Panik bozukluk nedir?

0
865

Panik Rahatsızlığı, her 75 kişiden birinde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Panik atak, bir tür anksiyete (kaygı, korku, endişe karışımı bir duygu durumu) bozukluğudur. Kendiliğinden ve beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan panik ataklarla giden bir klinik tablodur. Panik atak aniden ve beklenmedik biçimde ortaya çıkan, ½-1 saat süreli, bedensel belirtilerin eşlik ettiği yoğun bir anksiyete nöbetidir. Ataklarda çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, göğüs ağrısı, bulantı, baş dönmesi, sersemlik, kontrolünü kaybedeceği korkusu, çıldıracağı korkusu, ölüm korkusu, uyuşma ve karıncalanmalar, üşüme, ürperme, çevrenin değiştiği duyguları gibi belirtilerden 4 ya da daha fazlasının olması gerekir.

İlk panik atak sıklıkla kendiliğinden ortaya çıkar. Herhangi bir uyarılma, fiziksel egzersiz, emosyonel travma, kafein, alkol, madde kullanımı gibi durumlar ilk atağı tetikleyebilir. Ataklar ani başlar, belirtiler ortalama 10 dakikada doruk noktasına ulaşır. Ana belirti ölüm, kontrolünü yitirme ve çıldıracağı korkusudur. Bu korkunun kaynağı belirsizidir. Birlikte anksiyetenin fizyolojik belirtileri yoğun olarak görülür. Bulundukları yeri terketme, yardım arama davranışı görülür. Ataklar dışında atakların yineleyeceği korkusu yani beklenti anksiyetesi vardır.

Sıklıkla geç ergenlik döneminde ya da 30’lu yaşlarının ortalarında görülür. Yaşam boyu yaygınlığı % 1,5-3 arasındadır. Kadınlarda 2-3 kat fazla gözlemlenmektedir.

Panik atak eğer kişinin kaçması ya da yardım alması güç olan bir durumda ya da yerde ortaya çıkıyor ve böyle bir durumdan kaçılıyorsa “Panik bozukluk (agorafobili)” olarak adlandırılır. Tipik olarak bu ortamlar evden dışarıda yalnız olma, kalabalıkta kalma, otobüs, tren gibi araçlarda seyahat etme, köprü üstünde, asansörde olma gibi durumlardır. Kişi yoğun bir sıkıntıyla bu ortamlara katlanır. Çoğunlukla böyle ortamlarda bulunmaktan kaçınır ya da birinin eşlik etmesiyle dayanabilir. Kaçınma davranışı kişinin sosyal ve mesleki yaşamını bozar. %20-80 depresif belirtiler eşlik eder.

Birçok kişi zaman zaman panik nöbeti geçirebilir. Eğer siz de bu tür bir ya da iki nöbet geçirdiyseniz, büyük bir ihtimalle telaşlanmaya gerek yoktur. Panik rahatsızlığının ana belirtisi, daha sonra gelecek olan panik nöbetlerinden korkmaktır. Eğer tekrarlayan (dört veya daha fazla sayıda) birkaç panik nöbeti geçirdiyseniz ve özellikle bir nöbetin ardından başka bir nöbet daha geçireceğinizden korkuyorsanız, bu belirtiler panik veya kaygı rahatsızlıkları alanında uzman birine görünmeniz için yeterlidir.

Bütün bunların yanı sıra, eğer tedavi olunursa, panik rahatsızlığı olan kişiler normal bir hayat sürebilir. Panik rahatsızlığı birçok farklı terapi yöntemi ile tedavi edilebilir. Bu tedaviler son derece etkilidirler. Tedavisi başarıyla tamamlanmış olan çoğu kişi, kaçınma veya kaygı duymaya devam edebilir. Bu gibi durumlarda, yeniden tedavi gerekebilir. Panik rahatsızlığı, tedaviden sonra herhangi kalıcı bir hasar bırakmaz.

 

kaynak: Elif Boran Saygın / Psikolog

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız