Bütün popüler diyetlerde genellikle tek yönlü beslenme görülmektedir. Yani bir kısmında diyetten karbonhidratlar tamamen kesilerek yerini yağ almıştır. Bir kısmında sadece protein ağırlıklıdır. Bir kısmında çok düşük kalori seçeneği vardır ki genellikle bunlar bilim dışı zayıflama metotlarıdır. Bazılarında aynı gruptan olmayan yiyeceklerin bir arada alınmaması öğütlenmektedir ki bunun da yanlış olduğu görülmüştür.
Tamamen karbonhidratsız diyetler faydalı mıdır?
Hayır. Diyette muhakkak karbonhidrat olmalıdır. Beyin ve sinir sisteminin beslenmesi için günde 50-100 gr karbonhidrata ihtiyaç vardır. Ayrıca protein yıkımını ve kas erimesini de önlemiş olurlar Aksi takdirde kan şekerini korumak için protein yıkımı olur ve su açığa çıkar ve idrar ile su kaybı neticesinde zayıflama olur. Diyet bırakılınca ödem ve kilo alımı hızla gelişir.
Atkin’s diyetini tavsiye eder misiniz?
Hayır. Yüksek proteinli düşük karbonhidratlı bir diyettir. Ketoza neden olur. Yağ ve doymuş yağ açısından zengindir. İşe yaramalarının nedeni düşük kalorili olmalarıdır ama sağlıklı değildir. Yüksek proteinli diyetler uzun süre kullanılırsa kalsiüriye yatkın olanlarda böbrek taşlarına ve gizli böbrek yetersizliği olanlarda aşikar üremiye neden olabilir. Yüksek protein alımı ve glukoneogenezdeki (Proteinden vücutta şeker yapılması) artış nitrojen yükünü artırır ve idrar çıkışında artış yaparak dehidratasyona neden olur. Su kaybına bağlı kilo kaybı olur. Vitamin, antioksidan ve kalsiyum eksiktir. Yaşam boyu kullanılabilecek bir yaklaşım değildir.
Düşük proteinli diyetleri önerir misiniz?
Hayır. Düşük protein ciddi bir olaydır. Saç dökülmesi, halsizlik, isteksizlik, egzersiz yapamama, ödem, sıvı ve elektrolit bozukluklarına, kalp ve böbrek problemlerine, bağışıklık sistemi bozukluklarına ve cilt bozukluklarına neden olabilir. Bu diyetlerde B12 vitamini, çinko, kalsiyum ve yağda eriyen vitamin eksiklikleri görülebilir.
Montignac metodunu önerir misiniz?
Bu diyet programında yağ ve karbonhidratın aynı yemekte alınmasına izin verilmemektedir. Bu düşünceye göre kan şekerinin yükselmesi yağın vücutta depolanmasına neden olduğudur. Hiperinsülinizmi obezitenin sonucu değil nedeni olarak görmektedir. Bu teoriye göre insanlar yiyecek alımlarını sınırlandırmadan, egzersiz yapmadan, diyetin yağ ve kolesterol içeriğinden endişe etmeden kilo verebilir. Diyette krema, çikolata ve şarap alımı vardır. Ana yemeğin akşam değil de öğle yemeği olması istenir. Yemekler arası atıştırma istenmez. Glisemik indekse göre karbonhidratlar sınıflandırılır yasak olan yiyecekler vardır. (Kötü olan yiyeceklere örnek: havuç, patates, mısır, pirinç, pancar, karpuz, muz, kuru üzüm, kavun) Bu, beslenme açısından doğru değildir. Yüksek yağ içeren ve ateroskleroza neden olabilecek bir diyet rejimidir.
Yüksek karbonhidratlı diyetleri önerir misiniz?
Enerjinin %10 veya daha azını yağlardan sağlayan diyetlerin uzun süre yapılması amenore gibi endokrin sorunlara neden olabilir. Esansiyel yağ asitlerinin azlığına ve yağda eriyen vitaminlerin (A, D, E, K ) eksikliğine neden olabilir.
%50-60 karbonhidrat içeren diyetler önerilmektedir. Bu karbonhidratlar sebze, meyve ve tahıllardan kaynaklanmalıdır.
yazan: Dr. Yavuz Furuncuoğlu
kaynak: Bilimsel Zayıflama – Akis Kitap