Okullarda öğrenme büyük ölçüde okuma ve dinlemeye dayanmaktadır. Özellikle sınıflarda öğrenci sayısının fazlalığı, uygulamalı dersler için gerekli ortamın oluşturulamaması derslerin dinleme ağırlıklı olmasına neden olmaktadır. Günlük yaşamda ise dinleme iletişimin en önemli unsurudur.
Okullarda öğrenme büyük ölçüde okuma ve dinlemeye dayanmaktadır. Özellikle sınıflarda öğrenci sayısının fazlalığı, uygulamalı dersler için gerekli ortamın oluşturulamaması derslerin dinleme ağırlıklı olmasına neden olmaktadır. Günlük yaşamda ise dinleme iletişimin en önemli unsurudur.
Uyanık olduğumuz zamanın % 50 ile % 80’ini iletişim kurarak geçiririz. İletişim kurma zamanının en az % 45’i dinlemeyle geçiyor. Okullarda bu oran ise daha fazladır. Öğrenciler sınıfta geçirdikleri zamanın % 60 ila % 70 ini dinleyerek geçirirler. Bu nedenle etkili ve verimli dinleme, not tutmanın ve buna bağlı olarak öğrenmenin önemli bir unsurudur.
Duymak ve dinlemek birbirinden farklı kavramlardır. Duymamız bizim bir konuyu dinlediğimiz anlamına gelmez. Duyma pasif, biyolojik bir süreçtir. Yani duyma ses titreşimlerinin kulak zarına çarpmasıdır.. Dinleme ise aktif, bilişsel bir etkinliği kapsayan bir süreçtir. Gelen bilgi yorumlanır. Dinlemenin sonunda düşünme olayı vardır.
Nasıl Gerçekleşmekte (Dinlemenin Aşamaları)
Tony Buzan Dinlemenin Oluşumunu şu aşamalarda anlatmaktadır; “Özümseme – Tanıma – Algılama – Anlama – Akılda tutma – Anımsama – İletişim / Kullanım”
1. Özümseme: Beynin çevredeki sesleri kulak vasıtasıyla almasıdır.
2. Tanıma: Beynin çevreden gelen sesleri özümledikten sonra, tanımlama safhasıdır. Duyduğunuz bir sesin kuş sesimi, araba sesi mi olduğunu anlamanızdır.
3. Algılama: Beynin kulağımızdan giren sesleri yorumlama safhasıdır. Arkadaşınızla konuşurken onun size söylediği sözleri anlamlaştırmaktır.
4. Anlama: Beynin aldığı bilgiyi özümsemesi, kavraması ve var olan önceki bilgilerle bağlantı kurmasıdır.
5. Akılda Tutma: Beynin, duymuş olduğu bilgiyi daha sonra kullanmak için depolamasıdır.
6. Anımsama: Beynin daha önce depolanmış olan bilgiyi geri çağırmasıdır. Yani ders çalıştıktan sonra yazılıda bunları kağıda dökmek için bilgiyi çağırmak.
7. İletişim/Kullanım: Dinlediğiniz bilgiyi kullanma aşamasıdır.
Bu da üç şekilde gerçekleşir:
1. Konuşarak
2. Yazarak
3. Düşünerek (kendinle iç iletişim kurma)
Ders Dinlerken Dikkati Toplayamama:
Öğrencinin dersi dinlerken dikkatini toplayamamasının bir takım nedenleri vardır. Bunlar;
1. Fiziksel sorunlar: Dinleme sırasında aktif olarak kullandığımız organımız kulağımızdır. Hızla gelişen ve değişen dünyamızda gürültü kirliliğinin de arttığı bir gerçektir. Bu nedenle iç kulağımız tolerans seviyesinin çok üstündeki seslerle devamlı suretle bombardımana tutulur. Bu nedenle kulağımızın işitme oranında kayıplar meydana gelebiliyor. Bu da dinlerken dikkatimizin dağılmasına neden olabilir.
Sonuç: Kulaklarınıza önem verin. Yüksek ses ile temasını mümkün olduğunca azaltın. Bir doktora gidip kulaklarınızda problem olup olmadığını araştırın. Varsa tedavi yoluna gidin.
DİNLEME
1. Ders Dinleme Dikkatinizi Dağıtan Etmenler: Siz dersi dinlerken dikkatinizi dağıtan temelde iki sebep vardır. Bunlar çevre (arkadaşınızın öksürmesi, yoldan geçen simitçinin sesi v.b.) ve düşüncelerinizdir. Şimdi şurada olsaydım, karşıdaki kızın gözleri çok güzel vb.
a) Çevresel Etkenlere Karşı: Beynimizin insanı hayretlere düşüren, en şaşırtıcı özelliklerinden birisi çevreden gelen sesleri kabul etmeyip geri çevirebilmesidir. Sinemaya çoğunuz gitmişsinizidir. Sinemada bir macera filmi seyrederken beyniniz sadece ona kilitlenmiş bir vaziyettedir. Asla arkanızdaki kişinin mısır cipsi yeme sesini, üç koltuk yanda oturan âşıkların fısıldaşmasını, ön koltuktaki kişinin koltukta rahat edemediği için çıkardığı sesleri duymazsınız. Çünkü beyniniz o an bütün yoğunluğunu o filme vermiştir. Bu şekilde dersi dinlerken de öğretmenin anlattıklarına yoğunlaşabilirsiniz. Bunu beyniniz yapabilir. Dikkatinizi dağıtan sese kendinizi vermektense, duymak istediğiniz sese kendinizi verin. Böylece beyniniz duymak istemediği sesleri otomatik olarak kapatacaktır.
Egzersiz: İki tane radyo alın ve ikisinin sesini de aynı düzeyde açın. Belirlediğiniz radyoyu dinlemeye çalışın. Sadece bir radyoyu dinleyin. Öbür radyoyu düşünmeyin bile. Daha sonra radyoda dinlediklerinizin özetini bir kâğıda yazın.
b) Kendi Düşüncelerinize Karşı: Yorgun olduğunuzda veya bir baskı altında olduğunuzda düşünceleriniz sizin dersi dinlemenize engel olabilmektedir. Bu durumda dikkat dağıtan düşünceyi saf dışı bırakmanın en etkili yolu öğrenme durumunu, algılamanın ve anımsamanın azami düzeyde olacağı şekilde organize etmektir. Böylece beyniniz dinlemeye dikkatini verecektir. Dinleme de, anımsama ve dikkat nedeniyle dağılmayacaktır.
2. Sıkıntılı Olma (İlgimizi Çekmeyen Konular): Dersi dinlerken dikkat etmemiz gereken bir konu, eğer sizin ilginizi çekmiyorsa sınıfta sıkıntı dediğimiz durum ortaya çıkar. Bunun sonucunda zihin hemen dağılır ve derste anlatılanların hepsini unuttuğunuzu görürsünüz.
Sonuç: İlginiz çekmeyen bir konuyu dinliyorsanız o konuya muhalif olun. Onu eleştirmeye çalışın. İyi bir eleştirinin birinci koşulu dikkatli bir şekilde dinlemekten geçer.
3. Unutmak: Bir öğrencinin en çok nefret ettiği ve kendine en çok kızdığı nokta dinlediği dersi unutmasıdır. Öğrenci hem kendi zamanını hem de öğretmenin zamanını boş yere harcadığını düşünür, utanır ve sıkılır.
Sonuç: Unutmayı önlemek için sık sık kendinizle baş başa kaldığınızda dinleme egzersizleri yapın. Derse girmeden önce ders ortamını yaşayın. Kendinizi derse karşı motive edin.
Bu ana öğelerin dışında dinlerken dikkatinizi dağıtan diğer nedenler ise şunlardır;
1. Dinleme kısa süreli yoğunlaşmalar şeklinde olur. Dersi dinlerken derse yoğunlaşmış oluruz. Bu yoğunlaşma süresi ortalama 10-15 dakikadır. Daha sonraki sürelerde yoğunlaşma kopar. Bir müddet sonra ise tekrar derse yoğunlaşırsınız.
2. İnsan beyni konuşulandan dört kat daha hızlı düşünür. Bu da zihnin konu dışı şeylere kamasına sebep olur.
3. Dinlerken başka şeylerle meşgul olursanız bu da sizin dinlemeye yoğunlaşmanzıı engeller.
4. Dinlerken kendimizi monotonlaştırırsak (not tutmazsak, derse katılmazsak v.b.) dinleme duyma olayına dönüşür. Bu da anlatılan konuyu anlamamamıza neden olur.
Dersi Aktif Olarak Dinleme:
Dersi aktif olarak dinleyebilmek için yapılması gerekenler;
1. Ön sıraya oturun (pencere tarafı olmasın).
2. Sıranızda gevşek pozisyonda oturmayın. Gevşek pozisyonda otursanız uykunuz gelebilir. Zihin gevşeyebilir.
3. Öğretmenin gözlerinin içine bakarak dersi dinleyin.
4. Konuyu dinlerken, o konuyla ilgili sorular yakalayın.
5. Dinlemeye hazırlıklı olun. Bunun için derse gelmeden önce o dersle ilgili ders kitabını okuyun, başka kaynaklardan araştırma yapın. O konuyla ilgili sorular oluşturun, böylece derste soruların cevabını arayacağınız için aktif olarak dersi dinleyeceksiniz. Bir balıkçının balık avlarken oltanın o ince hareketini hissetmek için tüm dikkatini toplaması gibi. Derse ön hazırlıkla girdiğiniz zaman dersle ilgili temel kavramları, tanımları bileceğiniz için dersi daha iyi anlayabileceksiniz.
6. Dersi dinlerken öğretmenin söylediklerinden yola çıkarak daha sonra neler söyleyeceğini anlamaya çalışın. Öğrenci öğretmenin söyledikleriyle ilgilenirken aynı zamanda başka şeyler düşünür. Bunun nedeni; konuşma süresinin düşünme süresinden daha az olmasıdır. Yani bir kişinin konuşma oranı ortalama olarak dakikada 125 sözcük iken düşünme oranı dakikada 500 sözcüktür. Öğrenciler aradaki bu farkı öğretmenin daha sonra neler söyleyeceğini düşünerek geçirmelidir. Aksi takdirde bu boşluk, hayal kurma gibi başka düşüncelerle dolacaktır.
7. Dersi dinlerken o dersin ana ve yardımcı düşüncelerini bulmaya çalışın. Bunun için kendinize şu soruları sorun;
– Dersin amacı ne?
– Dersin ana noktaları nelerdir?
– Öğretmen dersi nasıl düzenlemiş?
– Konuları önemliden önemsize doğru sıralamış mı?
– Düşünceler nasıl düzenlenmiş?
8. Öğretmenin kişilik yapısı, bıyığı, eteği ile ilgilenmek yerine dersin özüne yoğunlaşın.
9. Öğretmenin anlatma hızına yetişemiyorsanız, şunları uygulayabilirsiniz;
– Öğretmenden dersi daha yavaş anlatmasını isteyebilirsiniz,
– Not tuttuğunuz kâğıtta (defterde) boş yer bırakıp dersten sonra bu bölüme yazabilirsiniz.
– Dersten sonra öğretmene anlamadığınız yerleri ve soruları sorun.
Öğretmenin Beden Dilini Dinlemeyi de Sakın Unutmayın:
Yapılan araştırmalar, herhangi bir mesajın yalnızca bir bölümünün kelimelerle ifade edildiğini, asıl en büyük bölümü beden dili ve ses tonu seyredilerek anlaşıldığını göstermektedir.
Ders sırasında öğretmenin beden diliyle size verdiği mesajları şöyle sıralayabiliriz;
1. Öğretmeniniz eğer camdan dışarı bakmaya, gözleri ise dalmaya başlarsa size verdiği mesaj “Bu konu önemsiz, sınavda karşınıza çıkmaz.” dır.
2. Öğretmeniniz eğer tahtaya dönerse, birçok öğrencinin gözünün içine bakarsa anlattığı konunun önemli noktalarını işaret ediyor demektir.
3. Konuyu anlatırken ses tonu artıyorsa, heyecanlı bir konuyu anlatıyor gibi davranıyorsa bu konu önemli demektir.
Hazırlayan: Lilay Koradan
Bu konularda ilginizi çekebilir: