İçimizdeki Canavarlar

0
961

Yan yana geldiklerimiz,kişiliklerimizi kısa ve ya uzun dönemlerde etkileyip, değiştirme potansiyeline sahiptir. İçe dönme ihtiyacı ise tam olarak bu sebepten ortaya çıkar.


Hayat, naciz ve klasik deyimiyle kalabalıklar içindeki yalnızlıktır. İç dünyamızda farklıyızdır, dışarıya yansıttığımız farklı.
Yan yana geldiklerimiz,kişiliklerimizi kısa ve ya uzun dönemlerde etkileyip, değiştirme potansiyeline sahiptir.
İçe dönme ihtiyacı ise tam olarak bu sebepten ortaya çıkar.
Farklılaştığımız ya da davranışlarımızın düşünce kalıbımızdan uzaklaştığını anladığımız anlarda mağaralarımıza çekilir, titrer ve
kendimize geliriz.
İşte çevremizde sık gördüğümüz bazı kişilik tipleri ve dönem dönem bizi de
etkisi altına alan canavarlar:

1) Bay / Bayan Türk Dil Kurumu
Tam hararetli bir olay anlatırken, tüm heyecanınızı bozarak araya girip
“bu arada müteşebbüs değil de müteşebbis olacaktı canım”cılar.
Tüm ifade iştahınızı alıp, uçuşan düşüncelerinizi birden inişe geçiren
bay/ bayan çok bilmişlerdir kendileri. Sağ beyin yoksunudurlar. Hayatını
analiz ederek geçiren sıkıcı tiplerdir. Oyalamak için ver bir konu;
analiz etsin,o arada sen de keyfine bak.

2) Onaylanmazsa intihar edebilecekler
Bu arkadaşlarla hep aynı düşünmek, aynı giyinmek, aynı oturmak,
aynı kalkmak zorundasınızdır. Aman ha “bence öyle değil”,
“doğru bulmuyorum”, “zevkime hitap etmiyor” demeyin. Hayatlarını
sizi ikna etmeye adayabilirler.Sürekli haklı çıkma ve onaylanma
peşindedirler. Hayatı kendine zindan etme konusunda merak ettiklerinizi
bu arkadaşlara gönül rahatlığı ile danışabilirsiniz.1 numaralı tipin
aksine olabildiğine sağ beyinlidir.Kendine ait dünyasının dışındaki
herşeyi yanlış bulur. Sürekli onaylanma ve takdir ihtiyacı vardır.
Eleştirilmek onun için terk-i diyar sebebi olabilir.

3) Sokulacak lafım vardıcılar
Bu arkadaşlar kendini ifade özürlüdürler. Konuşamazlar, tartışamazlar.
Siz tam olayı unutmuş ve soğutmuşken özlü söz kıvamında çalıntı
cümlelerle uluorta laf sokarlar. Laf nereden geldi, kime gitti,
ne oldu, ne bitti anlamazsınız.
Anladığınız tek şey birine laf sokulduğudur.Laf kime geldi diye
düşünmeyin. Bu arkadaşların sürekli sokulacak bir lafı vardır ve
gizemli takılmayı severler. Lafı uluorta sokarlar. Artık gerisi
kısmet. Gülüp geçmeyi öneririm.

4)Nerede beleş, oraya yerleşçiler
Bu tiplere çok dikkatli yaklaşmak gerekir.Adab-ı muaşeret kurallarını
unutup, “ayıp mı olur”, “gururuna mı dokunur” diye düşünmeyin,
direkt “kendi hesabını kendin ödersin kardeş” derseniz iyi olur.
Her şeyi göze alıp, bir yere davet edecekseniz
ödeyeceğiniz hesabı “kendinize ayırdığınız bütçe x 2”
olarak düşünmelisiniz.Bu arkadaşlar buluşmaya gelmeden önce,
bol bol alışveriş yapmış, ancak konu hesap ödemeye gelince
“hilkat garibesi” kardeşlerimizdir.Maddi çıkar sağlama konusunda
tam bir profesyoneldirler.Beş parasız kaldığınızı evinize dönmeden
kolay kolay anlayamazsınız.

5)Sosyal medyatikler
Bu arkadaşlarla nitelikli zaman geçirmeyi beklemeyin.
Güne bir “uyandım ki ben” özçekimi ile başlar. Öncelikle, servis
durağında bir “check in” yapar. Ofis kapısında ikinci “check in” ve
fotoğraf paylaşımı. Akşam buluşacaksınızdır ve arkadaşınız o vakte kadar 186
“check in” ve 226 fotoğraf paylaşımı yapmıştır. Akşam olur. Ortak bir
noktada buluşursunuz, önce buluşma noktasında bir “check in” yapar.
Beraberce bir yere gider oturursunuz, oturduğunuz yerde “check in” yapar.
Yemek sipariş edersiniz, yemeden önce yemeği bir “instalar”.Yemek biter,
boş tabağı “instalar”. “Facebook”ta etiketler ve sürekli beğeni artışını
takip eder.Aranıza yeni arkadaşlar katılır.Etiketler de etiketler.
Muhtemelen gittiği her yere, etiket ekleme amacıyla gider.
Umrundadeğilsinizdir.Bazen klavye sürçer, “Ayşe ile yemek keyfi”
yazmıştır, aslında yanındaki “Fatma’dır”.Oysa o, kiminle buluştuğunun
farkında değildir.

6) Kronik mutsuzlar
Herşeyden ve herkesten şikayetçidirler. İsyankardırlar.
Memleket kötüdür, insanlar tiksinçtir, ilişkiler çok bozuk, işler
daima kesat, aile çok gelenekseldir, arkadaşlar post modern,
ruh marjinal, görünüş sade, evrende her şey uyumsuz, çorap kaçmıştır,
yemek kıllı, içkinin tadı bozuk, buzdolabı soğutmuyor, klima da
ısıtmıyordur,zaten dünyaya niye gelmişizdir ki.En uzak durulması gereken
tiptir. Uzun vadede çözümü zor psikolojik rahatsızlıklara sürükleyebilirler.

7)Bana bi eş lazımcılar
Bu arkadaşlar başlıktan da anlaşılacağı gibi hayatını eş bulmaya
odaklamış arkadaşlarımızdır. Kafasından tek geçen, elindeki 3 adayın
kuvvetli ve noksan yönlerini mukayese etmek ve arkadaşlarına mukayese ettirmektir.
Kafası sürekli karışıktır ve sürekli yoğundur. Arayış içinde
olduğundan sürekli yeni adayları vardır ve günün konusu o gün en çok
arayıp soran kişidir.Eski sevgili faktörü çok önemlidir. Yeni aday atar
yapınca, eskisi kıymete biner. Yeni aday hoşgörülü davranınca, eskisi
meşgule atılır. Sürekli kafasındaki yedek kadroda “eskiler” mevcuttur.
Hayatının çok yoğun olduğundan şikayet eder, nitekim ne spor yapmaya,
ne kitap okumaya, ne müzik dinlemeye, ne arkadaş ve ya aileyle zaman
geçirmeye vakti yoktur. Kafa hep eski ve yeni adayların artı ve eksi
yönlerini değerlendirmek ile meşguldür.Bu arkadaş bayan ise sonuçta
kazanan aday hep bir spor araba, bay ise bir Baltık ülkesi olur.Adayların
da adayları olduğundan birbirlerini en iyi onlar anlar.

8) Bu bir işaret olmalıcılar
Hayatları karşılarına çıkan her şeye anlam vermeyle geçer.
Yere düşen peçetenin bir anlamı olmalı, bacağımı sehpaya çarpmam
boşa değil, gözüme kaçan o toz zerresi hep bu olan biteni
görmemem içindi,şuradaki bulut ne kadar da Ayhan’ın kaşına
benziyor,onun da akrep burcu olması bir tesadüf olamazcılardır.
Sürekli gezegen açısı hesaplar, yattığı yataktan, oturduğu koltuğa kadar
her şeyin olması gereken yer bellidir.Evrenle sürekli mesajlaşma
halinde olduğu için, sizden gelen mesaja pek ihtiyacı yoktur.
Nasılsın sorusuna verdiği rutin cevap “bugün Güneş ne kadar parlak,
A4 ne kadar beyaz, kahve ne kadar lezzetli, müdür ne kadar tatlı” dır.

*

ŞİRİN KARTAL

www.gencgelisim.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız