Babası: Sultan III. Mustafa
Annesi: Mihrişah Sultan
Doğumu: 24 Aralık 1761
Ölümü: 28 Temmuz 1808
Saltanatı: 1789- 1807
Sultan III. Selim, İstanbul’da doğdu. Annesi Mihrişah Sultan, Gürcüdür. Babası Sultan III. Mustafa, kahinlere inanırdı. Yeni doğan oğlu Selim’in eşsiz bir cihangir olacağını söylemeleri üzerine, büyük bir sevince kapılmış, yedi gün yedi gece bayram yapılmasını emretmiştir. Sultan III. Selim, sarayda çok güzel bir şekilde yetiştirildi. Sultan III. Mustafa, kendisinden sonra oğlu şehzade Selim’in padişah olmasını istemişti. Ancak, babasından sonra padişahlığa amcası Sultan I. Abdülhamid getirildi. Sultan I. Abdülhamid, Şehzade Selim’i sarayda göz önünde bulunduruyor, ancak yine de onun eğitimine önem veriyordu.
Sultan III. Selim yirmi sekizinci padişah olarak, 28 yaşında Osmanlı tahtına çıktı. Rahat bir şehzadelik dönemi geçirdi ve çok iyi bir eğitim aldı. Genç yaşta musiki ile ilgilendi. Türk müziğini ve enstrümanlarını kullanmayı çok sevdi, daha sonraları besteler yaptı ve Türk Müziğine yeni makamlar kazandıracak kadar çalışmalarını geliştirdi. Yetişme döneminde devlet idaresinin işleyişini ve içinde bulunduğu siyasî, sosyal ve özellikle askerî durumun zamanla nasıl bozulduğunu yakından gördü. Devletin düzelmesinin kurumlarında, özellikle askerî alanda yapılacak yenileşme hareketiyle, ıslahat ile gerçekleştirilebileceğine inanıyordu. Özellikle ihtilal sonrası Fransa’daki gelişmeleri yakından izliyordu. Tahta çıktığında da iki ülke arasındaki ilişkileri düzeltecek temaslarda bulundu.
Sultan III. Selim, devlet idaresini teslim aldığında, Avusturya ile başlamış olan savaş devam ediyordu. Rus Ordusu ile Yaş bölgesindeki savaşta Avusturya arkadan sıkıştırınca “Fokşan Bozgunu” yaşandı. Kısa bir süre sonra da Belgrad elimizden çıktı. Önce Ziştovi ve 1792 de Yaş antlaşması imzalanarak bir müddet için savaş durumuna son verildi.
Sultan Selim, hemen ordu ve onun silah gücünü artırıcı çalışmaları başlattı. Nizam-ı Cedid adı verilecek yeni ordunun kurulması planları yapıldı. Orduyu eğitmek için Fransa ve İsveç’ten hocalar getirildi. Güvenilir devlet adamları imparatorluk topraklarını dolaşarak yeni asker kayıt işlerini bizzat kendi kontrollerinde yaptılar. Ordu’daki yenileşmeyi yakından bilen Fransa, bu fırsatı kaçırmadı. Mısır – İskenderiye’yi fethetmeye kalkıştı. Tarihimizin önemli bir yeni dönemi de böylece başladı. Akdeniz’deki Fransız tehlikesine karşı, Rusya ve İngiltere Osmanlı Devleti ile ittifak yaptılar. Rusya da hiçbir engelle karşılaşmadan sıcak denize indi.
Sultan Selim, tahttan inişine kadar gelişen iç olaylarla, isyanlarla, ordunun değişimini kabul etmeyenlerle mücadele etmek zorunda kaldı. Fakat dış tehdit de giderek büyüdü. Akdeniz’de yeni dengeler kuruldu, Fransız donanmasına karşı İngiliz donanmasının üstünlüğü kabul edildi ve Yunan isyanlarının da ilk tohumları atılmış oldu.
Sultan III. Selim, 1807’de Osmanlı padişahlığını Şehzade Mustafa’ya terk ettikten sonra 1 yıl daha yaşadı. Alemdar Mustafa Paşa Olayı sırasında, yeni padişahın adamları tarafından 1808’de öldürüldü. Cenazesi, Laleli Camii avlusunda, babası Sultan III. Mustafa’nın yanına defnedildi.
III. Selim’in ince uzun bir görünüşü, açık bir teni, çok derinden bakan gözleri ve siyah gür sakalı vardı. İyi şiir yazan bir şair ve bestekâr olduğu gibi iyi bir hattattı. Sultan III. Selim edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı. Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere asılmıştır. Arapça ve Farsça dillerini çok iyi konuşuyordu. Ülkenin imarıyla da ilgilenen Sultan Selim, Selimiye kışlasını ve bir de cami yaptırdı.