Nihat Uluözen
Çevrenize negatif bir enerji yaydığınızı mı düşünüyorsunuz? İmajınızdan hiç hoşnut değil misiniz? O halde size basit bir teknik önerelim. Kendiniz hakkında negatif varsayımlarınızı bir kağıda yazın. Daha sonra, bu varsayımların altında yatan algısal çarpıtmaların, aşağıdaki 6 başlık içinden hangisi olduğunu belirleyin. Bir sonraki adımda da, her bir negatif düşünceyi pozitif ve mantıklı bir olumlamayla yer değiştirin. Unutmadan şunu da belirtelim; bu teknik, yazarak uyguladığınızda çok daha köklü bir etkiye sahip olacaktır. Aşağıda, yaşayabileceğiniz algısal çarpıtmalar ve bunları onarmanın yollarını örnekleriyle beraber sunuyoruz.
Algısal Çarpıtmalar
1- Zihinsel filtre
Hayatımızda bir süredir sorun yaşadığımız bir şeye odaklandığımızda, gözümüz başka hiçbir şeyi görmez. Zihinsel filtremiz bu olumsuz şeyin dışında her şeyi dışarıda bırakır. Varsa yoksa odur.
Örnek: “Tatilimden hiç keyif alamıyorum; çünkü kocaman bir göbeğim var.”
Olumlama: “Biraz göbeğim olabilir ama sıkı bir diyetle icabına bakarım. Ayrıca gözlerim, saçlarım, burnum çok güzel; o kadarlık da nazar boncuğu olsun!”
2- Ya hep ya hiç saplantısı
Mükemmeliyetçi bir yapıya sahip kişiler, realist olmayan hedeflerine ulaşamazlarsa bu kez her şeyden tamamen vazgeçme yoluna giderler. O olmazsa, başka hiçbir şey istemem demek gibi…
Örnek: “Bu sene ÖSS’de tıp fakültesini kazanamazsam bir daha asla sınava girmeyeceğim, bir iş bulup çalışacağım.”
Olumlama: “Bu sene kazanamazsam önümüzdeki yıl tekrar deneyeceğim. Tıp olmazsa, mühendislik fakültesini kazanacağımdan eminim.”
3- Pozitife negatif anlam kazandırmak
İnsanların övgülerini ve hakkımızdaki olumlu sözlerini her seferinde kötüye yormak, hiçbirine aldırış etmeyip kötüye odaklanmak anlamına gelir.
Örnek: “Aslına beni beğendiği falan yok; bal gibi numara yapıyor.”
Olumlama: “Beni beğendiğini söylüyorsa doğrudur. Yalan söylemesi için bir neden yok. Bu ona ne kazandırır ki?”
4- Falcılık yapmak
Ortada bir kanıt yokken bir şeyin gerçekleşeceğini düşünmek ve bir sonraki adımda gerçekleştiğini varsayarak öyle davranmak anlamına gelir. Ortada hiçbir şey yokken “zihin okuma” yoluyla, insanların hakkımızda negatif şeyler düşündüğünü öne sürme şeklinde de kendini gösterir.
Örnek: “Konuşma yapmaya başladığım zaman herkes ne kadar da kötü bir sunum yaptığımı düşünecek.”
Olumlama: “Gayet güzel bir konuşma yapacağım, yapamasam bile bu benim sorunum, kimseyi ilgilendirmez.”
5- -meli, -malı ifadeleri
Hedeflerimizi abartarak kendimize yüksek standartlar koyup bunlara ulaşamadığımızda da kendimizi suçlamak ve hayıflanmak demektir.
Örnek: “Şu an 70 kiloyum ve gelecek yaza kadar 20 kilo vermeliyim.”
Olumlama: “Gelecek yaz Safinaz gibi olmak için bir nedenim yok. Sağlığıma dikkat edip bilinçli bir beslenme planıyla birkaç kilo vermem şimdilik yeterli.”
6- Etiketlemek
Gerçeği objektif biçimde görmek yerine kendimize olumsuz etiketler yapıştırırız, bu da durduk yere kendimizi kötü hissetmemize yol açar.
Örnek: “O kadar utangacım ki ürkek bir böcek gibi görünüyorum.”
Olumlama: “Ortamdaki en bıcır bıcır değilim, kabul. Biraz içe kapanık olabilirim ama birkaç egzersizle bunu halledebilirim. Ayrıca kendim gibi olmak beni böcek yapmaz.”