Bir terzi büyük bir zâta Peygamberimizin, “Allah-ü Teâlâ, günahkâr kulunun tövbesini, canı gargaraya gelmeden kabul eder.” hadis-i şerifi hakkında ne düşünüyorsunuz? der.
Büyük zât, “Tövbeyi son zamana kadar bırakmak doğru değildir.”
Terzi, “Niçin doğru değildir?
Mübarek zât, “Ne işle uğraşıyorsun?
Terzi, “Terziyim, elbise dikerim”
Mübarek zât, “Terzilikte en kolay şey nedir?”
Terzi, “Makasla kumaş kesmektir”
Mübarek zât, “Kaç senedir bu işi yapıyorsun”
Terzi, “Otuz beş senedir”
Mübarek zât, “Canın gargaraya geldiğinde kumaş kesebilir misin?”
Terzi, “Mümkün değil, kesemem”
Mübarek zât, “Otuz beş senedir yaparak melekelik kazandığın bir işi, can gargarada, iken yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tövbeyi o zaman nasıl yapacaksın? Bugün iktidarın varken tövbe et. Şimdi tövbe edersen son nefeste de tövbe etmeyi Cenab-ı Allah(c.c.) nasip eder.”