Bir yerde ağrın varsa dön bak. Kime çok kızgınsın, hangi hareketinden, söyleminden, tavrından dolayı? Veya hangi olaydan dolayı kime karşı kendini suçlu hissediyorsun? Bunları bir kâğıda yaz. 21 kez şu cümleyi söyle: “…dan dolayı …’ya çok kızgınım” veya “…’dan dolayı kendimi çok suçlu hissediyorum. O anki birikimim, aklım ve ferasetimle, tecrübemle yapabileceğimin en iyisini yaptım. Hata da yapmış olabilirim, yaptı isem bunu görmeyi, ders almayı ve bu hatalarımdan yeni güzel değerler, çözümler üretmeyi seçiyorum. Her ne oldu ve yaptım ise, konuştum ise, yine de kendimi olduğum gibi kabul ediyor, onaylıyor ve seviyorum.”
Ardından aynanın karşısına geç ve “seni seviyorum, sen benim için çok değerlisin” de ve kendine sarıl. Sevgiyle aynada gözlerinin içine bak. Günler içinde, ağrıyı oluşturan algısal ve duygusal bataklığın gül bahçelerine çevrildiğini göreceksin.
(Bu uygulama, teşhisi konmuş ağrılar için yapılmalıdır. Ağrıyı oluşturan mekanizma da yok eden mekanizma da insan zihninde mevcuttur. Ağrı hâlen devam ediyor, azalmıyor ise profesyonel destek almak gerekir.)
AĞRIYI NE ETKİLER?
Ağrı şiddeti hastanın sağlığının ne kadar kötü olduğundan ziyade, onun nasıl bir psikolojiye sahip olduğu ile ilgilidir.
Sağlıklı işleyen bir ruhsal, duygusal düzlemde ağrı olmaz. Morali düzgün, hayatının sorumluluğunu alan, değiştirebilecekleri için mücadele edip, değiştiremeyeceklerini hayat gerçekleri olan görüp olduğu gibi kabul eden, onlardan yeni kazanımlar üreten kişilerde ağrılı hastalık kolay kolay olmaz.
Yasını yeterince tutan, öfke, üzüntü, suçluluk, yetersizlik gibi duygularını ifade eden, zihninden geçen otomatik düşüncelerin farkında olup olumsuz olanlarını bilinçli farkındalıkla değiştirebilen kişide ağrı olmaz.
Ağrı olumsuz bir şeyin habercisidir. Kaslar, eklemler, tendonlar, sahibine, “dikkat et, bir şeyler yolunda değil, çok yönlü analiz yap” demektedir. Kişi ağrıyı uyarıcı görüp hayatını, düşünce, duygu dünyasını, bakış açılarını masaya yatırmalı, kâğıda dökmeli, saf niyetle onlara bakarak ağrılı hastalığa yol açanlarını fark etmeye çalışıp, düzeltici faaliyet yapmalıdır. Fark ediyor ama çarelerini tam tespit edemiyorsa psikoterapi, hipnoterapi, nefes terapisi, EFT gibi tekniklerden destek almalıdır.
Örneğin; depresyonda genelde boyun ve alt sırt ağrıları olur. Ve bunlarda kayıplar, değersizlik, suçluluk, öfke duyguları ağrıyı tetikler.
Bastırılan öfke, oksijen yetersizliğine, o da kas spazmına, o da ağrıya neden olabilir.
Cevdet Mirmahmutoğulları
Hayatın Kaptanı Ol kitabından