SULTAN ABDÜLAZİZ

0
6

Babası: Sultan II. Mahmud
Annesi: Pertevniyal Sultan
Doğumu: 8 Şubat 1830
Ölümü: 04 Haziran 1876
Saltanatı: 1861- 1876

Sultan Abdülaziz, İstanbul’da doğdu. Ela gözlü, beyaza yakın kumral tenli, sert bakışlı ve top sakallıydı. Babasının gözetiminde çok iyi bir eğitim aldı ve kendini yetiştirdi. Hocası Akşehir’li Hasan Fehmi Efendi’den Arapça dersleri aldı. Çok iyi Fransızca konuşurdu. Şiire ve müziğe de ilgisi vardı. İyi ney çalardı. İnce duygulu, hassastı. Kendine ait besteleri vardır. Resim yapma kabiliyeti de çok üstün olan Sultan I. Abdülaziz, Osmanlı donanmasına ısmarlayacağı gemilerin planını bizzat kendisi çizmişti. Ok atmayı, ata binmeyi, avlanmayı ve özellikle güreşmeyi çok severdi. İsrafçı bir padişah olarak tanınmasına rağmen, çok sade giyinirdi.
Ağabeyi Sultan I. Abdülmecid’in vefatı üzerine otuz ikinci padişah olarak, 31 yaşında tahta çıktı. Babası öldüğü zaman dokuz yaşlarındaydı. Ancak ağabeyi Sultan I. Abdülmecid, onun eğitimine çok önem verdi. Şehzadeliği sırasında rahat ve korkusuz bir hayat sürdü. Ağabeyi Abdülmecid ile yakın ilişki içinde bulundu ve devlet yapısını, işleyişini yakından gördü. O’nun seyahatlerine de katıldı. Batı müziği yerine Türk müziği dinlemeyi, opera veya tiyatroya gitmektense orta oyununu seyretmeyi kendi kültür değerlerine sahip çıkmayı tercih etti.
Sultan Abdülaziz padişah olduğu dönemde devlet, Avrupalı devletlerin baskısı, Rusya’nın her fırsatı kollayarak amacına ulaşma politikaları uygulaması dönemini yaşıyordu. Bağımsızlığını elde eden Yunanistan da Girid Adası’nı kendine bağlıyacak uygulamaları devreye koymuş, adada çeşitli isyanlar çıkarmayı başarmıştı. İngiltere, özellikle Süveyş kanalının açılmasından sonra, Akdeniz’deki hayati çıkarlarının en önemli noktası olan Mısır’ı elde edecek uygulamalar içindeydi. Sultan Abdülaziz, Mısır’ı ziyaret etti ve devletin gücünü orada hissettirmek istedi. Sultan Abdülaziz, ikinci seyahatini Avrupa’ya yaptı. Paris, Londra, Viyana gibi önemli başkentlerde kaldı, çeşitli temaslarda bulundu.
Tanzimat’ın ilanı, batılılaşmanın, Avrupa ile daha yakın ilişkiler döneminin de başlangıcı oldu. Avrupa’dan kitaplar getirilip çevrildi, eğitim amacıyla hocalar dışarıya gönderildi ve özellikle askerî eğitim için de oradan hoca getirildi. Devlet idaresinin hukuka bağlı belli kurallar içerisinde yürütülmesine inanan Sultan,. Şuray-ı Devleti kurdu, yabancılara mülk edinme haklarının verilmesi sağladı. Yine bu dönemde eğitim, ortaokul ve liselerin açılması ile yaygın hale getirilmeye çalışıldı. Ülke meselelerinin çözümüne ilişkin, gizli-açık tartışma yapılan bir takım cemiyetler kurulmaya başlandı. “Yeni Osmanlılar” (Jön Türkler) gibi cemiyetler, yurt içinde ve yurt dışında gazete ve mecmualar yayımlayarak fikirlerini yaymaya çalıştılar. Ziya Paşa, Namık Kemal gibi güçlü kalemler de bu dönemde yetişti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız