Yeşilçam’ın En Çok Film Çeken Yönetmenlerinden Oğuz Gözen Başarı Sırlarını Anlattı

0
966

Meslek hayatınızda kaçıncı yılınızı doldurdunuz? Kaç film çektiniz ve bu mesleğe girmeye nasıl karar verdiniz?
Sırasıyla cevaplamam gerekirse, otuz altıncı yılımı doldurdum. 148 film çektim. Bu mesleğe girme kararı ise hayli enteresandır. Dedemin Erenköy'de bir köşkü vardı. Burası, Kâmi Nâzım ve Nejat Eczacıbaşı'ların köşküne çok yakındı. Sözünü ettiğim köşkler, o günlerin değişmez iki plâtosuydu. Hele Kâmi Nâzım'ın köşkünde, haftanın üç-dört günü film çekimi olurdu. Köşklerde film setleri ve o setlerin müdavim seyircisi ben…

 

Röportaj: İncilay Özdemir

 

Meslek hayatınızda kaçıncı yılınızı doldurdunuz? Kaç film çektiniz ve bu mesleğe girmeye nasıl karar verdiniz?

Sırasıyla cevaplamam gerekirse, otuz altıncı yılımı doldurdum. 148 film çektim. Bu mesleğe girme kararı ise hayli enteresandır. Dedemin Erenköy'de bir köşkü vardı. Burası, Kâmi Nâzım ve Nejat Eczacıbaşı'ların köşküne çok yakındı. Sözünü ettiğim köşkler, o günlerin değişmez iki plâtosuydu. Hele Kâmi Nâzım'ın köşkünde, haftanın üç-dört günü film çekimi olurdu. Köşklerde film setleri ve o setlerin müdavim seyircisi ben… Filmciler, beni köşkte oturanlardan, köşkte oturanlar da film ekibinden sanırdı herhalde. Yapılan her hareketi, söylenen her sözü adeta zihnime kaydeder, sonra üzerinde uzun uzun düşünürdüm. Bir gün de yönetmen Memduh Ün'ün Yeşilçam Sokağı'na girişine şahit oldum. Sokakta bulunan herkes, kaldırımların kenarına sıralanarak saygı duruşuna geçti adeta. Böyle bir şey dünyanın hiçbir mesleğinde olamazdı. O gün kararımı verdim. Ben de rejisör olacaktım.

Üniversiteli bir ekibin yaptığı araştırmaya göre, filmlerinizde hiçbir teknik hata çıkmıyor. Böyle bir şey dünya sinemasında bile yok. "Titanic" filminde de teknik hatalar çıkmış meselâ. Bunun sırrı nedir?

Hiçbir programım yok. Bu, kafamı idefiks halinde teknik hata yapmamaya teksif etmemden ileri gelen bir şey olsa gerek. Bir de süratli çekmemden. Ancak filmimi beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Artistlerini, mekânlarını uygun görürsünüz, görmezsiniz o ayrı mesele. Bazı insanlar vardır, 7.865.789 ile 9.726.581'i çarpmasını istersiniz, kafadan çarpıp söyler. Şaşar kalırsınız. Ben herhalde sinemanın bu tarz insanlarından biriyim. Herkes bilmem kaç haneli rakamı kafadan çarpmak zorunda değildir; ama bazılarının yaptığı gibi, çarpanı kınamak niye?

Bir filme başlarken, nasıl bir hazırlık içine giriyorsunuz? Dekupaj yapmadığınız, mekânları bile önceden gezmediğiniz biliniyor. O dünyayı kurmaya nasıl hazırlanıyorsunuz?

Bir filme başlarken, senaryoyu okuduğumda, olayı sinema olarak görürüm. Yani film, kafamda çekilmiştir. Dekupaj yapmam. Senaryoya dipnotu almam. Hatta klâket çekmem. Bunların hepsi kafamın içindedir. Mekâna gelince, zaten senaryoyu okurken, gezdiğim, gördüğüm mekânlar kafamda canlanır. Bu mekânlardan birini tercih ederim.

Bazı Hollywood filmlerinin gücünü gelişmiş teknolojiden, görsel efektlerden aldığını görüyoruz. Sizin filmlerinizin gücü nereden geliyor? Kullandığınız mizansenleriniz ve diyalogların kullanımı çok etkileyici.

Sorunun cevabı zaten içinde var. Çektiğim filmlerin çoğu, ezilmiş insanların hikâyesidir. Bunun duygusallığı filmlere yansır. Ayrıca, tiyatrodan gelmiş olmanın etkisi de var. Bir bilim-kurgu filmi çekiyorsam, elbette bu tarz efektlere ihtiyacım olur. Ama böyle bir film çekmiyorsam, benim duygum bana yeter.

Her türden filmleriniz var. Komedi, dram, fantastik, ama en çok müzikal melodramlar. Özel bir sebebi var mı?

Bu, bir arz talep meselesi. Yapımcılar daha çok müzikal filmlerimi başarılı bulmuş olacaklar ki, daha ziyade bu tarz tekliflerle gelmişlerdir. Ben de talebe cevap vermişimdir.

Son çektiğiniz film üzerine konuşalım biraz da. "Elveda" filminin konusu nedir?

"Elveda", benim yıllarca önce çektiğim bir konu. O devirde büyük iş yapmıştır. Son derece duygusal bir hikâye. Senaryo, ünlü bir solistken, hapse giren kocasının yaptıkları yüzünden şöhretini ve servetini kaybeden, yakın bir dostunun pavyonunda çalışmaya başlayan bir sanatçının dramını işler. Başrollerde Deniz Uğur, İlyas Özdemir, Tuğrul Meteer, İncilay Özdemir, Sırrı Elitaş, Fatma Yalgın, Cemal Aris gibi sanatçılar rol alıyor. Kameraman, Bayram Ali Yalgın. Film önümüzdeki yıl gösterime girecek.

Son yıllarda peş peşe kitaplarınız çıkıyor. Anı kitabı, öykü kitabı ve senaryo yazmak üzerine bir kitap… Bu kitaplar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Anı kitabım "Bir Yeşilçam Masalı" senelerce süren bir çalışmanın ürünü. Aslında, anılarımı ilerleyen yaşlarımda yazmayı düşünüyordum ama kısmet bugüneymiş. "Sahipsiz Kalpler", Beyoğlu'ndan gerçek yaşam öykülerini anlatan bir kitap. "Senaryo Nasıl Yazılır?" ise, pratik senaryo yazma tekniğini gösteren bir çalışma. 

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız