EBÜSSÜ’ÛD EFENDİ

0
615

(1490-1574)

 

On altıncı asrın meşhûr Osmanlı âlimlerinden olan Ebüssü’ûd Efendi, On üçüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. Tefsir, fıkıh ve diğer ilimlerde büyük âlimdi. İsmi, Ahmed bin Muhammed’dir. Ebüssü’ûd el-İmâdî ismiyle meşhur olup, Hoca Çelebi adıyla da tanınmıştır. 1490 senesinde İskilip’te doğdu. Âlimler yetiştiren bir âileye mensuptur. Dedesi, Ali Kuşçu’nun kardeşi Mustafa İmâdî’dir. Semerkand’dan Anadolu’ya gelip yerleşmiştir. Babası âlim ve kâmil bir zât olup, Hünkâr şeyhi olarak bilinirdi.

 

Ebüssü’ûd Efendi, önce babasından ilim öğrendi. Gençlik çağında da babasının derslerine devâm ederek icâzet aldı. Babasından sonra dönemin büyük alimlerinden ilim öğrendi. Tahsilini tamamladıktan sonra, yirmi altı yaşında müderris oldu. Çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Bursa kâdılığına, sonra da İstanbul kâdılığına tâyin edildi. Üç sene İstanbul kâdılığı yaptı. Daha sonra Rumeli kazaskerliğine tâyin edildi. Sekiz sene bu vazifede bulundu.

 

Ebüssü’ûd Efendi, Kanuni Sultan Süleyman’ın sevip değer verdiği, pek kıymetli bir âlimdi. Kanuni, onu bütün seferlerinde yanında bulundurdu. Pâdişâh’ın emri üzerine, Budin’in ve Orta Macaristan’ın tapu ve tahrir işlerini yaptı. 1545 senesinde elli beş yaşındayken, Fenârîzâde Muhyiddîn Efendiden sonra şeyhülislâm oldu. Kanunî Sultan Süleyman ve II. Sultan Selim’in saltanatları zamanında 30 sene şeyhülislâmlık yaparak din ve devlete üstün hizmetlerde bulundu. Osmanlı şeyhülislâmları arasında en çok bu makamda kalıp hizmeti geçen Ebüssü’ûd Efendidir.

 

Süleymaniye Camiinin temel atma merasiminde, mihrabın temel taşını Ebüssü’ûd Efendiye koydurtan Kanunî Sultan Süleyman, onu çok sever ve her önemli işinde onun fetvâsına mürâcaat ederdi. Devrinde âlimler arasında bir mesele hakkında farklı hüküm ortaya çıksa, Ebüssü’ûd Efendinin tarafını tercih ederdi. Ebüssü’ûd Efendi, o devirde, devlet kânunlarını dinîn hükümlerine uygun şekilde telif etmiştir. Tımar ve zeametlere dair mevzularda verilen kararlar, genellikle Ebüssü’ûd Efendinin fetvalarına dayanmıştır. Mülâzemet usulü de onun zamanında tesis edilmişti. Kanunî, Arazi Kanunnamesi’ni de Ebüssü’ûd Efendiye hazırlatmıştır. Kanunî Sultan Süleyman cenaze namazını Ebüssü’ûd Efendi kıldırdı. Padişah’ın vefâtı üzerine bir mersiye yazdı. Bu mersiyesi de, edebiyattaki yüksek derecesini göstermiştir. Ebüssü’ûd Efendi, sekiz sene de II. Selim Han zamanında şeyhülislâmlık yaptı.

 

Ebüssü’ûd Efendi, 25 Ağustos 1574 tarihînde 84 yaşında vefat etti. İslâm âleminde çok tanınmış olduğundan vefatı büyük bir üzüntüyle karşılandı. Cenaze namazı Fatih Camiinde kılındı. Cenaze namazı için o devrin âlimleri, vezirler, divan erkânı ve halk, büyük bir kalabalık hâlinde toplandı. II. Selim Han, Ebüssü’ûd Efendinin vefatından dolayı çok üzülmüştür.

 

Ebüssü’ûd Efendi dinî hükümleri çok iyi bilen, sağlam karakterli, kimseye haksızlık etmeyen, hatır için asla söz söylemeyen, gayet tedbirli bir âlimdi. Devrin durumunu, şartlarını, halkın örf ve âdetlerini dikkate alır, işlerinde dinîn emirlerinden asla dışarı çıkmazdı. Ebüssü’ûd Efendi, İstanbul ve İskilip’te hayrat yaptırdı. İskilip’te, babası ve annesinin bulunduğu türbenin yanında bir cami ve bir medrese, o civarda bir de köprü yaptırdı. İstanbul’da, Eyüp’te bir medrese yaptırdı. Kabri, bu medresenin yanındadır. Yine İstanbul’da Şehremini ve Macuncu semtlerinde birer çeşme ve hamam yaptırdı. Mâcuncu’da bir konağı ve Sütlüce’de bahçeli bir yalısı vardı. Tefsirini bu yalıda yazmıştır.

 

Eserleri: İrşâdü’l-Aklisselîm (tefsir), Ma’ruzât, Hasm-ül-Hilâf, Gamzetü’l-Melîh, Kevâkib-ül-Enzâr, Fetvâlar, Kânûnnâmeler, Münşeât, mektupları, şiirleri ve diğer eserler.

 

 

 

 

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız