Kim ne derse desin II Abdülhamid Osmanlı tarihinin en çok tartışılan kişisi. İşte onunla ilgili güzel bir yazı.
Çoğumuzun merak ettiği,bilerek ve bilmeyerek üzerine konuşulan,herkesin az ya da çok fikir sahibi olduğu 34.Osmanlı Padişahı.
22 eylül 1842 doğumlu 113.islam halifesi 2.Abdülhamid,Sultan Abdülmecid’in oğludur.Henüz 10 yaşındayken annesi ölünce,bakımını diğer kadın efendilerden Perestu kadın efendi üstlenmiş ve Abdülhamid’i kendi çocuğu gibi büyütmüştür.Babasının ölümünden sonra amcası diğer şehzadelerle birlikte Onunda eğitimiyle yakından ilgilenmiştir.Abdülhamid’in en büyük avantajlarından biri de amcasının 1867 de çıktığı Avrupa gezisine katılma imkanı bulup,Avrupadaki olayları yakından izleme fırsatı bulmuş olmasıdır.
Şehzadeliği dönemi,dıştaki parlak görünüme rağmen içten içe ciddi sorunlar için bir kuluçka dönemidir.İmparatorluğun üzerinde oynanan oyunlar,azınlıkların nüfuz elde etmeye çalışmaları,paşaların iktidara gelme mücadelesi bu döneme denk gelir.
Şehzadeliği döneminde Tarabya Çiftliği,Maslak Köşkü ve Dolmabahçe Sarayını kullanmıştır.Bu dönemde toprak işleriyle uğraşmış ve hatırı sayılır bir kişisel servet edinmiştir.
Babasının ölümünün üzerinden geçen 15 yıl sonra tahta geçmiş ve 34.osmanlı padişahı olarak saltanat kayığında yerini almıştır.
2.Abdülhamid’i genel olarak anlattıktan sonra gelelim şimdi hakkında merak edilenlere…
Neden Kızıl Sultan
Kızıl sultan iddiası,Albert Vandal adlı bir Fransız yazar tarafından,Abdülhamidin Ermeni isyanlarını bastırması üzerine ortaya atılan bir yakıştırmadır.Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere kara bir propaganda amacıyla kullanılmıştır.Bir hayli komik olan durum ise ülkemizde de Jöntürklerin aynı ifadeyi kulanmış olmasıdır.
İstibdat mı tedbir mi
2.Abdülhamid’in meclisi mebusanı 1878 yılında kapatmasının ardından geçen 30 yıllık süreç kimileri tarafından istibdat kimileri tarafından da devletin ömrünü uzatan tedbir dönemi olarak adlandırılmıştır.Bu dönemde yıldız hafiye teşkilatı kurulmuştur.Bu örgütün amacı Abdülhamid’in siyasi rakipleri hakkında bilgi toplamak ve çıkan darbe girişimlerini ve ayaklanmaları önlemektir..İçerde ve dışarıda çıkan ayaklanmalara bakıldığında İlber ortaylı,Mustafa armağan gibi önemli tarihçilerimizinde belirttiği gibi böyle şeyler devleti ve saltanatı korumak adına alınan tedbirler olarak görülmektedir..
Donanmayı çürüttü mü?
Erciyes üniversitesi Öğretim üyesi Doç.Dr Şakir Batmaz,Mustafa Armağanın kitaplarında delilleriyle sunduğu bilgilerin ışığında padişahın donanmayı çürütmediğide artık bilinmektedir.Buna göre padişah donanmayı çürütmemiş aksine donanmanın ıslahı ve personelin eğitimi için yoğun bir çaba harcamıştır.Abdülhamid zaman zaman bahriye nazırına,donanma komutanına yazılar göndermiş ve bilgi almıştır.Bu yazılarda haliçteki gemiler ve zırhları,toplar ve yenilenmesi için gereken ücretler hakkında görüşmeer yapılmıştır.Tersanei amire ile İtalyan Ansaldo firması arasında zırhlıların yenilenmesi için anlaşma yapılmış fakat bütçe yetersizliği yüzünden istenilen sonuçlar alınamamıştır.
Zenginliği hükümdarlıktan mı yoksa ayrı olarak kazandıklarından mı geliyordu?
2.Abdülhamid şehzadeliğinden beri tahta çıkacağını düşünmemiş ve kendine buna göre uğraşlar edinmiştir.Kendi hayatını kurtarmak için toprak işleriyle uğraşmış,kendine çiftlik kurmuş ve borsa ile uğraşmıştır.Rum bankacı Zarifiyle olan dostluğu sayesinde hatırı sayılır bir servet elde etmiştir borsadan…
*
Pierre Loti
pierre_loti_unutulmaz@hotmail.com
www.gencgelisim.com