Evimiz bizim için hayatımızdaki en önemli mekanlardan birisidir. Günün yorgunluğunu attığımız, uyuduğumuz, ailemizle en fazla bir arada bulunduğumuz yer genellikle hep evimizdir. Evlerimiz hemen hepimiz için birer sığınak işlevi gördüklerinden onlara özel bir önem …
Yazar : Patricia Muradi
patricia_muradi@yahoo.com
Evimiz bizim için hayatımızdaki en önemli mekanlardan birisidir. Günün yorgunluğunu attığımız, uyuduğumuz, ailemizle en fazla bir arada bulunduğumuz yer genellikle hep evimizdir. Evlerimiz hemen hepimiz için birer sığınak işlevi gördüklerinden onlara özel bir önem vermek neredeyse kaçınılmazdır.
Evimiz ne kadar huzurluysa bu doğal olarak bize de o denli yansır. Öte yandan bolluk ve bereketini de korumak en önemli ögelerden birisi olup bu anlamda herkesin kendi üzerine düşeni yapması gerekecektir.
Evimizde bolluk ve bereketi muhafaza etmek için her daim elimizde tütsülerle dolaşarak ritüeller ve kutsamalar yapacak vaktimiz veya inancımız olmayabilir. Ancak birkaç önemli noktaya dikkat ederek bunu başarmamız oldukça kolaydır.
Fazla eşyadan kaçınalım:
Yaşadığımız yerin huzurla donanması için pahalı ve lüks eşyalar ile döşenmesine gerek yoktur. Huzura belki de her şeyden fazla önem veren bir toplum olan Uzakdoğuluların evlerine bakacak olduğumuzda daima sade ve basit eşyalar ile döşenmiş olduğunu görürüz. O halde evimizi mümkün olduğu kadar sade eşyalar ile döşeyerek bu mekanda yalnızca ihtiyacımız olanları bulundurmak yeterli olacaktır. Gerekmeyen eşyalarımızı ne yapacağımızı ise birkaç adım sonra göreceğiz.
Bolluğu evimize davet edelim:
Evimizin bolluk içinde olmasını istiyorsak onu davet etmekle işe başlayacağız. Bunun içinse bolluğa öncelikle düşüncelerimizde yer vermeyi öğrenelim. Bildiğiniz gibi dünyamız enerji ile çevrili olup düşüncelerimiz de hayatımızı yönlendiren birer gerçektir. O halde maddi gücümüzün istediklerimizi karşılamaya yetmediğine dair olumsuz düşünceleri kafamızdan atalım. İstediğimiz her şeye olanaklarımızın yettiğini hayal etmeyi deneyelim. Başlarda biraz zorlansak da zaman içerisinde yavaşça koşulların lehimize dönmeye başladığını göreceğiz.
Temizliğe ve Düzene Dikkat:
İçinde yaşanılan mekan olan evimizin temiz ve tozdan arınmış olmasına özen göstermek bolluğun kalıcı olmasında bize yardımcı olacaktır. Ne kadar yorgun olursak olalım yine de evimizin içinde örümcek ağı, toz ve benzeri gereksiz unsurların barınmasına olanak vermemeye dikkat edelim. Bunlar göz zevkimizi bozacağı gibi evin huzurunu ve enerjisini de olumsuz yönde etkileyecektir. Evin düzenli olması içindeki enerjinin rahatça dolaşmasına olanak vereceğinden içinde yaşayan insanların üzerinde olumlu bir etki bıraktığını göreceksiniz.
Alışveriş yaparken kendimizin efendisi olalım:
Ev harcamalarında en önemli kalemleri oluşturan gıda maddesi alışverişlerinde kararlı ve dikkatli olmaya özen gösterelim. Canımız kimi zaman bir çocuk gibi her şeyi çekse de kendimizi kaptırmadan sadece gerçekten gerekenleri almak konusunda prensipli davranmaya çalışalım ve bu anlamda kendimizi eğitelim.
– Alış verişe çıkmadan evvel yiyecek maddelerimizi sakladığımız yerleri dikkatlice inceleyerek gerçek ihtiyaçlarımızı saptayalım.
– Saptadığımız ihtiyaçlarımızı bir liste haline getirelim. Listeleme alışkanlığı gereksiz alışveriş yapmamızı önleyecektir. Bu arada liste yapmak yanında yaptığımız listeye sadık kalmanın da özen göstereceğimiz bir diğer nokta olduğunu unutmamalıyız.
– Alış veriş yaparken sadece canımız istediği için tüketmeyeceğimiz gıda maddelerini almaktan kaçınarak kullanacağımız doğru miktar ve çeşitleri seçmeye alışalım.
Marka, süslü paket, aynı maddenin birkaç çeşidini almak gibi gereksiz davranışlardan uzak durmak daima akıllıca bir davranış tarzıdır. Alışverişi sevenler için bu ilk başlarda zorlayıcı bir durum olsa da binlerce aç insanın dünyamızda yer aldığını kendimize hatırlatmak gereksiz tüketim davranışlarından uzak durmamız için bize yardımcı olacaktır.
– Evimiz için sadece gıda maddesi almakla yetinmiyoruz. Kimi zaman irili ufaklı eşya alış verişlerimiz de olacaktır. Gereksiz madde ve malzeme alımından kaçınmak burada da yine dikkatli olmamızı gerektiren bir unsurdur.
Yine alış veriş öncesi bir liste hazırlamak, listeye sadık kalmak gereksiz alım davranışlarını ve tavan yapan harcamaları önleyecektir.
– Bize gerekmeyenlerden vazgeçmeyi ve onları paylaşmayı öğrenelim:
Kimi zaman tutumlu olmaya ne kadar gayret etsek de evimizin içinde ihtiyacımızdan çok gıda maddesi veya kullanmadığımız bir kısım eşyalar birikebilir. Bunları gereksizce tüketip kullanmak yerine herkesi mutlu edebilecek farklı şekillerde değerlendirmek mümkün olabilir.
– Yiyeceklerimizi gereksiz kullanmamaya özen gösterelim. Tüm dikkatimize rağmen fazla olan tüketim malzemelerimizi bir şekilde kullanabilecek olanlarla paylaşalım. Bu hem paylaştığımız insanı mutlu edecek hem de iç huzurumuzu arttıracaktır.
– Sofra evin bolluğunun test edildiği en önemli mekandır. Yiyeceklerimizi sofrada bulunanlar arasında uygun bir şekilde pay etmeye özen gösterelim. Unutmayalım evde bulunanların aile olduklarını hissettikleri ve paylaşımı öğrendikleri en önemli mekanlardan birisi de sofradır.
– Yiyeceklerimizin ziyan olmaması ve gerekenden fazla miktarda pişirilmemesi için önlem alalım.
-Binlerce aç insanı düşünerek her yemeğin başında ve sonunda evrene ve Tanrıya teşekkürlerimizi sunmayı unutmayalım.
Sevgiyle kalın.
Sıcak Su
Çinliler çok sıcak su içerler. Bol Bol Sıcak Su… Bütün gün, her gün!
Neden bol sıcak su?
Çay veya su bazlı içeceklere benzemeyen şekilde, bol su mide yüzeyinde kanda direkt olarak emilen birkaç maddeden biridir. Beden suyu diğer bileşenlerden ayırmak zorunda kalmaz.
Çinliler, 40 yaşından sonra oda sıcaklığından daha soğuk olan hiçbir şeyin bedene alınmaması gerektiğine inanırlar. Çünkü normal yaşlanma fiziksel değişimler üretir:
a) Kan damarları daha az elastik olur ve içindeki birikim nedeni ile çapı küçülebilir, bu nedenle yüksek kan basıncı oluşabilir ve kan dolaşımı problemleri ortaya çıkabilir (dondurma baş ağrısı sendromu)
b) Sindirim sistemi (büzgen kas, bağırsaklar ve kolon) da daha az elastik olur, sindirim sorunlarına ve kabızlığa neden olur.
Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla büzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı SICAK suda yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir. Sıcak su sistemimizi temizler.
Sıcak Suyun Faydaları:
1 – Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.
2 – İç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir, daha derin nefes almanızı sağlar.
3 – Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.
4 – Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.
5 – Kabızlığı giderir.
6 – Kilo verme: Yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ile birleştirilirse, yağ yakmak için hiper-oksijenlenme sağlar.
7 – Soğuk algınlığı, gripin süresini kısaltır, zatürreyi önler.
Ne Kadar İçmeli? Ne Kadar Sıcak Olmalı? Ne Kadar Sık İçmeli?
Günde 3 kez, kahve sıcaklığında 1 fincan için. Daha fazlası daha iyidir.
Dr. Susan Lee-Smith RN, PhD
bu yazılarda ilginizi çekebilir: