Uzaklardaki Sevdiklerinize Dokunmak

0
1216

“Sevginin hızıyla hareket eden şefkatimiz ve dualarımız ışıktan çok daha hızlıdır. Anında hedefine ulaşır.”   Richard Gordon

 

Yaşamımızı renklendiren, yaşanır kılan birçok faktör sıralayabiliriz bir çırpıda. Hayatımızı anlamlandıran, bize değer katan ne çok şeyimiz vardır aslında.

Başarmak bizim için önemliyse, yaptığımız işten keyif alır ve ürettiklerimizin getirdikleriyle mutlu olabiliriz. Yenilikleri keşfetmek, sürekli yeni bir şeyler deneyimlemek önemliyse, her gün yeni bir başlangıçtır ve yepyeni fırsatları taşıyarak, onları sunmak üzere gelir, eğer biz fark edebilirsek.

Bazen çok farklı olaylar yaşamaya da ihtiyaç duymayız, sabah kalktığımızda güneşi görüp sıcaklığını hissetmek bile yüzümüze bir tebessüm yerleştirmeye yeter. Kendimizi zinde ve sağlıklı hissetmek de gücümüzün farkına varmamızı sağlayan en önemli kaynaklarımızdandır. Bir de bize sevilmenin, sevmenin ne kadar yüce ve erişilmesi oldukça güç duygular olduğunu hissettiren, bu duyguları bizimle paylaşan kişiler varsa hayatımızda en büyük hazineye sahibiz demektir.

İnsan olmanın doğası gereği tüm temel ihtiyaçlarımız bir yana, hayatımıza anlam katan, bize değerimizi hissettiren sevgiyi paylaşabildiğimiz kişilerin varlığı ile hissettirdikleridir aslında yaşama bağlayan. Öyle bir bağ ki, aslında farkında olmasak da oldukça derinlerde. Kişisel düzeyde baktığımızda ailenin ve arkadaşların iyi olduğunu bilmek, fark edebildiğimizden çok daha önemli… Ancak yaşanan ani kayıplarda sert bir şekilde fark edebiliriz aradaki bağın ne kadar güçlü olduğunu.

Sahip olduğumuz bağın her ne kadar tam anlamıyla idrakinde olamasak da yine de sevdiklerimiz bir başkadır, özeldir. Onlara sevgimizi ifade etmenin etkili yollarını ararız. Çoğu zaman sözle ifade etmek anlamsız gelir. Seviyoruzdur ya zaten, bir de söylemeye neden gerek olsun ki!

Herkes için farklıdır sevgisini ifade etmenin yöntemi. Hele de uzaktaysa sevdiklerimiz. O zaman aradaki bağ çok daha güçlü olduğu gibi, sevginin ifadesi de daha özeldir. Yazdıklarını okuyabiliyor hatta sesini duyabiliyor olsak da sanki dokunmadan ifade edilen sevgi tam ifadesini bulamıyormuş gibi gelir insana.

Bir an durup düşünün lütfen, kilometrelerce uzağınızda olan sevdiklerinize istediğiniz anda dokunabilmek nasıl bir duygu olurdu sizce? Onlara varlığınızı hissettirebilmek, sevginizi gönderebilmek ve hatta gönderdiğiniz sevgiyle ve enerjiyle şifalanmalarına aracı olmak… Nasıl kulağınıza hoş geliyor mu? Deneyimleme şansınız olsa siz enerji gönderen ya da alan olmak istemez miydiniz?

Sevginizle birlikte gönderdiğiniz enerji sadece saniyeler içinde yerine ulaşıyor

Ben Kuantum-Dokunuş’un tüm mucizevî etkileri gibi, işte bu yanını da çok seviyorum, büyüleyici buluyorum. Öyle bir dokunuş ki, sizin sadece bulunduğunuz yerden olumlu niyetinizle, zihinsel olarak uzaktan dokunmak istediğiniz kişiye odaklanmanız ve Kuantum-Dokunuş tekniklerini uygulamanız yeterli. Sevginizle birlikte gönderdiğiniz enerji sadece saniyeler içinde yerine ulaşıyor. Üstelik öylesine güçlü bir enerji ki, karşınızdaki kişi ya da kişiler, yerine ulaştığına dair hissettiklerini oldukça net bir şekilde ifade edebiliyorlar. Eğer şifaya ihtiyacı varsa Kuantum-Dokunuş enerjisi gönderdiğiniz kişi, uzaktan şifalanmış da oluyor.

Nasıl? Etkileyici değil mi? Bir de deneyimleseniz, neden söz ettiğimi çok daha anlayabilirsiniz. Çünkü gerçekten deneyimleden inanılması ve anlaşılması oldukça güç. Yine de sizlerin hayal gücünüze güveniyorum.

Dr. C.Norman Shealy’in çalışmaları

Belki bazı şüpheleriniz olabilir anlattıklarımla ilgili. Şöyle bir açıklama getirmemde fayda olduğunu düşünüyorum. Yapılan bir çalışmadan kısaca söz edeceğim sizlere. Kuantum-Dokunuş’un bulucusu Richard Gordon ve bir beyin cerrahı olan Dr. C. Norman Shealy, kendisinin Missouri’deki kliniğinde bir çalışma gerçekleştirmişler. Dr. Shealy klinikte bulunan yaşlıca bir beyden bir saat kadar yatmasını ve kendisinin beyin haritasını çıkartacağını söylemiş. Bu sırada uzaktan şifa verileceği haber verilmeden, yarım saat normal durumda kişinin beyin dalgaları izlenmeye başlanmış ve kaydedilmiş. Daha sonra Richard Gordon beş metre kadar uzaklıktan yarım saat boyunca Kuantum-Dokunuş enerjisi verdiği halde beyin dalgaları izlenmeye devam edilmiş. Enerji kesildikten sonra tekrar aradaki farkı gözlemleyebilmek için yaklaşık beş dakika daha izleme sürdürülmüş.

Elde edilen sonuçlar oldukça şaşırtıcıymış. Kuantum-Dokunuş enerjisi vermeye başladıktan beş dakika sonra, kesin bir şekilde delta beyin dalgalarındaki hareketliliğin arttığı gözlenmiş. Seans başında beynin çeşitli bölümlerinden ölçülen sonuçlara göre delta dalgalarında artışlar gözlenirken, seans sonunda inanılmaz düşüş kaydedilmiş. Dr. Shealy, otuz yıldır beyin dalgalarını incelediğini ve daha önce dalga hareketlerinin bu kadar yavaşladığını görmediğini ifade etmiş.

Çalışma sonucunda Richard Gordon’un yaptığı değerlendirme, uzaktan şifa çalışmasının enerji veren ve alan kişiler arasında, daha önce fark edemediği ve tahminde bulunamadığı kadar güçlü bağlantıda olunduğu ve bu bağlantı sayesinde enerjinin etkisini ortaya koyduğu şeklindedir. Mesafe ne kadar olursa olsun, düşünce ile bir titreşim alanı yaratıldığından etkisi yakın şifa kadar güçlü olabilmektedir.

Ben de Kuantum-Dokunuş derslerimde, öğrencilerimden birbirlerine uzaktan şifa yollamalarını, bu deneyimi birebir yaşayarak paylaşmalarını isterim. Bu, oldukça etkili, doğrudan ve sonuçların anında paylaşılabildiği bir deneyim oluyor.

Deneyimlemeye değer. Sağlıkla kalın.

Kaynak: Kuantum Dokunuş, Şifa Verme Gücü, Richard Gordon

*

Yasemin Özkul Aydın

www.turkiyedekuantum.com

 

 

 

*

Bu yazılarımızı da okumak isteyebilirsiniz:

Duygusal Zekâ Ve Duygusal Öğrenme

Öğrenmeyi Nasıl Öğrenmek Lazım?

Öğrenmeyi Öğreten 9 Taktik

Sayıları Hiç Böyle Görmemiştiniz!

Matematik İçin Ne Demiş?

Yabancı Dil Öğrenmenin En Pratik Taktikleri

Güçlü Öğrenme İçin Ne Yapmalı?

Nasıl Öğreniyor Neden Unutuyoruz?

Kavrama ve Anlamanın 3 Düzeyi

Aktif Öğrenme

Uyurken Bile Öğrenmek İster misiniz?

Hızlı Çekim Bir Motivasyon Terapisi

Kalıcı Bilginin Adresi: Aktif Öğrenme

Öğrenmenizi Kolaylaştıracak 10 Süper Teknik

Matematiksel Öğrenme Bozukluğu

Kolay Öğrenme Teknikleri

Okul Sıralarında Etkili Öğrenme ve Öğretme Yolları

Dahilerin Hastalığı: Öğrenme Bozukluğu

Başarı Yolunu Kesen Öğrenme Bariyerleri

Yenile Yenile Yenmeyi Öğrenmek!

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız