Devesiyle birlikte çölde ilerleyen bir bedevî, güçlükle yürüyen, sıcaktan dudakları kurumuş bir adama rastlar. Susuzluktan dili-damağı kuruyan adam, bedevîyi görünce, su ister. Bedevî, devesinden inerek, adama su verir. Suyu içen adam, aniden bedevîyi iter ve hemen deveye atladığı gibi kaçmaya başlar. Bu olaya şaşıran bedevî, adamın arkasından bağırarak: “Tamam, deveyi al, git. Ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!”
Bedevînin bu isteğini tuhaf bulan hırsız, biraz duraklayıp, nedenini sorar.
Bedevî, “Eğer anlatırsan, bu olay her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görürlerse, asla yardım etmezler.”
Hayata bakışımız bedevî gibi “deve” değil, kötülüğün yayılmaması olmalıdır.