İnsanlar, vermekle fakir düşeceklerini sanıyor, vermenin daha çok getireceğini anlamıyorlar. Hep yoksulluğu düşünerek daha da yoksullaşıyorlar. Bolluğa göre davranılırsa zenginlik, bolluk, bereket gelir. Boşluk doldurulur, bir verirseniz on alırsınız. Sonsuz zenginlik kaynaklarına yönelin. Kimseye göz dikmenize, kimseden bir şey çalmanıza ve kimse ile rekabet etmenize gerek yoktur. El değmemiş ve kullanılmamış kaynaktan beslenin. O kaynak herkese yeter ve orada olduğu gibi duruyor.
Kimse cimrilik yaparak ve masraflarını kısarak zengin olamaz. İsrafa kaçmamak şartıyla cömertlik yapmak, asla insanı daha yoksul yapmaz. Gerektiğinde cömertlik yapmayı ve vermeyi bilmeli. Böyle adamların çevresi ve tanıdıkları bol olur. Daha büyük imkânlara kavuşur. Cömert insan cesurdur. Cesur insan da büyük imkânlara kavuşmak bakımından avantajlıdır. Eski Arapların hasletlerinden biri de cömertlikti. Onlar, her şeyini verecek derecede cömertlik gösteriyorlardı.
Cömertlik, ancak cömert insanları görerek ve onlarla beraber yaşayarak öğrenilir. Cömertlik bir duygudur, bilgi değildir. Duygular yaratılamaz, kendiliğinden oluşur. Yalnız duygular sirayet edebilir. Birisinin size,“cömert ol” demesiyle cömert olmazsınız.Onu cömertlik yaparken görürseniz, bu sizde bir değişme ve gelişme meydana getirebilir fakat eğer önceden hazır olmazsanız, bu dahi size etkili olmayabilir. Bütün büyük adamlar cömerttir. Dinî kitaplarda, “Cömert,Allah’ın sevgilisidir.” yazmaktadır.
*
Cuma Özusan
Kaynak: Bilgece Yaşamak
www.gencgelisim.com
