Evet, gelin beden dilimize odaklanalım. Konuşma tarzımız ve beden dilimiz uyumlu olmalıdır. İşte size açıklamam:
Kibar bir şekilde konuşuyorsunuz, ancak yüz ifadeniz somurtkan ise samimi gelmezsiniz. Konuşurken gözlerinize bakmak çok önemlidir. Bazı hasta bakıcıları telefonlarını ellerinde tutarken hastalara yemek yediriyor veya sohbet ediyorlar. Sizce hastaya değer veriyorlar mı? Bence hayır, sadece zamanlarının dolmasını bekliyorlar gibi görünüyorlar.
Ancak işimiz sadece bakım yapmaktan ibaret değil, aynı zamanda sevgiyle en iyi şekilde ilgilenmek de önemli. Ve bunu karşı tarafa hissettirmek önemlidir. Birçok kez yabancı bir hasta bakıcısının bize yardım etmek için geldiğini gördüm. Bazı kişilerin “Beni yatağa götür, lütfen” dediğini ve sonra da “Çok teşekkür ederim, güzel ilgilendin” dediğini duydum.
Bir gün bir amcamız corona virüsüne yakalandı, ön bakımını yaptık ama son bakım olduğunu bilmiyorduk. Ertesi gün vefat etti. Maskeler takıldı, eldivenler giyildi ve içeri girdik. Karantinada son günü amcanın ateşi iyiydi. Hemşire bakımını yapıyordu, ben de ona yardım ediyordum çünkü ilaç verme yetkim yoktu. Amcanın yüzünü bana doğru çevirdik. Gözlerime baktığını fark ettim ve ben de gülümsedim. “Her şey düzelecek, iyi olacaksınız” dedim. Gözleriniz huzur verici, çok samimi bir bakışınız var, diyordu amca. Bu sözleri flört etmek için değil, samimi bir şekilde söylüyordu. Zaten zekâretmiş, yazık ama biz bilmiyorduk. O gün çok ağrısı vardı, Parkinson hastalığından dolayı düşmüştü. Bir hafta önce düşmesi nedeniyle gelişen rahatsızlıklar corona ile ilgili değildi.
Bir süre sonra eşi geldi ve “Eşime çok iyi bakıyorsunuz” diyerek bize teşekkür etti. Eğer suratsız bir şekilde işimizi yapmış olsaydık ve insanlara sevgi vermemiş olsaydık, bu teşekkürü alabilir miydik veya hak eder miydik? Eğer sert bir şekilde veya ilgisiz bir şekilde bakmış olsaydım, o amca rahat eder miydi? Zaten çok utanıyorlar çünkü biz bakım yapıyoruz. Onlar için kolay değil.
Bir teyzemiz var, sevmediği kişilere cimcik atar. “Niye yapıyorsun?” dediğimde, “Bana kibar davransın, canımı acıtıyor” der. “Sana yapmam ama sen bana iyi davranıyorsun” der. Teyzem benim, tabii ki iyi davranırım. Ama yanına pek kimse gelmez, yatağa mahkum. Konuşmaz, sadece oturma salonunda tekerlekli sandalyesinde getiririz. Bu tür insanlara kötü ve ilgisiz davranmamalıyız.
Beden dilimiz bu işi yaparken çok önemlidir. İnsanlar son yıllarını çoğunlukla bizimle geçirir. Bir gülümseyen göze ve tatlı bir dile ihtiyaçları vardır. Unutmayalım, bizler de onların yerine geçebiliriz. Nasıl davranılmasını istiyorsak, karşı tarafa da öyle davranmalıyız.
Saadet Gebeş
Tüm Yönleriyle Hasta Bakımı kitabında…
