Zoraki Kral (The King’s Speech) filmini çok beğendim, çünkü benim şu anda içimde bulunduğum yolculuğa ışık tuttu.
Son üç aydır bir enerji terapistine gidiyorum. Çok güvendiğim bir arkadaşımın zoruyla gittiğim ilk seanstan inanılmaz yarar görünce, devam etmeye karar verdim.
Eskiden böyle şeylere inanmazdım.
Böyle bildiğiniz gibi bir terapi değil. Pozitif psikolojinin de savunduğu gibi amaç yaşam kalitenizi artırmak.
Birlikte benim bilinçaltımı keşfediyoruz. Ben kendimi keşfediyorum.
Örneğin kendimle ilgili şunları keşfettim.
Para pistir!
Para konuşamıyorum iş görüşmelerinde. Paramı isteyemiyorum. Para ile ilgili konularda mideme kramp giriyor. Bunu değiştirmek istiyorum ama zorlanıyorum. Neden?
Paranın ve zenginliğin pis olduğunu düşünüyor bilinçaltım. Babam’ın “Büyük servetin altında gizli bir suç vardır” lafı bilinçaltıma işlemiş olmalı.
Zengin olursam, bilinçaltımdaki bilgiden dolayı babama ihanet edecekmişim gibi hissediyorum.
Bundan kurtuluyorum. ‘Her zenginlik içinde suç bulundurmaz’ varsayımını da gözden geçiriyorum.
Mütevazi miyim ukala mı?
Bazen çok mütevazı (en takdir edilen özelliğim) bazen çok ukala oluyorum (hiç sevilmeyen özelliğim). Tutarsızım!
Bunun sebebini de keşfettim.
Kendimden aşağı gördüm kişilere çok mütevazi davranıyorum, kendimden yüksek gördüğüm kişilere ukala. Neden?
‘Hiç bir insan başka bir insanı ezmemeli bilgisi var’ bilinçaltımda. Bilinçaltıma göre mütevazi olarak onları ezmemeye çalışıyorum, ukala olarak da insanların beni ezmesini engelliyorum.
“Güçlü olan her zaman ezer” yanılgısından kurtulmaya çalışıp, tutarlı davranmaya çalışıyorum.
Risk alma
Kendimle ilgili daha bir çok şey keşfettim.
Etrafımda da aynı süreçleri görüyorum hep.
Örneğin, Besiktaş’ın genç oyuncusu Muhammed Demirci’nin görüntülerini izledim. Kaleye çok az şut çekiyor. Sürekli pas veriyor.
Muhtemelen bilinçaltı risk ve sorumluluk alma konusunda onu sabote ediyor. Gol atamamanın riskini almak istemiyor.
Ben de futbol oynarken hocam her zaman bağırırdı bize: gol atmanın sorumluğunu taşıyın!
Etrafımda sevgiyi hak etmediğini düşünen bir çok insan görüyorum. Sevgi gösterilmesi rahatsız ediyor onları.
Kendi bedenini sevmediği için kilo alan kişiler görüyorum.
Aynı şekilde kendini değerli görmeyip çok kısık sesle konuşan ya da çok hızlı konuşan insanlar görüyorum.
Kralın bilinçaltı
Filme geri dönersek, 6. George’un bilinçaltı onu sabote ediyor. Bu gücü hak etmediğini düşünüyor. ‘Ben kral değilim’ diye ağlıyor.
Bilinçaltında ‘Sen hükmedemeyecek kadar zayıfsın’ bilgisi var.
Bu sabotaj o kadar uç noktada ki fiziksel olarak vücudu da bilinçaltına destek çıkıyor.
Konuşmasını engelliyor. Bilinçaltı bu kadar güçlü.
Konuşma terapistinin yaptığı iş aslında onun bilinçaltını değiştirmek.
‘Benim sesim var’ ve ‘Bu gücü hak ediyorum’ bilgisini yerleştirmeye çalışıyor.
Özellikle terapistin tahta oturduğu sahne çok çarpıcı.
‘Bu sadece bir taht diyerek’ gücün altında ezilmemesi gerektiğini söylüyor.
Ondan sonra Kral’da düzelmeler başlıyor.
Film bilinçaltının gücünü bana bu kadar net gösterdiği için inanılmaz sevdim.
Tabii asıl önemli olan sizin bilinçaltınızın kodları.
Korkularınızı keşfederek, ipuçları bulabilirsiniz.
Ben her gün yeni bir şeyler buluyorum.
Yazan: Özgür BOLAT
