Aramızda aldırmayanlar olsa da nazar, dikkatle üzerinde durulması gereken konulardan biridir. Birçoğumuz inanmadığından dem vursa da önlem almaktan geri kalmaz. Ne mi yapar? Mesela hayatında olumlu ve yolunda giden durumları fazlaca dile getirmez. İnsan denilen ölümlü canlının bir diğerini veya herhangi bir nesneyi bakışları ve düşünceleri ile olumsuz yönde etkilemesi sizce mümkün müdür? Kimilerinizin “Hadi oradan canım! Olur mu hiç?” dediğini duyar gibiyim. Patricia Muradi patricia_muradi@yahoo.com
İnsan denilen ölümlü canlının bir diğerini veya herhangi bir nesneyi bakışları ve düşünceleri ile olumsuz yönde etkilemesi sizce mümkün müdür? Kimilerinizin “Hadi oradan canım! Olur mu hiç?” dediğini duyar gibiyim. Enerjinin gücü ile çevrili dünyamızda kimi olağanüstü hallerin yaşandığı düşünülecek olursa, nazar olgusunun da gerçekliğinin kabul edilerek hakkının verilmesi gerekir.
Aramızda aldırmayanlar olsa da nazar, dikkatle üzerinde durulması gereken konulardan biridir. Birçoğumuz inanmadığından dem vursa da önlem almaktan geri kalmaz. Ne mi yapar? Mesela hayatında olumlu ve yolunda giden durumları fazlaca dile getirmez.
Bununla da kalmayıp bu tür olumlulukları dile getirmeye kalktığında fazla insan tarafından duyulmamasına gayret ederek dikkatli konuşur. Bir de inanan insan tipi vardır ki kimi zaman olayı abartı derecesine vardırarak kendisini huzursuz eder. Attığı her adıma dikkat edip sonunda kendisine ait ritüeller geliştirir. Belli ritüellerin sizi koruduğuna inanıyorsanız problem yok. Ancak her şeyde olduğu gibi bunda da abartıya kaçılması zarar verici olabilir. Takip eden satırlarda işinizi kolaylaştırmak üzere hazırlanmış birkaç tavsiye bulacaksınız.
Ancak bundan evvel öncelikle birkaç basit materyalin temin edilmesi konusunda bilgi vermem gerekiyor. Dilerseniz önce gerekli materyallere kısaca bir göz atalım:
Kıyafetlerimiz: Herkesin üzerinde taşımaktan mutluluk duyduğu, giydiğinde kendisini daha rahat hissettiği bir kıyafet mutlaka vardır. Bu bir bluz, pantolon veya bir kravat bile olabilir. Her gün aynı kıyafeti giymek mümkün değilse de bu tip eşyalarımızı özellikle kendimizi rahatsız hissettiğimizde kullanmak iç huzurumuzu dengelememize yardımcı olacaktır.
Düşüncelerimiz ve kullandığımız cümleler: Hayatımızın daima güzelliklerle dolu olmasını ve içimizde olumlu bir rüzgârın daimi esmesini kim istemez? Bunun olabilmesi için ise düşüncelerimizi kontrol etmeyi ve sesli olarak dile getirdiğimiz cümleleri daima dikkatli kurmaya gayret etmeliyiz. Düşüncelerimiz ve sözlerimiz hayatımızın olumlu seyretmesi için içlerinde birer tılsımlı güç barındırırlar. Yeter ki biz onları doğru kullanmayı bilelim. Geçtiğimiz yıl ‘Sözlerin ve Düşüncelerin Tılsımı’ isimli makalemde bunu yeteri kadar dile getirdiğime inandığım için şu anda özellikle Nazar boncuğu konusuna dönmek isterim.
Nazar Boncuğu ile Negatif Etkileri Uzaklaştırmak
Asırlardan bu yana, inanan insanlar nazardan korunmak için üzerlerinde mavi bir boncuk taşımayı adet edinmişlerdir. Çeşitli renklerde, şekillerde ve büyüklükte bulunabilen boncukların koruma anlamında en geçerlisi lacivert, beyaz, siyah ve açık mavi karışımdan oluşmuş, göz şeklinde, küçük boyutlu olanıdır.
Bu boncuklar ufak bir çengelli iğne yardımıyla giysilerimizin herhangi bir yerine iliştirilerek görünen veya görünmeyen bir yerde kolaylıkla taşınabilir.
Harmanlama İşlemi
- Eğer nazardan korunmak için elinizde mavi bir boncuk yoksa, öncelikle bunu edinmenizi tavsiye ederim. Ancak bunu kendimizi nispeten olumlu hissettiğimiz bir günde yapmalıyız. O gün ne kadar olumlu olursak, nazar boncuğunun koruması da o denli yüksek olacaktır.
- Boncuk satan herhangi bir mağazaya girerek boncukları tezgahın üzerine dizelim.
- Elimizi üzerlerinde gezdirerek hangisinin bize ait olması gerektiğini anlamaya çalışalım. Bir dolu boncuk arasından öncelikle hangisinin bize ait olacağı hissini yakalamak zor olabilir. Bunun için elimizi boncuklar üzerinde gezdirirken değişen vücut ısımıza dikkat etmemiz bize yardımcı olacaktır. Isımızın arttığı yerde doğru boncuğu yakaladık demektir. Bazen birkaç adet boncuk üzerinde el ısımız artabilir. Tereddütte kalmışsak birkaç tane almamızda herhangi sakınca yoktur.
- Boncuklarımızı aldıktan sonra rahatsız edilmeyeceğimize inandığımız bir mekanda tek başımıza kalalım.
- Eğer birkaç boncuk seçmişsek yalnız kaldığımız bu anda onu bire indirgememiz daha kolay olacaktır. Aldığımız boncukları düz bir yere koyup elimizi üzerlerinde gezdirelim. El ısımız hangisinin üzerinde daha yüksekse o boncuğu seçelim. Hâlâ kararsızsak, boncukları karışık olarak dizelim ve gözlerimizi kapatarak içlerinden yalnızca birisini alalım. İşte bundan böyle üzerimizde taşıyacağımız boncuk budur. Diğerlerini güvenli bir yere kaldıralım.
- Her ne kadar onu biz aldıysak da boncuğa başka birilerinin de dokunmuş ve enerjisini geçirmiş olabileceği fikrinden hareketle onu akan suyun altında temizledikten sonra kağıt peçete ile kurutalım.
- Boncuğun tam olarak bize ait olabilmesi için ona kendi enerjimizi vermemiz gerekecektir. Kendi ellerimizi de su ve sabun ile temizledikten sonra yine yalnız kalacağımız bir yerde boncuğumuzu avucumuzun içine alarak beş dakika kadar tutalım. Bu süre içerisinde elimizi açmayalım ve olumsuzlukları zihnimizin içerisine kabul etmeyelim. Güzel olan ne varsa aklımızın içinde kalmasına gayret edelim.
- Beş dakika tamamlandıktan sonra onu yine kağıt bir peçeteye sarıp yastık kılıfımızın içerisine koyarak bir gece başımızı koyduğumuz yerde kalmasını sağlayalım. Kağıt peçete kullanmamız, boncuk üzerine başka herhangi bir kişinin enerjisinin geçmemesine yardımcı olacaktır.
- Başımızı yastığa koyduğumuz anda yine olumlu düşüncelerin içimize dolmasına izin verelim, bu arada uykuya geçmeden evvel aklımızda boncuğun bulunmasına gayret edelim. Bu, onunla aramızdaki enerji bağını sağlamlaştıracaktır. Ertesi sabah çantamızın veya dolabımızın içerisine, kısaca ona bizden başka kimsenin dokunamayacağı bir yere kaldıralım. Günümüzü yaşamaya hazırlanalım.
- Aynı gün yalnız kalabileceğimize inandığımız herhangi bir zamanda önce ılık bir banyo alalım. Dikkat etmemiz gereken, saçlarımız dahil vücudumuzun her noktasının su ile temas etmesidir.
- Banyo işlemimizi tamamladıktan sonra ses veya kokudan etkilenmeyeceğimiz bir yere geçelim. Burada beynimizi olumlu düşüncelerden oluşmuş bir bombardımana tutalım. Bu işlem yaklaşık beş dakika sürmelidir.
- Daha sonra boncuğumuzu alalım. Vücudumuzun baş ve göğüs kısmına temas ettirmeden üzerimizde yavaşça dolaştıralım. Bunu yaparken farkındalığımızı açarak kendimizi dinleyelim. Boncuk baş ve göğüs bölgemizde nereye yaklaştığında huzurumuz daha çok artmaktadır? En uygun yere karar verdikten sonra üzerimize bir çengelli iğne ile iliştirelim. Dışarıdan görünmesini istemiyorsak elbisemizin içinden veya dışından iliştirmemizde herhangi bir fark yoktur. Artık dış etkenler bizi negatif yönde etkilemeye çalışsa bile üzerimizde bunları nötrleştirecek ufacık bir tılsım olduğunun bilincinde olalım.
Daha Yüksek Düzeyde Korunma Yöntemi
Kendimizi fazlasıyla karışık hissettiğimiz günlerde daha yüksek düzeyde bir korunmaya ihtiyaç duyabiliriz. Böyle anlarda bizim için değerli olan ve içinde kendimizi daha olumlu hissettiğimiz giysileri kullanmak da huzurumuzun artmasına yardımcı olacaktır.
Düşüncelerimiz de hayatımızı etkileyen önemli unsurlar olduğuna göre aklımızdan geçen olumsuzlukları bir yana atmak ve bunları kesinlikle kendimizden uzaklaştırmaya kararlı olmak kendimizi daha rahat hissetmemize yardımcı olacaktır.
Son olarak, sözlerimize ve kullandığımız cümlelere de gereken özeni göstermek gerekecektir. Olumsuz cümleler kurmadan, ne söylediğimize gereken dikkati vererek konuşmak, olmasını istemediğimiz şeyleri dillendirmemek bize önemli bir korunma sağlayacaktır.
Gerçekleşmesini istediğimiz durumlarla ilgili olarak başkalarının yanında mümkün olduğu kadar ketum olmak planlarımızın işlemesinde bize yardımcı olacaktır. Olumlu konuşmalar yapmak olumlu olanı hayatımızın içerisine davet etmek güzel bir yöntemdir. Ancak planlarımızdan fazlaca söz etmek yerine onlarla ilgili yapmamız gereken eylemlere girişmek ve bu anlamda sessiz kalmak bizi daima daha güçlü kılacaktır.
Nazar Boncuğunuz Kaybolursa…
Bu arada, bunca emek verdiğimiz boncuğumuz kaybolabilir, nazar nedeni ile çatlayabilir. Bu gibi durumlarda üzülmemenizi tavsiye ederim. Üzülerek vakit kaybetmek yerine yine aynı işlemleri uygulayarak kendimize ait bir boncuk oluşturmanın yolunu artık biliyoruz. Önemli olan, bizim iç huzurumuz ve onu nasıl muhafaza ettiğimizdir.
Sevgiyle kalın….
www.gencgelisim.com