ZEKÂÎ DEDE EFENDİ

0
1010

Klâsik Türk Mûsikîsinin dehâlarından olan Mehmed Zekâî Dede 1825 yılında Eyüp’te doğdu. Babası imam Süleyman Hikmeti Efendi, annesi Ziyneti hanımdır. Ayrıca babası, ilkokul mektebinde hat hocası ve iyi bir hattattı. Zekâî Efendi de bu okula devam ederek babasından hat sanatını, amcasından Kur’ân öğrenmeye başladı. Sesinin güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekmişti. 19 yaşına geldiği zaman iyi bir hafızdı.

 

Babasından da hat icazetnamesi aldı. Bu icazetnamede babasından başka dönemin önemli hattatlarının da imzaları vardı. Zekai Dede, medrese derslerine de devam etti. Aynı yıllarda, mûsikî dersleri de almaya başladı. Bir yıl kadar ders aldı. Sonra Kazasker Mustafa İzzet Efendiden Sülüs ve Nesih yazılarını da öğrendi. Bir yıl kadar hocası Eyyûbî Mehmed Bey’den ders alan Zekai Dede ilâhîler ve şarkılar bestelemeye başladı. Zekai Efendi, 1844’te Hamamizade İsmail Dede gibi çok büyük bir musiki ustasıyla meşk etmek fırsatını buldu.

 

Zekai Dede, 1845 yılında Mısıra gitti prens’in sarayında daire müdürlüğü ve ayrıca mûsikî hocalığı ve şefliği görevlerini üstlendi. Sonraki yıllarda Mevlevî tarikatına girdi. 1883’de Darüşşafaka’ya mûsikî hocası oldu ve bu görevine 14 yıl devam etti. 1884’de Zekâî Efendi çile çıkarmadığı halde Dede unvanını aldı. Zekai Dede’nin kudümzenbaşılığı 13 yıl devam etti. Klâsik Türk Mûsikîsi repertuarının zamanımıza kadar gelmesinde Zekâî Dede’nin büyük rolü olmuştur. Sait Halim Paşa koleksiyonunun büyük bir kısmını Zekai Dede okumuş, Nikoğos Ağa da yazmıştır. Biraz ney üfleyen, çok iyi Arapça ve Farsça bilen Zekâî Dede hayatının sonlarına doğru batı notasını öğrenmiş fakat bu notayı kullanmamıştır.

 

Nota bilmeyişi ancak meşk suretiyle eserlerin ortaya çıkması zamanla bazılarının kaybolmalarına sebep oldu. İlk büyük formlu eseri Suzidil makamında ve Nakış Ağır Sengin Semaî usulündeki: “Dil hasret-i vasim ile nâlân gel efendim” mısra’ı ile başlayan ağır semâîsidir. Bir gecede koskoca bir Suzidil Âyîn-i Şerifini besteleyecek kadar kudretli bir bestekârın, hele eseri gerçekten büyük sanat değeri taşıyorsa, mutlaka dehâ derecesine ulaştığı kabul edilmelidir. Zekai Dede, 24 Kasım 1897’de vefat etti ve Eyüp’de Kaşgâri Dergâhı yakınlarına defnedildi.

 

Dinî eserleri: 5 Mevlevî Âyîn-i Şerifi, l Mersiye, l Tevşih, 2 Teşbih, 4 Durak, 39 Şugl, 78 ilâhî Din dışı eserleri: l Kâr-ı Nâtık, 2 Kâr, 40 Beste, 8 Nakış Beste, 23 Ağır Semaî, 22 Yürük Semaî, 27 Şarkı, 8 Marş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız