Kendi Kendine Konuşma Kılavuzu

0
1041

Kendi kendine konuşana deli demişler. O zaman ben kesinlikle deliyim. Çoğu zaman içimden yapsam da konuşmalarımı, dışımdan tepkiler verebiliyorum.

Birçok kez müdürümle kendime küfür ederken yüz yüze geldim. Evet, tam manasıyla küfür ediyordum ve bunu müdürümün duyması pek hoş olmadı.

 

“Şey ben kendime söyleniyordum…”

“Hıhı, evet öyledir.”

“Vallaha iki gözüm önüme aksın!”

“Bir doktora görünsen mi Çiçek?”

İşte direkt deli teşhisi kondu bile. Oysa yalnız kaldığımda kendimle konuşmak, kendimi yargılamak en büyük zevkim. Kendime sorup, cevap verdiğim zamanlar bile oluyor.

Kendi başıma yapmaktan büyük zevk aldığım şeylerden biri de, müzik dinleyerek yürümek… O zamanlarda çektiğim klipleri, kurduğum hayalleri anlatsam roman olur sanırım. Hayal kurarak ağladığımı bile biliyorum. Sevgilimin beni aldattığını düşünüp, hatta ona bir senaryo uyarlayıp hüngür hüngür ağlayabiliyorum. Garip bir bünyem olduğunu kabul ediyorum ama hala deli olduğumu düşünmüyorum.

İlk kendi kendime konuşmamı hatırlamaya çalıştım geçenlerde, sonra fark ettim ki çok eskilere dayanıyor bu olayın başlangıcı. Kediyle, ağaçla veya oyuncaklarınla konuşmaktan farklı bu. Tamamen kendinle konuşuyorsun. Çocukken hiç hayali arkadaşım olmadı mesela, ben yine kendi kendime konuşurdum. Yalnız kalmak, kendimle konuşmak için can çekiştiğim, hevesle günün bitmesini beklediğim zamanlar çok olmuştur.

İnsanın kendini tanıması, kendiyle anlaşması bu bence… Yalnız kalmayı sevmek suç mu? Yo, hayır; kesinlikle asosyal biri değilim. Gezip, eğleneceğim, derdimi anlatabileceğim birçok iyi arkadaşa sahibim. Hatta başkalarıyla da çok fazla konuşan bir insanım. İçime atmam hiç bir şeyi, aklıma gelen çoğu şeyi paylaşırım. Fazla konuşmamdan dolayı şikâyet eden birçok insanla da karşılaştım. Ama kendimle konuşmak çok ayrı bir durum. Kimsenin bana yardım edemediği konuları çözüyorum mesela, ya da beni mutlu eden yine ben oluyorum. Hayallerime destek olan, onlarla dalga geçen, gerektiği zaman gaza getiren hep benim.

Kendine güven midir bu? Kimseye güvenmemek mi ya da? Nasihat dinlemem ben; yaşamadan öğrenmeyi kabul etmem. Çok mu burnum havada? Bence değil. Çok mu yalnızım? Bence değil… İşte yine yapıyorum, kendi kendime konuşuyorum. Deli miyim ben? Bence değil…

Her insan kendi kendine konuşuyordur bunu kabul edin. Biraz daha derinleşince yalnızlık bile aslında yalnızlık olmuyor.

Konuşun kendinizle, dinleyin kendinizi. Çok şey bulacak, çok şey öğreneceksiniz. Bu delilik değil, kendi benliğini bulmaktır. Aslolan kendi kalbiniz, kendi beğeniniz, kendi bedeniniz. Aile bile yanında olmaz bazen, en iyi arkadaşlar, sevgilin, kocan, çocuğun… Hep kalan kendin olursun…

İşte bu yüzden kendi kendine konuşmak delilik değildir; ama kendi kendine konuşamamak büyük kayıptır.

Yalnız mısınız? Aslında hayır. Sadece en büyük dostunuzla daha tanışmamışsınız. Şimdi gözünüzü kapatıp ona “merhaba” deyin. Çok memnun olacaksınız…

*

Çiçek Üzüm

cicekuzum@hotmail.com

 

 

*

Bu yazılarımızı da okumak isteyebilirsiniz:

Duygusal Zekâ Ve Duygusal Öğrenme

Öğrenmeyi Nasıl Öğrenmek Lazım?

Öğrenmeyi Öğreten 9 Taktik

Sayıları Hiç Böyle Görmemiştiniz!

Matematik İçin Ne Demiş?

Yabancı Dil Öğrenmenin En Pratik Taktikleri

Güçlü Öğrenme İçin Ne Yapmalı?

Nasıl Öğreniyor Neden Unutuyoruz?

Kavrama ve Anlamanın 3 Düzeyi

Aktif Öğrenme

Uyurken Bile Öğrenmek İster misiniz?

Hızlı Çekim Bir Motivasyon Terapisi

Kalıcı Bilginin Adresi: Aktif Öğrenme

Öğrenmenizi Kolaylaştıracak 10 Süper Teknik

Matematiksel Öğrenme Bozukluğu

Kolay Öğrenme Teknikleri

Okul Sıralarında Etkili Öğrenme ve Öğretme Yolları

Dahilerin Hastalığı: Öğrenme Bozukluğu

Başarı Yolunu Kesen Öğrenme Bariyerleri

Yenile Yenile Yenmeyi Öğrenmek!

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız