Tartışma, genellikle problem haline gelmiş belli bir durumun çözümüne yönelik olarak yapılan sözlü bir fikir alış verişidir. Öte yandan tartışma, bu işin nasıl yapılacağını bilmiyorsanız kesinlikle huzurumuzu bozan ve bizi mutsuz edip moralimizi eksinin altına düşüren bir eylemdir…
Yazar : Patrİcİa Muradİ
patricia_muradi@yahoo.com
Pozitif Tartışma Sanatı ve Huzur İçinde Yaşamak
Tartışma, genellikle problem haline gelmiş belli bir durumun çözümüne yönelik olarak yapılan sözlü bir fikir alış verişidir. Öte yandan tartışma, bu işin nasıl yapılacağını bilmiyorsanız kesinlikle huzurumuzu bozan ve bizi mutsuz edip moralimizi eksinin altına düşüren bir eylemdir.
Nasıl başlarsa başlasın, sonunda biri veya diğerinin fikri galip gelir. Kimi zaman orta yol bulunarak anlaşma sağlanır, bazen de sonuçsuz kalır.
Sonuçta haklı olanın fikrinin ortaya çıkması iyidir de, tartışma adabından habersiz ve tartışmayı kavga ile karıştıran insanlardan biri ile bu çoklu oyunu oynamak durumunda kalmışsanız, vay halinize!
Birçok şeyde olduğu gibi tartışmanın da bir adabı ve uyulması gerekli kuralları vardır. Bunlar yazılı kurallar olmayıp, uyulmazsa kimse kanun zoruyla sizi adapte etmeye uğraş vermez. Sonuçlarına katlanmaya hazırsanız, uymama hakkınız daima saklıdır.
Şimdi dilerseniz, tartışmaya girmek durumunda kaldığımızda gerek kendimize dikkat etmek, gerekse karşı tarafı yaralamamak için yapmamız gerekenleri bir terapi tadında gözden geçirelim.
İşin başında var olması gereken bir tartışma adabından söz etmiştik. Her türlü adaba herkesin bizim anladığımız biçimde uyum göstermesini beklemek gibi bir lüksümüz yoktur. Bu yüzden açıkça gerekmedikçe insanlarla, hele de tanımadığımız insanlarla tartışmaya girmemek daima huzurumuzu korur.
Sonucun ne olacağını bilemediğimiz gibi, insanların davranışlarının biçimini ve sınırlarını da kestiremeyeceğimizden olumsuzluklardan uzak kalmamıza yardımcı olur. İşte sizlere tartışma esnasında yönetimi elde tutmak için birkaç altın kural:
Tartışmada Kontrol ve Yönetim Sanatının Kuralları
Vücut dilimize ve sesimizin tonlamasına dikkat!
Tartışma esnasında, gözlerimizi bilinçli kullanabilmeyi öğrenmek daima faydamıza olacaktır. Karşımızdaki insanın ne zaman gözlerine bakıp, ne zaman gözlerimizi üzerinden çekmemiz gerektiğini dikkatli ayarlamamız, süreçte bize yardımcı olacak en önemli silahlarımızdan biridir.
Karşımızda bulunan insana gözlerimizi dikmek kimi zaman meydan okuma, gözlerimizi kaçırmak da suçlamayı kabul veya ürkme anlamına gelebileceğinden, gereksiz yanlış anlamaları başından önlemiş oluruz.
İstemeden de olsa tartışma içine çekilmişsek, kendi adımıza, illaki bir adabı olduğunu aklımızda tutmaya gayret etmeliyiz.
Ne kadar soğukkanlı görünseniz de özellikle sizi iyi tanıyan insanlarla tartışma ortamı içerisinde kalmışsanız, vücut dilimize dikkat etmek de işimizi kolaylaştıracaktır. Bazen yapılan ufak bir mimik, o anda vermeyi istediğimiz mesajın yanlış algılanmasına neden olabilir.
Eliniz kolunuz ne kadar ağrısa da asla kollarınızı kavuşturmamaya dikkat edin. Vücut dilinden zerre kadar anlamayan insanlar bile günümüzde kollarını kavuşturmanın, karşındakinin fikrine katılmamak ve konuya kapalıyım mesajını vermek amacı ile yapıldığını varsaymaktadırlar.
Tartışma esnasında ses tonumuz ayrı bir özeni hak eder. Agresif olmaktan uzak, sohbet havasındaki bir ses tonu daima lehimize bir puan olacaktır. Saygımızı ve sükunetimizi bozmamaya özen gösterelim
Tartışmayı kan davasına dönüştürmemek için sinirli olsak da, bunu belli etmemeye, saygı kurallarının gerektirdiği şekilde hareket etmeye özen göstermek, sürece uygun hareketlerden biridir.
Kendi fikirlerimizi kabul ettirmek için tepinmekten kaçınmak bizi daha az yıpratacaktır. Tartışma ortamını, bilmediğiniz şeyleri öğrendiğiniz bir yer olarak kabul etmek de huzurunuzu muhafaza etmenize yardımcı olacaktır. Karşınızdaki insanın ne zaman sinirlenebileceğini veya sınırlarını öğrenebilmek adına sakin olmak size kolaylık sağlayacaktır.
Karşınızdaki insan dilediği kadar sinirlenebilir. Siz, adrenalin seviyenizi normalde tutmaya özen gösterin. Bu, hem vücudunuza zarar verip olumsuz değişiklikler yaratarak sizi zayıf düşürür hem huzurunuzu bozar. Gerekirse yanınıza bir paket çikolata bulundurun. Sinirlenmeye başladığınızı hissettiğiniz anda ağzınıza atarsınız. Kaldı ki, sinirlerinizin gerilmesi, tartışma bitiminden sonra bile sizi etkilemeye devam edecektir.
Bu ufak noktalara dikkat edildiği zaman tartışma sonucu ne olursa olsun, insanlarla yaşadığımız problemler daha az olur. Huzurumuz kaçmaz. Önemli olan, huzur içinde yaşayabilmek değil midir?