PROBLEMLERİ ÇÖZMEK KADAR PROBLEMLERİ BULMAYA DA ÖNEM VERİR
“Bir problemden kaçmanın en iyi yolu o problemi çözmektir”
A. Saporta
Her nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, her sorunun kendi dinamikleri içinde çözümü mutlaka vardır. Yeter ki problemlerin olmasını da problem etmeden değişim ve gelişime açık olunsun, yaklaşımlar bilgece olsun.
En basitinden en karmaşık olanına kadar, bir problem varsa çözüme kavuşturulmalıdır. Bir problemi çözebilmek için ise ilk olarak problemi bulmak, doğru ve gerçekçi bir şekilde tanımlamak gerekir. Problemi bulmak problemi çözümlemekten daha önemlidir. Çünkü problem bulunmazsa ortada çözülebilecek bir şeyde olamayacaktır.
Problemleri Nasıl Tanıyabiliriz? :
Problemleri tanımak, bulmak, anlamak, çözümün başlangıç noktasıdır. Başlangıcı olmayan bir yarışın bitişi de olmayacaktır.
Bir problemi gördüğümüzde onu net bir şekilde görmek ve anlamak büyük önem taşır. Anlamadığımız her ne olursa olsun bizi yorar ve strese sokar. Problemi bulmak ve anlamak durum değerlendirmesi yapabilmemizi sağlar.
Ancak bundan sonra bir çözüm söz konusu olabilir. Bir basamaklama yapacak olursak; bul-tanı, anla-kabullen, çözüm metodu bul-uygula, sonuca ulaş-değerlendir şeklinde bir basamaklama yapabiliriz.
Bir doktorun hastalığa yaklaştığı gibi problemlere yaklaşmalıyız. Hastalığı teşhis etmek ve uygun tedaviyi uygulamak gerekir.
Başarılı bir insan da problemlere teşhis koyar ve doğru çözümler uygulayarak tedavi eder.
Uygun yöntemler kullanılmazsa, problem büyür ya da yeni problemler ortaya çıkabilir. Hatta yeni problem eskisinden de büyük olabilir.
Problem çözerken Japonların “Bir problem olsa da çözsem” mantığı ile ve bir çengel bulmaca çözme rahatlığı ile problemler daha rahat ve stressiz bulunur ve çözülür. Bu rahatlığa ve ustalığa ulaşan kişiler hem başarılı olur hem de problem bulucu, problem çözücü olarak saygıyla anılırlar.
Problemin karmaşıklığına göre problem bütün olarak y ada parça parça ele alınmalıdır. Bazı problemlerin çözümü sırasında yan etkiler olabilir. Bunlar iyi hesaplanmalıdır.
Başarılı insan, problemi çözmek kadar onu bulmaya da verdiği önemle başarılarına ulaşmıştır. Bulma ve çözme konusunda tam bir ustadır. Bu insan, problemi bulduğunda kısa süreli çözümler yerine kalıcı ve kökten çözümler bulmayı tercih eder.
Birçok insan, karşılaştığı problemlerden rahatsız olurken başarılı insan, problemleri normal olarak görür ve yapması gerekeni yapar.
Matematikte problemin çözümünden önce problemin kendisi önem arz eder. Çünkü her çözüm, bulunan bir problem sonucunda değer kazanır.
Başarılı insan, problemleri önceden, uzak görüşlülükle belirleyebilmeli ve çözücü yaklaşımlar üretebilmelidir.
Başarılı insanlar, karşılarına çıkan problemleri negatif ve sinir bozucu bir yük olarak görmezler. Hayatın insana çözemeyeceği problemler vermeyeceğini bilirler.
Problemleri bulmaya önem vermek ve bu beceriyi geliştirmek, kişiyi yeni problemlere çözümler bulması için de harekete geçirir.
Başarılı insan, mevcut ortamda problemleri net olarak görür, bulur ve teşhis eder. Belirli problemleri çözebilmek için belirli bilgileri öğrenmek gereklidir. Fakat asıl önemli olan, asıl zorluk, problemleri bulmaktır. Çoğu insan, problemleri zamanında bulamadığı için daha en baştan çözüme uzak bir yerden başlar hatta çoğu kez çözümsüzlükle karşılaşırlar.
Başarılı insan, problemleri bulmaya verdiği önemle gizli problemleri tanımlayabilir. İyi bir analiz becerisi vardır. Problemleri bulduğunda, çözüm için uğraşırken karşısına çıkan ilk cevapta durmaz, alternatifleri de arar.
Geniş bakış açısıyla duruma birkaç açıdan bakar ve problemleri görür. Unutulmamalıdır ki problemleri bulmak problemleri çözmekten daha önemli ve gereklidir.
Tarlaya ekilen ekinlerin arasında zamanla ayrık otu denen ve ürüne zarar veren otlar büyür. Sağlıklı ve bol ürün almak, ekilenleri zarar etmeden biçmek için çiftçinin, bu ayrık otlarından kurtulması şarttır. Fakat bu ayrık otlarının, zamanında görülmesi ve bulunması şarttır. Boy atmış ekinler arasında büyüyen artık otları, uzaktan ilk bakışta fark edilmeyebilir. Çünkü boyları ekinlerden daha kısadır. Ancak ekinlerin boylarını geçerlerse fark edilebilirler ki, bu durum çok geç olmakla birlikte hem ekinlere zarar verir hem de ayıklamak için zaman ve daha çok çaba gerektirir.
İşini bilen, ayrık otları hakkında bilgi, tecrübe sahibi olan ve ayrık otlarını ayıklamak kadar öncelikle onları bulmanın önemini bilen çiftçi, ekinlerin büyümesinin her aşamasında ayrık otlarını bulmak için gözlemlerine devam eder. Hasat mevsiminde ise en iyi ürün bu tarladan çıkar.
Sizde hayatınızın her anında en iyi ürünü almak için sadece problemleri çözme becerinizi değil, problemleri bulma yeteneğinizi de geliştirmelisiniz. Çünkü bulamadığınız bir problemi zaten çözemezsiniz.
Problemleri çözebilme yeteneğinin yanında problemleri bulmak, bir zaman ayırma, çaba gösterme, alıştırma, tecrübeleri kullanma işidir. Ayrıca insanın problemleri bulmaya da önem vermesi, bir amaç, hedef, ilke, beceri, inanç ve tutumları ile ilgilidir.
Bir doktorun hastasını muayene ederken önce belirgin belirtileri öğrenip sonra bunların sebeplerini bulansı gibi problemlerin peşinde olmak, bulmak ve kalıcı çözümler üretmek gerekir.
Problemleri bulmanın aşamaları:
- Tecrübe ve veriler ışığında önsezi yeteneğini de kullanarak ihtimaller üzerinde durmak
- Mevcut durum üzerindeki gerilimin düzeyini belirlemek.
- Durumun muhtemel açık noktalarını ve zaaflarını tespit etmek.
- Açık noktaların ve zaafların durum üzerinde yapabileceği etkileri belirlemek.
- Oluşan etkilerin, içinde bulunulan durum üzerinde yapabileceği olumsuz etkileri belirlemek.
- Problem olarak adlandırılabileceklere diğerlerini ayırmak.
Bir problem bulma ustasının ilkeleri:
- Durumu bir bütün olarak gör.
- Bütünü bozabilecek etkilerin her zaman olduğunu bil.
- Olumlu durumlarda rehavete kapılmanın körlüğe sebep olduğunu unutma.
- Çözülmüş bir problemin yeni bir problem için yer açtığını bil.
- Problemlerin olmamasını, problemlerin olabileceğinin en büyük delili olduğunu bil.
- Problemler için en iyi gelişme ortamının, problemlerin olmadığı ortamlar olduğunu unutma.
Problem bulma becerisi ya da öngörüsü, paranoid bir davranış değildir. Sadece, geniş bakış açısının, tecrübenin, bilginin ve verilerin doğru değerlendirilmesi yeteneğinin bilgece kullanılmasıdır.
Problemlerin Anatomisi:
- Genellikle kendilerini pek fazla belli etmeden dallanıp budaklanırlar
- En az beklenildikleri zamanlarda aniden ortaya çıkarlar
- Büyüklüklerini ve sınırlarını çizmek oldukça zordur
- Çoğu kez problemler iç içedir.
- Göründüklerinden ya da algılandıklarından çok farklı olabilirler
- Neler olup bittiğini algılamamızı güçleştirirler
- Ortaya çıkmalarının genellikle birden çok nedeni vardır
- Kendi kendilerine çözülmeleri neredeyse imkânsızdır
- Bireylerin yaşama biçimleri ve kurumların yapı ve işleyişinin değişmesine neden olurlar.
- İnsanlar içgüdüsel olarak sorunlardan uzak durmayı, ya da sorunlarla birlikte yaşamayı tercih ederler.
- Beraberlerinden hem büyük yıkımları ve sıkıntıları, hem de önemli gelişmeleri ve ilerlemeleri getirirler.
Yukarıda belirtilen anatomik yapı itibariyle problemleri bulmanın hayati bir önemi olduğu açıktır. Bununla beraber, problem bulma yetisini geliştirmiş bir kişinin de önemi bariz şekilde ortaya çıkmaktadır. Zira bu yetinin etkili bir şekilde kullanımı, başarının taşlı ve dikenli yollarında iyi bir korunma sağlayacaktır.
Probleme sebep olabilecek kaynakları gözaltında bulundurmak: Problemin çözümü için harcayacağımız gücün, zamanın, çabanın çok daha azını kullanarak problemlerin ortaya çıkmasını engelleyebiliriz. Bunun için, problem doğuracağı muhtemel odakların, kişilerin, durumların, şartların iyi izlenmesi, gözaltında tutulması gerekir. Böylece problemler önlenebilir, önlenemese de ortaya çıktıkları fark edilir ve erken müdahalede bulunulur.
Yazan: Niyazi Fırat Eres
www.gencgelisim.com