İstanbul’u Yaşamak

0
893

Bir Antalya sakini gözüyle Şirin Kartal İstanbul’u yazdı.

 

Bir yanda mavi ve yeşilde cömert doğası, güleç güneşi ve sınır tanımayan sıcağı ile sizi sarıp sarmalayan cilveli Antalya; diğer yanda gri bulutların arkasından göz kırpan nazlı güneşi, mavisini saklayan denizi ve “içimde derin bir tarih taşıyorum” diye fısıldayan antik binaları ile gizemli İstanbul. Antalya güzellik ise, İstanbul cazibe. Antalya aşk ise, İstanbul heyecan.

İstanbul, Antalya gibi sımsıkı sarmıyor ellerini, güven vermiyor. İner inmez yumuşak fakat bir o kadar da serin rüzgarını salıyor üzerine. Rüzgar; yüzüne, ellerine usul usul dokunarak ben buradayım derken, avuçlarının arasından her an kayıp gitmeye hazır bir buz parçası gibi asla aidiyet hissi vermiyor. Gri ve dumanlı bakışları, renkli ve hayat dolu sokaklarıyla tam etkisi altına almışken, önüne dik yokuşlarını sererek, mesafesini koyuveriyor.

Her muhiti ayrı bilmece, ayrı bir kültür harmanı. İstanbul, zıt kutupların ten uyumu; yatay ve dikey çizgilerin kesişen noktası gibi. İstanbul ile baş başalık; birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı veya birbirini hiç tanımayan iki yakın dost hissi veriyor.

Kokusu bir yerden tanıdık gelirken, bir o kadar da yabancı. Hiç bilmediğin bir dilde konuşup anlaşıyormuşsun gibi.

Güzelsin İstanbul; cezbediyor ve merak uyandırıyorsun. Ama sahiplenmiyor, ait olmuyor ve aşık edemiyorsun…

*

 

ŞİRİN KARTAL

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız