Ali otuzlu yaşlarında uzaktaki küçük bir şehirden, büyük bir şehre yerleşmiş çok çocuklu bir ailenin çocuğuydu. Çocukken babası onunla hiç ilgilenmemişti. Annesinin evde hep işi olurdu. Çok yaramazlık yaparsa Ali’yi döverdi. Ali zeki bir çocuktu.Ancak eğitim hayatında ailesinden hiç destek görmemişti. Babası içine kapanık, evinden işine, işinden evine gelip giden bir adamdı. Ali büyük şehirde, okul yılları boyunca kendini hep ezik hissetmişti. Oysa diğer arkadaşları gibi olmayı çok istiyordu. Üniversite bitince bir işe girmiş ve o şehirde doğup büyümüş bir kızla evlenmişti. Evlendikten bir süre sonra karısının ailesinin onu beğenmedikleri hissine kapılmıştı ve her davranışlarına öfkeleniyordu. İş yerinde de onu küçümsediklerini düşünüyordu. Uzunca bir süredir sabahları uyanmak istemiyordu. Ancak paniğe kapılıp terapiste gitmeye karar vermesine neden olan şey başkaydı. Bir süredir yolda yürürken kendisine yanlışlıkla çarpan insanlara bile kızar olmuştu. İçinden ‘Biri bana bulaşsa da onu bir güzel dövsem’ diye geçiriyordu. İşte bu durum onu çok korkutmuştu.
Ayşe ise kalabalık bir aile apartmanında büyümüştü. Babası iyi bir adamdı ama annesinin babaannesi tarafından ezilmesine izin veriyordu. Ayşe çocukluğundan itibaren kendini annesini korumaya adamıştı. Apartmanda sık sık bağırışları duyulurdu. Yaşıtı akrabaları ona ters bir söz söylese kavga çıkarırdı. Görücü usulüyle tanıştırıldığı genç, sakin ve anlayışlı birine benziyordu. Evlendiler. Bir süre sonra kavgalar başladı. Ayşe eşi ya da kayınvalidesi ona bir uyarıda bulunduğunda öfkeleniyor ve ağzına geleni söylüyordu. Bir gün kayınvalidesiyle çok kötü bir kavga edince kendi annesi ona bir terapistten randevu aldı. Çünkü öfkesi kontrolden çıkmıştı.
Yaşamımızda böyle içinden çıkılmaz durumlara neden olan öfke, aslında insani bir duygu. Öfkeye neden olan bir takım durumlar var. Engellenme, hayal kırıklığına uğrama, saldırgan davranışa maruz kalma, tacize maruz kalma, saldırıya uğrama ya da saldırı tehdidi gibi durumlar öfkeye yol açıyor. Öfke bir duygudur. Ancak bu duyguyu hissetmemiz için aklımızdan bir düşünce geçmesi gerekir.Yani önce bize yapılmış bir davranışı algılarız. Bu davranış aklımızdan bir düşünce geçirmemize neden olur. Bu düşünce bizi öfkelendirir. Biz de bu davranışa karşılık bir davranışta bulunuruz. Aklımızdan geçen düşünceyi ise dünyaya dair inancımız belirler. Örneğin Ali’nin öfkelendiği bir durumu ele alalım: O gün Ali’nin aklında işten atılma olasılığına dair düşünceler olsun.Ali caddede yürürken omzuna birisi çarptı diye öfkelenmiş olsun. Aklından geçen düşünce’Herkes beni küçük görüyor.’düşüncesi, bu düşünceye dair inancı ise ‘ Parası olmayan insanlar daima ezilir.’ inancı olabilir. Görüldüğü gibi burada inancı tetikleyen asıl unsur Ali’nin işsiz ve parasız kalma endişesidir.
Aslında öfke sağlıklı bir duygu. Eğer öfke duygumuzun farkına varırsak, öfkeye neden olan durumu da fark etmiş oluruz. Örneğin banka kuyruğunda birisi kuyruğun önüne geçerse öfkeleniriz. Çünkü haksız ve eşitliğe aykırı bir davranış olduğunu düşünürüz. Bu öfke durumu kişiye müdahale etmemizi ve düzenin sağlanmasını sağladığından gerekli de bir duygudur. Ancak öfke duyma durumu öfke patlamalarına ve o kişiye şiddet uygulamanıza neden oluyorsa sağlıksız bir duygu haline gelmiştir.
Öfke kontrol bozukluğu yaşayanlar genellikle özgüven eksikliği olan kişilerdir. Genellikle yaşamlarının ilk 6 yılında öfkeli ve şiddet uygulayan anne-babalar tarafından yetiştirilmişlerdir. Anne- baba tarafından eleştirilen, beğenildiklerini ve sevildiklerini hissetmeyen çocuklardır. Tam tersi bir durumda ise anne-babaları tarafından 6 yaşına kadar çok özel bir insan oldukları düşüncesiyle yetiştirilen çocuklar vardır. Bu çocuklar okulla ve hayatla karşılaştıklarında çok da özel olmadıklarını gördüklerinde kolayca öfkelenirler.
Öfke kontrol bozukluğu olan insanlar eşleriyle, çocuklarıyla, işyerlerindeki insanlarla ilişkilerinde sorunlar yaşarlar. Çözüm için yardım alınmadığında sorunlar gittikçe büyür.Öfke kontrol bozukluğu olan kişilerde ‘depresyon’ çok yaygındır. Bu nedenle haftaya öfkemizle nasıl baş edeceğimizi anlatmaya çalışacağım.Sağlıcakla kalın.
yazan: Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU