Obezitenin oluşumu nasıl multifaktöryel ise, yani birden çok sebebe bağlı ise tedavisi de o oranda karışık ve multidisiplinerdir. Yani birçok uzmanlık dalının işbirliği neticesinde daha sağlıklı yapılabilir.
En başta obezitenin nedenleri, yapmış olduğu zararlar ve tedavi planlaması için bir doktora ihtiyaç vardır. Bu doktorun iç hastalıkları uzmanı olması daha faydalı olur. Çünkü neden olduğu hastalıkların çoğu iç hastalıklarının konusudur. Gereğinde konsültan olarak diğer bilim dallarına (Kardioloji, Nefroloji, Endokrinoloji, Dermatoloji, Plastik ve Genel Cerrahi, Fizik tedavi uzmanı) ihtiyaç gösterir.
İkincil olarak bir beslenme uzmanına ihtiyaç vardır. Hastanın; hastalıklarına, yaşına, kilosuna ve sosyal durumuna uygun diyet düzenlenmesi gerekir. Herkes için ayrı bir diyet şeması gerekir. Diyet demek belki de doğru değil, beslenme programı demek daha doğru olabilir. Nedenine gelince; aç bırakmak gibi bir durum kabul edilemez, sadece ölçülü yemek ve doğru yemek tarzı öğretilmelidir.
Tedavinin üçüncü basamağını psikolog/psikiyatrist oluşturur. Hastaların motivasyonlarını artırmaya ve normalden sapmış davranış biçimlerini düzeltmeye çalışır. Hastalık düzeyine varmış durumlarda ilaç tedavisi önerir. Hastaların çoğu başlangıçta hangi programı uygularsa uygulasın kilo verecektir. Önemli olan bu kilonun korunmasıdır. Bu evrede psikolog yardımı önemlidir.
Ve son basamak spor eğitmenidir. Hastaya uygun spor programı doktorla işbirliği yaparak planlanır ve mümkünse hasta doktor kontrolünde sporunu yapar. Spor esnasında oluşabilecek aksi durumlar (Kalp spazmı, şeker düşmesi, aşırı su ve elektrolit kaybı, tansiyon düşmesi…) için de müdahale şartlarının hazırlanması gerekir.
“Bu ekip eşliğinde hastaların bir hastalığı var mı? Psikolojik problemleri nelerdir? Günde ne kadar spor yapabiliyor? Diyet doğru planlanmış mı? Diyet uyumu takibi yapılıyor mu? Tedavide ilaç veya cerrahi girişim düşünülüyor mu?” sorularına cevap arayarak tedavi planlanır.
Tedavi seçimi neye göre yapılmalıdır?
Tedavi yöntemi seçilirken sadece VKİ ve sağlık riskleri göz önüne alınmaz aynı zamanda hastanın geçmişteki zayıflama amacıyla yaptıkları da önemlidir. Örneğin, VKİ>30 olan bir erkeğe normalde ilaç tedavisi verilmesi gerekirken, önceden zayıflama amacıyla bir programa girmediyse ve ilk kez böyle bir programa katılacaksa ilaç tedavisi verilmez.
Tedaviyi seçerken güvenliği, etkinliği ve maliyeti göz önüne alınır. Örneğin kendi başına kilo vermek isteyen için maliyet düşük olabilir ama başarı şansı azdır. Sağlıkla ilgili sorunları düzeltebilmek için kilosunun %10’unu vermesi gereken bir birey için uygun seçenek olmayabilir.
Kişinin tedaviyi kabul edilebilir bulması şarttır. Bunun için hasta ile görüşerek 1-2 haftalık deneme programları uygulanabilir.
Hasta hakkında yeterli veri olmadan tek tip diyet ve tek tip egzersiz programı doğru değildir.
Doktor/diyetisyen/psikologla görüşme sıklığı ne olmalıdır?
Haftalık olarak görüşüldüğünde daha başarılı olunur. Kilo ölçümleri de haftalık yapılmalıdır.
Tedavi programı ne kadar sürmelidir?
4-6 ay sürmelidir. Tedavinin bitiş zamanını bilen hastada başarı arzusu daha fazla olur. Sonu belli olmayan programlarda umutsuzluk ve başarısızlık oluşur. İlk kur bittikten sonra ikinci kur ve yeni hedefler için ayrı bir program planlanmalıdır.
Grup tedavisi faydalı mıdır?
Davranışsal terapi için 10-20 kişilik gruplar tercih edilir. Grup terapisi tedaviye uyumu ve dolayısıyla başarıyı artırır.
Obezite tedavisi için neler yapılabilir?
– Diyetle besin alımının kısıtlanması veya cerrahi müdahale
– Davranış terapisi ile algılama ve alışkanlıkların değiştirilmesi
– İştahın kesilmesi (İlaçlar)
– Barsaktan emilimin azaltılması (İlaçlar veya cerrahi)
– Gastrointestinal sistemden tokluk sinyallerinin gönderilmesi (Kolesistokinin)
– Diyete bağlı termogenezin artırılması (Besin seçimi ve sık yeme)
– Sempatik sinir sistemi yoluyla enerji tüketiminin artırılması (Noradrenalin geri emilimi azaltılarak termogenez artırılabilir)
– Leptin uygulanması
– Egzersizin artırılması
yazan: Dr. Yavuz Furuncuoğlu
kaynak: Bilimsel Zayıflama – Akis Kitap