Beta beyin dalgası vardır. Olaylara hep olumsuz bakarlar. Sürekli şikâyet ve eleştirileri vardır. Solar plexus’ları iyi çalışmaz. Kendilerini değişik durumlardan dolayı suçlu görürler. Hayata, dünyaya, geleceklerine dair öfkeleri vardır. Kendilerini, hayatı, dünyayı boş görürler. Bu hayatı mücadele edilmeye değer görmezler, hayatının sorumluluğunu almazlar.
Genelde depresyonlular yaşamın ilk yedi yılında yeterli sevgi, ilgi, huzur görmemişlerdir. Bunlar değişik sebeplerden kayıp (yakınını, rütbesini, arkadaşını, parasını kaybetme vb.) yaşamışlardır ve kendilerini değersiz hissederler, kendilerini iyiye, iyi hayata layık görmezler.
Depresyonlulara şu soruları sormak gerekir:
Neden dolayı kendinizi suçlu hissediyorsunuz?
Neleri kaybettiniz ve onlara neleri yatırmıştınız?
Neden kendinizi değersiz hissediyorsunuz?
Kimlere karşı kendinizi ifade edemiyorsunuz?
Kime karşı neden ve kendinize karşı neden kendinizi öfkeli hissediyorsunuz?
Çevreniz tarafından hangi ihtiyaçlarınız giderilmedi?
Hangi konularda haklılığınız onaylanmıyor?
Hangi konuda kendinizi seçeneksiz görüyorsunuz?
Bunların cevabı depresyonun nedenlerini verir.
Depresyon teşhisi konunca psikiyatri kontrolünde olmanın yanında aşağıdaki seçenekleri de uygulamak, terapilerden istifade etmek, depresyon yükünün hafiflemesine yol açacaktır:
Değişim ve terapi odaklı hipnoterapi,
Psikoterapi,
NLP,
EFT duygusal özgürlük terapisi,
Meditasyon,
Enerji terapileri (quantum dokunuş, reiki vb.)
Yoga,
Tefekkür ve tam konsantre dua seansları,
Nefes terapisi,
Tıbbi masaj,
Düzenli yürüyüş,
Sarı kantaron ve melisa çayı, günde 2 bardak,
Turuncu, kırmızı sebze ve meyveler,
Lavanta, melisa, gül suyu, limon koklamak,
Cilde biberiye yağı sürmek.
Cevdet Mirmahmutoğulları
Hayatın Kaptanı Ol kitabından
