Şişmanlığın Müthiş Öyküsü

0
904

Günlerden bir gün, her gün olduğu gibi vücut metabolizmasından sorumlu olan hipotalamus masasında oturmuş günlük rutin kontrolleri yapmaktaydı.Aniden kapı çalındı. Hızlı adımlarla kas hücreleri şefi içeriye girdi…

 

 

 

 

 Yazar : Erkan Uysal
enerji109@yahoo.com

Günlerden bir gün, her gün olduğu gibi vücut metabolizmasından sorumlu olan hipotalamus masasında oturmuş günlük rutin kontrolleri yapmaktaydı.Aniden kapı çalındı. Hızlı adımlarla kas hücreleri şefi içeriye girdi.
Hücre şefi: “Efendim, besin yakma sistemimizde bazı sorunlar oluştu. Gittikçe artan bir şekilde hücre önlerinde besin birikmesi olmaktadır.” Bunun üzerine hipotalamus biraz sinirlenir.
Hipotalamus: “Niçin görevinizi tam yerine getirmiyorsunuz? Gelen besinleri biraz hızlı yakmaya çalışın.”
Hücre şefi: “Efendim, elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ancak çok fazla besin gelmekte, buna karşılık yeterli oksijen gelmemektedir. Bu nedenle yığılma artmaktadır”.
Hipotalamus: “Pekala, çok önemli bir şey değil. Bana depolama şefini çağır, işi hallederim.”
Ardından biraz rahatlamış bir şekilde hücre şefi odadan ayrıldı. Hipotalamus depolama şefini odasına çağırdı. Depolama şefi gecikmeden geldi ve odaya girdi.”
Depolama şefi: “Buyrun efendim, beni istemişsiniz.”
Hipotalamus: “Besin yakma bölgesinde küçük bir sorun oluşmuş, hücrelere yakma kapasitelerinin üzerinde besin gelmekteymiş. Derhal git ve dolaşım sisteminden gelen bu besinlerin bir kısmını kas hücrelerinde ve bir kısmını karaciğerde glikojen olarak depola.”
Depolama şefi: “Emredersiniz. Hemen işe koyuluyoruz.” dedi ve çıkıp gitti. Hipotalamus bir sorunu daha çözmenin verdiği rahatlamayla çalışmalarına devam etti.
Aradan henüz bir hafta geçmişti ki, bu sefer hızlı adımlarla depolama şefi hipotalamusun karşısına çıktı.
Depolama şefi: “Efendim, emrettiğiniz gibi fazla olan besinler karaciğerde ve kaslarda glikojen olarak depolandı. Ancak hala çok fazla besin gelmekte ve buradaki depolar dolmuş durumda. Derhal bir çözüm bulunması gerekli.”
Hipotalamus: Hımm… Sanırım işler biraz ciddi. Neyse sen git karaciğere söyle, fazla besinleri yağa çevirsin ve bu yağları sen karın bölgesinde depolamaya başla. Karnının şiştiğini gören sahibimiz bu durumun farkına varır ve fazla besin almayı durdurur.”
Depolama şefi: “Emredersiniz!” diyerek odadan ayrıldı.
Aradan geçen üç-dört hafta boyunca başka bir şikayet gelmedi ve bir sorun oluşmadı. Tam dördüncü haftanın sonuna gelinmişti ki,  depolama şefi yine çıkageldi.
Hipotalamus: “Yine ne oldu? Dört haftadır herşey tıkır tıkır işliyordu.”
Depolama şefi: “Efendim, dediklerinizi aynen yaptık. Lakin hala çok fazla besin gelmekte. Şu an için karın bölgesinde yer kalmadı. Biraz daha depolamaya devam edersek sahibimizin karnı patlayacak. Acil bir çözüm gerekmekte.”
Olayın ehemmiyetini kavrayan hipotalamus derhal olağanüstü hal ilan eder ve tüm şefleri odasına toplar.
Hipotalamus: “Arkadaşlar, depolama bölümünde bazı sorunlarla karşılaşmaktayız. Vücuda çok fazla miktarda besin girmektedir. Bu durumu önlemek ve sahibimize ikaz vermek amacıyla her yolu denedik. Galiba yakında çok büyük bir sorunla karşılaşacağız. Bu kadar çok besin alındığına göre ya yakında büyük bir savaş çıkacak, yahut büyük bir kıtlık olacak görünüyor. Herkes bu duruma hazır olsun. Hazır besin gelmişken tüm depoları dolduralım. Bu nedenle gerekli önlemleri alınız. Deride genişlemeler yapılsın, vücutta depolanacak alanlar açılsın, kaslar artacak ağırlığı taşımaya çalışsın.” dedi ve toplantıyı kapadı.
Tüm şefler bir ay boyunca çok sıkı çalıştı ve vücudun her tarafına besin depolandı. Bu artan besinle birlikte çok daha büyük sorunlar yaşanmaya başlandı. Herkes tam da durumdan ümidini kesmeye başlamıştı ki, büyük bir değişiklik oldu. Birden herşey düzelmeye başladı. Bu duruma şaşıran şefler, hipotalamustan hemen acil bir durum değerlendirme toplantısı yapmayı istediler.
Depolama şefi: “Efendim, tam da vücuttaki tüm depoları doldurmuş ve bu gidişat karşısında ümidimi kesmiştim ki, birşeyler oldu. Aniden vücuda gelen fazla besin miktarında azalma meydana geldi. Ayrıca depolanan besinler dahi yakılmaya başlandı. Bu gidişle yakında çok rahatlayacağız.”
Hücre Şefi: “Olağanüstü bir değişiklik oldu. Hücre önlerinde besin yığılmaları yaşarken, artık hem daha az ve kaliteli besin gelmekte, hem de ihtiyacımızdan fazla gelen oksijenle çok iyi bir yanma sağlamaktayız.
Enerji Şefi: “Uzun süredir çok besin almamıza rağmen artan enerji ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorduk. Artık ihtiyacımızın üstünde enerji üretilmeye başlandı ve bu harika bir durum. Artık tüm işlemler çok kolay halledilecek.”
Dolaşım Şefi: “Efendim, tam da depolama nedeniyle damarlar daralmaya başlamış ve tansiyon gittikçe yükselmeye başlamıştı. Ancak bu ani değişiklikle çok kısa sürede damarlardaki daralma giderildi. Ayrıca kandaki toksinlerin azalmasıyla hücrelere daha çok oksijen taşıyabiliyoruz.
Sindirim Şefi: “Bu inanılmaz bir değişiklik. Daha önceleri yaklaşık sekiz saat süren sindirim süresi artık üç saate indi. Artık daha az yoruluyoruz. Ayrıca daha verimli halde çalışıyoruz. Vücuda toksin girişi en aza indirildi. Uzun süredir yaşanan sindirim sorunlarından eser kalmadı.”
Metabolizma Şefi: “Vücuttaki tüm işlemler için enerji gerekmesine rağmen bir türlü ihtiyacımız olan enerjiyi alamıyorduk. Vücuttaki tamiratlar ve tüm işlemler hep gecikmeli olarak yerine getirilmekteydi. Ama ne olduysa oldu ve artık ihtiyacımızın üzerinde enerjiye sahibiz. Bu enerjiyle tüm vücut işlemleri çok çabuk ve kaliteli bir şekilde gerçekleştiriliyor.”
Hipotalamus: Evet arkadaşlar, ümitlerimizin tükenmeye başladığı bir zamanda sahibimizin dikkatini çekmeyi başardık. Gidişatın vehametini kavrayan sahibimiz hemen bir çözüm aradı ve “Sindirim Mühendisliği ve Enerji” isimli kitabı okuyup, bunu uygulamaya başladı. Artık herşey daha iyi olacak. Alınan bu fazla kilolar hızla yakılıp, enerjiye dönüştürülecek. Daha enerjik, saat gibi tıkır tıkır işleyen ve temiz bir vücudumuz olacak. Çektiğimiz tüm sıkıntılar geride kaldı. Sahibimiz bu kitaba göre hareket ettikçe bir daha böyle sorunlarla karşılaşmayacağız. Hepiniz artık enerjinin ve zindeliğin keyfini çıkarın.” dedi ve toplantı dağıldı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız