Adnan Gündüz
Bu soru ile ”Yumurta mı Tavuktan Çıkar? Tavuk mu Yumurtadan Çıkar?” türü bir tartışma değil amacımız. Doğulsa da olunsa da Gazeteci de olmazsa olmazlar var.
Gazeteci; her şeyden önce bugünü dünden yaşayan isim. Tarihin canlı tanığı. Kimsenin bilmediği ilişkileri bilen ve bazen bu ilişkilerin içerisinde şaşkınlığı herkesten çok yaşayan bir kişi. Bazen de bu grift ve çirkin ilişkilerin tutsağı olan. Cağaloğlu’nda yetişenlerin bildiği “kalemini satmaktansa kırabilen.”
Bana sorarsanız tek cümle ile “gazeteci kim?” Benim cevabım birkaç cümle ile şöyle: “Her şeye eleştirel bir gözle bakabilen, kendini yenileyen, çağının gerisinde kalmayan, kapıdan kovulunca bacadan giren değil, entelletüel yapısıyla toplumun önderi, modeli ve geleceğin oluşmasında, aydınlanma evriminde, üzerine düşeni yapan.”
Böyle olunca da gazetecilik bir anda “en gözde meslekler” arasında bulunuyor. Sokağa çıkıp bir röportaj yapılsa ve soru çok net cümlelerle şöyle olsa: “Hangi meslek grubunda olmak istersiniz? Neden?” Cevap hiç şaşırtıcı olmadan yüzde 80–90 şöyle olacaktır. “Gazeteci-Televizyoncu-Muhabir-Spiker-Araştırmacı Gazeteci”
İstemek doğru belki. Gönül her şeyi ister de “acaba olunulabilinir mi?” Günlük bir gazetede muhabirin yazdığı haber olduğu gibi yayınlanabilir mi? Patronun gazetecilik dışındaki ilişkileri gazetenin yayın politikasını etkiler mi?
Belki art arda sorulacak bir sürü sorunun cevabı olumsuz olunacaktır ama hep istenilir ve denilir ya
“gazete patronu gazeteci olacak”,”gazetenin tek geliri yine gazetecilikten olacak”,”gazete ve gazeteci gücün karşısında eğilmeyecek”
İşte biz böyle bir yayıncılık yapmaya soyunduk. “Yasal anlamda tek gelir kaynağımız olan ABONE-İLAN-REKLAM gelirimiz dışında hiçbir yoldan hiçbir şekilde kazanmayacağız ve sadece gazetecilik yapacağız.” Dedik ve bu kitap doğdu.
Bakın bakalım olabiliyor muymuş?