Çabuk Öğrenmenin En Keyifli Yolu: HIZLI OKUMA

0
1255

400 sayfalık bir kitapta yaklaşık 100.000 kelime bulunur. Yavaş okuyan bir okuyucu bir saatte yaklaşık 7.000 kelime okuyabilir. Bu da kitabı 15-16 saatte bitireceği anlamına gelir. Hızlı okuma tekniklerini uygulayan bir kişi aynı sürede 2 ya da 3 kitap bitirebilir ve yavaş okuyan kişiden daha çok şey anlar.
ÖSS’ye hazırlanan bir öğrenci normal şartlarda 180 soruyu 180 dakikada yetiştirmekte zorlandığı halde, anlayarak hızlı okuma tekniklerini öğrenirse 45-60 dakikada tüm soruları bitirebilir.
Anlayarak hızlı okuma tekniklerini öğrenen bir okuyucu hızlı okuyarak zihinsel gezintileri asgariye indirmiş olur. Böylece  konsantrasyon …

 

 

CEMAL KONDU
cemal_kondu@yahoo.com

 

400 sayfalık bir kitapta yaklaşık 100.000 kelime bulunur. Yavaş okuyan bir okuyucu bir saatte yaklaşık 7.000 kelime okuyabilir. Bu da kitabı 15-16 saatte bitireceği anlamına gelir. Hızlı okuma tekniklerini uygulayan bir kişi aynı sürede 2 ya da 3 kitap bitirebilir ve yavaş okuyan kişiden daha çok şey anlar.
ÖSS’ye hazırlanan bir öğrenci normal şartlarda 180 soruyu 180 dakikada yetiştirmekte zorlandığı halde, anlayarak hızlı okuma tekniklerini öğrenirse 45-60 dakikada tüm soruları bitirebilir.
Anlayarak hızlı okuma tekniklerini öğrenen bir okuyucu hızlı okuyarak zihinsel gezintileri asgariye indirmiş olur. Böylece  konsantrasyon artar ve bilgi kaydı daha berrak olur. Düşünce, algılama, değerlendirme kavramı ve karar hızı artar. Anlayarak hızlı okuma tekniklerini bilen bir okuyucu okuma işini monotonluktan çıkarır; zevkli ve eğlenceli bir hale getirir. Daha kısa sürede daha fazla öğrenme fırsatı bulmuş olur.

Neden Daha Hızlı ve Etkin Okumak Gerek?
< Okumayı  sevmiyorsunuz ancak okumaya mecbur olduğunuz şeyler var.
< Okumayı seviyorsunuz ancak okumaya vakit ayıramıyorsunuz.
< Öğrencisiniz dolayısıyla yığınla kitap ve not sizi bekliyor.
< OKS, ÖSS, KPSS, LES gibi sınavlara hazırlanıyorsunuz ama zaman problemi yaşıyorsunuz.
< Daha kısa zamanda daha çok şey öğrenmek istiyorsunuz.
< İş yerinde her gün yüzlerce dosya, belge ya da raporu gözden geçirmeniz gerekiyor. Ancak yetişmekte zorlanıyorsunuz.
< Kitap, dergi ve gazete okumayı çok seviyorsunuz ama zamanınız istediğiniz tüm kaynakları okumaya yetmiyor.

Neden Yavaş Okuyoruz?

< Kelimeleri teker teker okuyoruz.
< Okurken kelimelere takılıyoruz ve geriye dönüşler yapıyoruz.
< Okurken dudaklarımızı, belki dilimizi oynatıyoruz.
< Bir konuyu daha iyi anlayabilmek için yavaş okumak gerektiğine inanıyoruz.
< Dikkatimizi toplayamıyoruz, okurken çabuk yoruluyoruz.
< Kelimeleri içimizden seslendiriyoruz.

Hızlı Okumak Bize Neler  Kazandırır?
< Zahmetsiz ve akıcı biçimde öğreniriz.      
< Kısa zamanda daha çok şey öğreniriz.
< Ödev hazırlamak, sınavlara çalışmak çok daha kolay olur.
< Okuduğunuzu anlama yüzdesi artar.
< Zamandan tasarruf etmiş oluruz.
< Kendimize daha çok güveniriz.
< Okurken beyniniz daha iyi ilişki kurar.
< Okurken beyniniz hayal kurmaz ve bütünü görür.
< Okumak ve öğrenmek daha zevkli hale gelir.
< Okuma bir zorunluluk değil bir alışkanlık, hatta bir ihtiyaç haline gelir.
< Sözcük hazinemizi ve bilgi birikiminizi artırırız.
< Kişisel ihtiyaçlarımıza bağlı olarak farklı avantajlar ediniriz.

Hızlı Okumayı Engelleyen Bariyerler

1) Kelime Kelime Okumak
Kelime odaklı okumada bir kelimeyi kaçırdığımızda okuduğumuzdan hiçbir şey anlamayacağımızı düşünerek kelimelere gereğinden fazla önem veririz.
Oysa biz kelimeler için değil cümlelerin oluşturduğu anlam için okumalıyız.
Amacımız okuduğumuz metindeki düşünceyi anlamak olduğundan kaçırdığımız bir ya da birkaç kelimenin parçadaki düşünceyi anlamamızı engellemeyeceğini bilmeliyiz. Kısacası kelime odaklı değil düşünce odaklı okumamız hızlı okumayı kolaylaştırır.

Kelime Kelime Okumanın Zararları
Gözün çabuk yorulmasına neden olur.
Okurken beynin sıkılmasına, dikkatin dağılmasına ve hayal kurmaya neden olur.
Kelimeleri tek tek anlamaya çalışırken okuduğumuz metnin anlam bütünlüğünü yakalamakta zorlanırız. Ana fikri yakalayamayız. Konudan uzaklaşırız.
Okuma ve anlama hızı düşer, geri dönüşler yaşanır.

2) Geri Dönüşler Yapmak
İyi anlamama endişesiyle geri dönüşler yapılırsa kısa bir metnin okunması bile uzun zaman alır. Okuyucunun daha iyi anlamak için yaptığı geri dönüşler ne yazık ki tam tersi etki yapar. Bu tür okuma kişiyi sıkar; gözün daha fazla yorulmasına, dikkat ve konsantrasyonu dağılmasına sebep olur. Bir süre sonra okuyucu konudan uzaklaşır. Aynı şeyi birkaç kez okunduğu için hem sıkılır, hem de zaman kaybeder.
Geri dönüşleri engellemek için gözünüze kılavuz olması adına elinize bir kalem alın ve onun yardımıyla kesinlikle geri dönmeden okuyun. Bu ilk zamanlarda sorun olabilir; ama kısa bir süre içinde geri dönüşlerden kurtulmuş olursunuz. Aynı zamanda okumaya başlamadan önce net bir amaç belirler ve ön okuma yaparsanız geri dönmeyi engellersiniz.

3) İçten Seslendirme

İçten seslendirme, her kelimeyi ağzımızla tekrar okuma işlemidir. İlkokulda yüksek sesle yaptığınız okuma yarışlarını unutmayız. İşte, içten seslendirme ilkokulun ilk yıllarından kalma bir sorundur. Bu durum kelimeleri birer sembol olarak görmekten kaynaklanmaktadır.
Yüksek sesle okuyarak hızımızı dakikada 150-200 kelime ile sınırlandırırız.
Sesli okuyan kişi okurken gözlerini, dudaklarını, boğazını, dilini, kulaklarını ve zihnini kullanmaktadır. Bu şekilde okumak hızımızı yavaşlatır ve sıkılmamıza sebep olur.
İçten seslendirmeyi önlemenin yolu sözcükleri birer sembol olarak görmek ve onları gördüğümüzde seslendirerek okumak değil bize ne ifade ettiğini otomatik olarak algılayabilmektir. Yani kelimeleri seslendirmek yerine onları görmek, algılamak için yeterlidir. Ancak bunun için alıştırma ve zaman gereklidir. 

4) Pasif Okuma
Okuma sırasında beynimiz kitaba odaklanamaz ve farklı konularla meşgul olursa pasif okuma gerçekleşir. Beyin faaliyetlerini kontrol etmek güçtür. O çoğu kez hayal kurmaya, sevdiği şeyleri düşünmeye meyleder. Okuma sırasında zihnimizin başka konulara dağılmasını önlemek için ön okuma yapmak ve okuma amacımızı belirlememiz gerekiyor.

5) Gözün İdmansızlığı

Okurken gözümüz satır üzerinde düzensiz ve kontrolsüz duraklama ve sıçramalar yapar. Bu sıçramalar gözün farklı kasları ile gerçekleşir. Eğitimsiz gözler satır üzerinde yavaş yavaş sıçramalar yapar; bunun temelinde de göz kaslarının tembelliği yatar.
Uzun süre televizyon seyreden insanların gözleri tek noktaya odaklanır. Tek noktada odaklanıp hareketsiz beklemeye alışan gözler tembelleşir. Günün bir kısmının uyuyarak geçirilmesi, durgun yaşanması, düşünceyi kullanma ve dış dünyayı gözlemleme gibi konularda pasif kalınması gibi nedenlerle göz kasları tembelleşir.
Eğitimsiz gözün hızlı okumaya alışması için egzersize ihtiyacı vardır.

 

Gözü Dinlendirmek İçin Neler Yapabiliriz?

< Gözlerinizi  kapatabilirsiniz ve hayal kurabilirsiniz. Geçmişte kendinizi çok rahat hissettiğiniz bir yere veya zamana gidebilirsiniz ve  o anı zihninizde canlandırabilirsiniz.
< Bir konu üzerinde çok uzun süre kafa yormak beyinizi sıkar ve aynı zamanda  göz sinirlerinizin kasılmasına sebep olur. Gözünüzün yorulduğunu hissettiğinizde okumakta olduğunuz konuyu değiştirin. Okuduğunuz materyallerden başka bir yere, mesela duvardaki saate, bir ağaca veya uzağınızdaki herhangi bir nesneye bakın.
< İki elinizin avuç içlerini birbirine sürterek elektriklendirin. Kısa bir süre sonra avuç içlerinizi gözlerinizin üzerine fazla bastırmadan, ancak gözlerinize tam bir karartma sağlayacak biçimde koyun. Göz kapaklarınızın üzerine ellerinizin avuç içi ile yumuşak oval hareketler yapın. Böylece avuç içlerinizin enerjisi yorulmuş gözlerinizi dinlendirecek ve gözlerinize bir gevşeme duygusu verecektir. Bu işleme 20 saniye kadar devam edin.
< Göz kapaklarınızı kapatıp soğuk suyla yıkamak da yorulan gözlerinizi dinlendirir.

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız