıklı ve daha mutlu olduklarını itiraf ediyorlar. Bir başka gülme terapisti, Amerika’da hastalarına şöyle bir tavsiyede bulunuyor: “Mutsuz olsanız bile sabah kalktığınızda aynaya bir bakın ve gülümseyin. Bunu birkaç kez tekrar edin. Mutlu olmasanız bile kaslar hareket ediyor, vücut çalışmaya başlıyor ve beyne mutluluk hormonu salgılaması için sinyaller yolluyor. Güldüğünüz zaman, vücut insanın mutlu olduğunu varsayarak serotonin hormonunu artırıyor.”
Mutluluk Kaynağı Yiyecekler: Çikolata, Muz ve Kırmızı Biber
Her gün aynada gülme egzersizleri yapın. Ayrıca komik filmler seyretmek, komik kitaplar okumak, komik arkadaşlarla bir arada bulunmak da sağlığa çok yararlı. Çikolata, muz ve kırmızı biberin de mutluluk artırıcı etkisi herkes tarafından biliniyor. Karbonhidratlar ve kuruyemişler de aynı etkiye sahip. Ben makarna, mercimek, fındık, çekirdek ve özellikle çikolata yediğimde kendimi çok mutlu hissediyorum. Fakat bu yiyeceklerden tutarlı ölçüde yemek gerek. Aksi taktirde mutlu olayım derken tombul olabilirsiniz… Sizler de kendi gülme terapistiniz olabilir, hem kendinizi, hem de etrafınızdakileri mutlu edebilirsiniz. Büyüklerimiz boşuna “bir kahkaha atan bir pirzola yemiş olur” dememiş. Sağlığa bu kadar yararı olduğunu öğrendikten sonra daha çok gülümseyin, gülümsetin. Bu işe hemen başlayın. Haydi gülümseyin!
bu yazılarda ilginizi çekebilir: