Şüphe, bir şey hakkında duyulan güvensizliktir. Bir şeyin doğru veya yanlışlığını kesin olarak bildiğimiz şeylerde şüphe olmaz. Böyle bilgilere “bilim” veya “yakin” (sağlam, kesin bilgi) denir. Bildiğimiz şeylerin güvenirlik derecesi farklıdır. Yakinden sonra “zan” gelir. Zan, bir şeyin doğru olabileceği hakkında kuvvetli delillerin bulunmasıdır ama yine de o şey hakkında, insanda tam bir güven olmaz. Şüphe ise en aşağı derecededir. Zan ve şüpheler araştırılmalı ve kesin bilgi hâline getirilmelidir.
Aklınıza gelen şüpheleri bastırmaya çalışmayın. Bilgiye ulaşıncaya kadar onları sorgulayın, üzerinde durun. Şüphe, bir şey bilenin aklına gelir, hiçbir şey bilmeyenin aklına şüphe gelmez. Şüphelerinizi giderirseniz, eskisinden daha güçlü olursunuz. Şüphe, bir konuda uyanmaya başladığınızın işaretidir.Hayat, şüphe üzerine kurulamaz. Şüphenin amacı, bizi bilgiye götürmektir.
İnsanın kalbine her türlü düşünce gelebilir. Bazen en doğru bildiklerinizden bile şüphe edersiniz. Bu, bizim fikir canlılığımızı gösterir. Eğer doğru bildiklerimizin dışında hiçbir şüphe kalbimize gelmeseydi, inandıklarımızın bir kıymeti ve değeri olmazdı. Bir inancı, şüphelere karşı sürdürmek değerlidir. İnsan, şüphe ederek bilgi sahibi olur. Şüphe bittiğinde tekâmül biter. Şüphe, inanmak gibi bir eylemdir, dinamizmdir, coşkudur, heyecandır. Ancak hiç kafası çalışmayanlar, bir şeyden kuşkulanmazlar.
Bilim ve felsefenin temeli, şüphe etmektir. Descartes, “Her şeyden şüphe edebilirim, benden önce insanların gelip geçtiğinden bile şüphe edebilirim fakat şüphe ettiğimden şüphe edemem.” diyor. Böylece çok sağlam ve sabit bir başlangıç noktası buluyor. Bilimin esası olan metotlu şüphenin Doğu’dan geldiğini ve bunun Gazali’ye ait olduğunu bilim adamları söylüyor.
Şüphesiz iman, sanıldığı kadar makbul bir şey değildir. Körü körüne inanmak değersizdir. İnançlarının üzerinde düşünüp onları sorguladıktan sonra meydana gelen inanç, daha sağlam ve daha güçlüdür. İslam âlimleri, imanda taklidin geçersiz olduğunu söylemişlerdir. Neyi niçin kabul ettiğini bilmeden bir şeye inanmak olmaz! Böyle iman, ufak bir sarsıntıda yıkılır. Gazali, “Şüphe etmeyenin imanından şüphe ederim.” diye bir söz nakleder.
*
Cuma Özusan
Kaynak: Bilgece Yaşamak
www.gencgelisim.com