İnsan hayal etmeli. Hayal ettiğimiz ölçüde yaşarız.
Öldürmek hariç her güzel olayın ve oluşun hayalini kurmalıyız. Hayal kurmasını bilmeyen insanlar umutlarını kaybetmiş, mutluluğu terk etmiş, huzuru kaybetmiş kişilerdir. Bu dünya zaten bir hayaldir, ömür dediğimiz sadece bir rüyadır. Hayallerimiz ve uykudaki rüyalarımız belki de gerçeğin kendisidir.
Belki de sanal olan, hayal olan, gerçek sandığımız, uyanık olarak yaşadığımızı sandığımız görüntülerdir, seslerdir, hareketlerdir. Hayal gözlerimiz açık, uyanık iken gördüğümüz rüyalardır ve rüya da uyuduğumuzda gördüğümüz hayallerdir. Yapılan deneylerde rüya görmesi engellenen ve rüya görmesi engellenmeyen denekler uyutuluyor ve uyandıklarında, rüya görmeyen deneklerin hiç uyumamış gibi çok yorgun, rüya gören deneklerin ise, dinlenmiş olarak güne başladıkları gözlemleniyor.
Demek ki, bizi asıl dinlendiren uyku değil, gördüğümüz rüyalardır. Belki de bir çok psikolog, psikiyatrist bu konuda beni doğrulayabilir, gördüğümüz kabusların bile, bana göre, psikolojik dengemizi korumak, ruhsal gelişimimizi devam ettirmek için gerekli ve faydalı olduğuna inanıyorum. Çünkü o kabuslar belki bizi yaklaşmamız gereken hayırlı bir yöne, kişiye, olaya, mekana yönlendiriyor belki de tam tersi uzaklaşmamız gerekenden uzaklaştırıyor.
Rüyaların, hayallerin son derece gerekli, faydalı olduğunu savunuyorum. Savaş filmi, kavgalı, dövüşlü bir aksiyon filmi izleyen birisi, bence içindeki şiddet enerjisini veya şiddet güdülerini bu filmi seyrederken veya bu konu ile ilgili roman okurken harcamıştır, sarf etmiştir, gidermiştir. Bunları hakikatte yaşama hevesini böylece söndürmüştür. Elbette burada savunmak istediğim konunun sınırını, kırmızı çizgisini idrak etmeliyiz. Birisine son derece kin duyarak, intikam ve nefret duygularıyla Ona zarar vermek veya Onu yok etmek planları yaparak hayallere dalmak, benim savunduğum konu değildir. Olayın bu vahim yönü, tedaviyi gerektiren, ruhsal bir dengesizlik ve psikolojik bir hastalıktır.
Aslında bu yazıları genç gelişim gibi çok okunan dergilere psikologların, psikiyatristlerin göndermelerini ben samimiyetle arzu ediyorum. Belki de tartışma ve düşünme konusu oluşturmak için masaya yatırdığım bu konuyu şöyle düşünmeliyiz. Bıçak nasıl ki adam da öldürür, meyve de soyarsa, ameliyat da yaparsa, işkence için de kullanılırsa, dünyada var olan her şey pozitif ve negatif maksatlar için kullanılabilir. Dua etmenin, ibadet etmenin bile negatif ucu vardır. Nedir?
Sırf birisine lanet okumak için gece gündüz dua eden kişi bence duanın negatif ucunda hırsla oturuyordur. Hayaller ve rüyalarda sanırım faydalı olmalıdır, kişinin ihtiyaçlarını ve dengesini korumaya yönelik olmalıdır. Hiç kimseye, hatta bir karıncaya bile zarar vermeye yönelik nitelikte, içerikte olmamalıdır. Bunun için de sanırım dengeli ve düzgün bir yaşam, dengeli beslenmek, güzel duygu ve düşünceler içinde bulunmak, dost ve sevgi canlısı olmak gerekiyor. Hırslı, intikam peşinde, nefret çukuruna düşmüş, düşmanca duygulardan arınmış olmak; Irk, dil, din, mezhep, milliyet, kültür farklılıklarından dolayı başkalarını hor ve hakir görmemek gerekiyor.
Ama elbette kendi dilimize, dinimize, mezhebimize, milliyetimize hakaret, saldırı, düşmanlık olduğu takdirde kendimizi savunmak en doğal hakkımızdır. Yine de bu savunma hakkımızı kullanırken ,saldırarak değil, tatlı dil ve güler yüzle, olgunluk ve hoş görü ile kullanmak gerekir. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Harp müdafaa maksatlı zaruri değilse, bir cinayettir’’ sözünü akıllardan çıkartmamak gerekir. İslam Peygamberi Değerli Muhammet Mustafa’yı terörist, İslam dinini terör örgütü olarak göstermeye çalışan provokasyon ustaları aleyhinde, Onları yok etmek planları ve hayalleri kurarak, bu hayalleri gerçekleştirme yönünde eylemler yapmak, İslam dini mensuplarını gerçekten de terörist durumuna sokar. Yapılacak en doğru hareket tarzı, İslam dini mensuplarının liderlerinin bu konu hakkında olgun, hoşgörü, anlayış içeren açıklamalar yapmalarıdır.
Siyasetçilerin, politikacıların bu konu hakkında konuşmaktan, medyaya mesajlar vermekten kaçınmaları gerekir. Herkese hayırlı, güzel, hoş, mutluluk ve huzur verici hayaller, rüyalar, duygular, düşünceler diliyorum.
Vedat Kuşaklı