KIZIM YETERİ KADAR SEKSİ Mİ?
Giysiler, takılar, süsler, tokalar, ayakkabılar alış-veriş merkezlerinde ‘’beni alın’’ der gibi vitrinleri süslüyor. Neredeyse karşı koymak imkansız. Gerekli gereksiz demeden mağazalara girilmiş, alış-veriş yapılmış, bir bakıyorsunuz ki kasadasınız. Uzunca kasa kuyruğu da bekleseniz, sizi alış-verişten hiç kimse alıkoyamaz. Tüm giysiler çok şık, her maddi duruma uygun bulunabiliyor. Anneler, kızlarını süslemek için ne gerekiyorsa alıyorlar. Aksesuarları da tam olmak durumunda. Anneler ve kızları şıklık yarışında.
Mağazalara baktığımızda, çocuk giysileri genellikle, çocuk giysi özelliği taşımıyor. Gerek kumaş özellikleri, gerek renk özellikleri, bunun gibi diğer özellikler çocuğa uygun değil. Bebek giysi özellikleri ortalama olarak daha özenli ve dikkatli hazırlanıyor. Ancak, ilk çocukluk dönemi, okul dönemi, ergenlik dönemi giysileri, yetişkin giysilerinin küçültülmüş versiyonları. Aynı modelin kalıbı küçük çalışılmış. Kumaş özellikleri sentetik olup, terleten, terledikten sonra buz gibi olan özellik taşıyor. Model olarak çocuğun içinde rahat edebileceği değil; moda olarak annesi ne giyiyorsa dar, yada aşırı bol, kolunu toplayamayacağı özellikte giysileri çocuklar giyiyor. Desen ve renk olarak çocuğun yaşına uymayan giysiler çocukların gardrobunda.
Giysiler, toplum içinde bizleri temsil ederler. Her ortamın, her mesleğin kendine özgü giysileri vardır. Bazen başkasına göre güzel olan giysi içinde kendimizi iyi hissetmeyiz. Bazen ruhsal durumumuza göre, diğer günlerde severek giydiğimiz giysi içinde, bugün kendimizi iyi hissetmeyip, başka bir şeyler giymek isteriz. Gerek rengi gerekse modeli bize hitap etmiyordur. Bunun yanında sahne giysisi ile şirkette çalışan, bankada çalışan kişilerin giysileri farklı olacaktır. Giysiler yapılan işle örtüşmelidir. Bir öğretmen, vereceği dersi öne çıkaracak giysi kullanmalı, abartılı takılar, dikkati çeken her türlü sivrilikten kaçınmalıdır. Bunun yanında öğrencilerine sevimsiz ve itici olabilecek tarzlardan da kaçınmalıdır.
Yetişkinler için mesleki olmanın dışındaki tarzlar toplumdaki yer konusunda, imaj anlamında sorun yaratabilir. Belki tarz genelin çok dışına çıkıyorsa hoş karşılanmayabilir. Ancak, çocuklar söz konusu olunca çocuğun psikolojik durumunu değerlendirmek gerekir. Renklerin etkisi bugün için ortaya konmuştur. Kırmızı rengin hareket ve enerji verdiğini, beyaz rengin saflık, temizlik simgelediğini, sarı rengin dikkat toplamaya destek olduğunu, mor rengin bilinç, zeka ile ilişkili olduğunu, yeşil rengin ferahlık ve güven verdiğini, mavi rengin soğuk olduğu, sakinlik ve iç huzuru ortaya koyduğunu, siyah rengin karamsarlık verdiğini biliyoruz. Çocuk için renklerin kullanımı ve kullanılan renklerin oranlarına dikkat edilmesi önemli.
Bunun yanında masal kahramanları ya da güncel, tüketim toplumunun öne sürdüğü, her alanda kullanılan, çantası, ayakkabısı, önlüğü, pantolonu, kazağı, iç çamaşırı yapılan kahramanlar bağımlılık yapacak şekilde kullanılmamalıdır. Marka bağımlılığına hazırlayıcı etkenlerden birisi olduğunu düşünüyorum.
Giysiler hareket özgürlüğünü engelleyecek şekilde olmamalıdır. Ortamın ısısına göre kolay çıkarılabilen, üst üste giydirilebilen şekilde olmalıdır. Cildi tahriş etmeyen özellikler taşıması, hava geçirgenliği olması önemlidir.
Cinsiyet özelliğine dikkat edilmeli, özellikle okulöncesi çağda çocukların cinsiyetlerine çok sahip çıktıkları unutulmamalıdır. Cinsiyet özelliklerine dikkat ederken kız çocuklarının giysilerinde seksi olup olmama durumu önemlidir. Ebeveynler, göze hoş görünmesi nedeniyle, bu tür giysileri kullanmak istemektedirler.
Çocukların bu tür giysileri kullanması onları nasıl etkilemektedir?
Çocuklar, erken olgunlaşmakta, giysilerle kendilerini bütünleştirmekte, yetişkin hissi yaşamaktadırlar. Cinsel duyguların erken uyarılması birçok problemlere sebep olmaktadır. Çocuklar cinsel yönden yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları için kötü niyetli kişilerden kendilerini koruyabilme olgunluğuna sahip değildirler. Bu özellik taşıyan giysiler, çocukları cinsel istismar için zemin haline getirmektedir. Toplumda, psikolojik sorunları büyük boyutlarda yaşayan her türlü kişinin olduğu göz ardı edilmemelidir.
Çocukların çocuk özelliğine uygun, masumiyetlerine zarar gelmeyecek şekilde giyinmelerine dikkat edilmeli; her yaşın bir güzelliği olduğunu unutmadan yaşları sırası ile yaşamaya ve yaşatmaya özen gösterilmelidir. İlköğretim mezuniyet gecelerinde ÇOCUKLAR gerçek ÇOCUK OLMALIDIR… Saç, makyaj, giysi özellikleri ile çocuklar; KÜÇÜK KADINLAR OLMAMALIDIR.
Öznur Simav
