İÇ’te ve İŞ’te Mutluluk

Yazar:

5 Aralık 2007

714

Mutluluk: Sevinç ve esenlik halinde olmak. İç yapının huzurla donanması, esenlikle dokunması. Beklentilerin karşılanması, umutların yerini bulması. Kişinin kendine özgüveninin yeniden imarı ve keyfiyetin ispatı.
< < <
Mutluluk; hayatın her anında arzulanan, insana rahatlık ve esenlik duygusunu yaşatan, iç dünyanın imarıyla iş dünyasının başarıyla donanmasının mümkün olduğu, iş dünyasının başarısıyla iç mutluluğa giden yolun çok iyi korunduğunu görmek ve yaşamak!
İç dünyasında problemler, sıkıntılar, zahmetler, kırılganlıklar, çöküntüler, kırılmalar, dökülmeler, iç dinamiklerde dayanıksızlaşmalar, kendini yenileyememeler, ölümler yaşayanların hastalık teşhislerinin yapılması ve en kısa zaman diliminde aydınlık ve huzur sunan kişi, durum, olay, fikir ve haller dünyasına yolculukla kendilerine bir iyilik olacağını anlamalarından da geçiyor olabilir.
< < <
Ne olur, kişi kendisini sıhhatli kılsa;
sağlıklı bir iç dinamiğe sahip olsa!
Yılmasa, yıkılmasa!
Kırmasa, kırılmasa!
İncinmese, incitmese!
Üzmese, üzülmese!
Yermese, yerilmese!
Düşmese, düşürülmese!
Ölmese, öldürülmese!
Hastalanmasa, hastalandırmasa!
Hastalığını görse, hastalığını kabullense!
Teşhis ve tedavi olsa, kendini iyileştirse!
Kendini anlasa, kendine yatırım yapsa!
İçi de gülse, dışı da gülse!
İçini de imar etse, işini de güzel kılsa!
< < <
İş hayatı mutsuzluklarla şekillenmiş insanın tatminsizliğini iyi okumak gerek!
Başkalarını bahane etmeye sığınmış insanın kendinden kaçışını iyi anlamak gerek! Kendi gelişiminin önündeki en büyük engel kişinin kendisi olmaktadır. Birilerinin kendi önüne engeller koymasına takılmadan yaşaması ve işinin gereklerini hakkıyla yerine getirmesi gerekmektedir.
Birilerine işini pazarlamanın veya onların yaptığı işi çok iyi anlayıp anlamamalarının pek bir önemi olmasa gerek! Elbette her ikisi de bir arada olursa çok daha iyi olur, ama olmazsa ne olur? Dünyanın sonu mu gelmiştir? Felaket mi olmuştur?
Sizin işteki yeterliliğiniz ve kendi duruşunuzu sıhhatli yorumlamanız önemli değil midir?
Kendi işini geliştirmek için sürekli yenilenmek için çabalama oluş, doğru zamanda doğru işlerde araştırma yapıyor olma, yapılan işte belirlenen hedeflere doğru yol alma ve her hedefe ulaşmada yeni bir hedef bulup erimeyi yaşamama kişinin işteki tatminliği için olmazsa olmaz değil midir?
< < <
İç dünyasının dinamiklerini sağlıklı zeminlere oturtamamış insanların iş hayatlarının da darmadağın olduğunu görmek işten bile değil!
Bulundukları makamlarda bir şekilde, belli bir zamana kadar kalabilirler. İnsanlara hükmedebilirler. Ama kendilerini tedavi etmedikleri sürece belli bir zaman sonra işlerini de mahvedeceklerdir.
Tarihte, içini de işini de kaybeden insan örnekleri çokçadır.
İçsiz kalmış, ruhsuzlaşmış, heyecanını kaybetmiş, hayattaki amacından habersiz kalmış, bedenen ve ruhen dökülmüş insanların dışa yansıyan dünyasında da içteki problemlerin yüzeye çıkışını görmek mümkün olacaktır.
< < <
Thomas Edison’un yaşadığına kulak verelim. Edison’un, 6 bin deneme sonucunda başaramadığı ampul icadından sonra etrafındaki dostlarının vazgeçirmek için uğraşmalarına verdiği cevap harikadır: “6 bin kez yanlış yaptım. 6001’inciyi de deneyeceğim. Çünkü artık 6 bin tecrübem var ve bir daha o hataları yapmayacağım.”
Yılmak, yıkılmak yok!
Kendimize hiç bıkmadan, usanmadan yatırım yapmalı!
Kendimize yatırım yaptığımız oranda bize geri dönüşü olacaktır.
Emin olun, kendimiz için yaptığımız hiçbir güzellik boşa gitmeyecektir.
Bu hayatımızın her anında böyle olacaktır.
Kendimizi önemsemeli, kendimize değer vermeliyiz.
Kendimizi hem bedenen, hem ruhen mutlu kılmaya özen göstermeliyiz.
Bir de bakarız ki, hayatımız mutluluk ve güzellikle bezenmiştir. Ve yaşanılır bir hayat içerisinde olmuşuzdur!
İç’te ve İş’te mutluluğu hedeflemiş, kendine yatırım yapmakla hem kendi hayatına hem de etrafındakilerin hayatına değer katan insanlardan eksiğimiz ne ki, öyle bir gayret içerisinde olmak için çabamız olmasın!