Bir gün Afrika’da balta girmemiş ormanların içinde kayıp bir hazinenin izini bulmaya çalışan hazine avcıları yerlilerle kendilerine rehberlik etmeleri konusunda anlaşırlar.
Hazine arayışı sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar aralıksız sürüyordu. Zaman kaybetmeye tahammülü olmayan hazine avcıları bir an önce hazineye ulaşmak istiyordu. Grup bu nedenle acele ediyor ve çok az dinlenerek saatler süren keşif yürüyüşleri yapıyordu. Günlerce süren bu arayışlardan biriydi. Hazine avcıları uzun ve soluksuz bir yürüyüşün ardından kısa bir mola verdikten sonra tekrar harekete geçti. Ancak yerliler oturdukları yerde öylece bekliyordu. Oysa gün bitiyor, vakit geçiyor ve bir an önce gidilmesi gereken noktaya ulaşılması gerekiyordu. Şaşkınlıklarını bir kenara bırakıp tercüman aracılığıyla onlara neden beklediklerini sordular. Aldıkları cevap oldukça ilginçti.
“O kadar hızlı ilerliyoruz ki ruhlarımız geride kaldı. Onları beklemeliyiz.”
Ruhlarınızı geride bırakmayın sevgili dostlar.
Hayatı sevdiklerinizle yaşayın.
Hayatı aşkla yaşayın.
Mutluluklarınızı ertelemeyin.
Güzel şeyler yapın.
Güzellikleri arkada bırakmayın.
Sevmeyi, herşeyi ve herkesi sevmeyi ise hiç ihmal etmeyin.
Sevgiler.
*
Adem Özbay
www.gencgelisim.com
*
*
Bu yazılarımızı da okumak isteyebilirsiniz: