Odasının özerk bölgesi olmasını ister. Odasını istediği gibi dekore etmek, istediği zaman temizlemek ister.
Sizin ona güvendiğinizi, yaşamda karşısına çıkan sorunlarla baş edebileceğinize inandığınızı bilmek ister.
Sizin onu ne olursa olsun sevdiğinizi bilmek ister.
Sizden uzaklaşmış gibi görünse de size güvenebileceğini bilmek ister.
Yaşamda karşılaştığı yeni sorulara cevap bulma çabasının desteklenmesini bekler.
Yetişkinlerin dünyasından daha iyi bir dünya kurmak ister.
Kendine ait bir dünya görüşü oluşturmasına izin verilmesini ister.
Sosyal etkinliklerinin desteklenmesini ister.
Ailesinin onu zorla istemediği ortamlara sokmamasını ister.
Kendi arkadaşlarını kendisi seçmek ister.
Yeteneklerini geliştirmesi için fırsat tanınmasını ister.
İsteklerine ve ilgilerine destek olmanızı ister.
Ona,sizin uzantınız ve kopyanızmış gibi davranmamanızı ister.
Uyarılarını ve şikayetlerini dinlemenizi ister.
Daha başarılı ergenlerle kıyaslanmamak ister.
Ondan ilgi beklememenizi ve her şeyi onunla yapmak istememenizi ister.
Sizinle Haluk Yavuzer’in ‘Gençleri Anlamak’ adlı kitabındaki bir metni paylaşmak istiyorum:
‘ Gençliğimiz artık lüksten, zenginlikten hoşlanıyor. Görgü kurallarına hiç uymuyorlar…. Anne, babalarına karşı çıkıyor,ters düşüyor, büyüklerin önünde gevezelik ediyor, hızlı hızlı görgüsüz biçimde atıştırıyor ve öğretmenlerini ezmeye çalışıyor, onlara zorbalık ediyorlar.’
Yukarıdaki metin 2000’li yılların gençliğini anlatıyor gibi değil mi? Oysa bu metin M.Ö 399 yılında ünlü düşünür Sokrates tarafından yazılmıştır. Yani günümüzden yaklaşık 2400 yıl önce. Demekki her dönemde gençlerin davranışlarını anlayamayan yetişkinler varmış öyle değil mi?
ERGENLİK DÖNEMİ NEDİR?
Çocuğun cinsel olarak üretkenliğe başladığı ‘erinlik’ durumu ile başlayan ve genç, anne-baba denetiminden bağımsızlığını kazandığı zaman sona eren dönemdir. Ergenliğin 12-14 yaş arası dönemi bedensel gelişimin hızlı olduğu dönemdir. Bu dönemde ilkokul döneminde olduğu gibi sadece o günü yaşayan çocuk gitmiş, yerine soyut düşünen ve geleceği sorgulayan, endişeli, sorularla dolu bir ergen gelmiştir. 12-14 yaş arasında aileye düşkünlüğün yerini arkadaşlara bağlılık almıştır. Özellikle kızlar arkadaşlarıyla kanka olup gruplaşma içine girerler. Arkadaşları ve onlarla paylaşımları aileleri tarafından engellendiğinde anlaşılmadıklarını düşünüp gergin ve öfkeli olabilirler.
15-17 yaş arası ergenlik dönemi ruhsal gelişim dönemidir. Otorite figürü olan aile ve öğretmenlerle çatışma dönemidir. Ergen kendi fikirlerini oluşturmak ve bireyselleşmek ister. Arkadaş ilişkileri ve bir gruba ait olma önem kazanır.( Rockçı gruplara üye olma gibi) Karşı cinsten arkadaşlıklar kurma dönemidir. Aileden farklı yaşama isteğine rağmen ergen, ailesi tarafından anlaşıldığını ve sevildiğini bilmek ister.
18-21 yaş arası dönemde ergen yetişkinliğe hazırlanır. Bu dönemin sonunda bütünlüğe erişir, kim olduğunu anlar. Bu yıllar sırasında meslek seçimi tamamlanır. Nasıl bir yaşam istediğine, dini ve siyasal kimliğine karar verir.
Ergenler 12-21 yaş arası bu dönemde bencil olmak zorundadırlar. Çünkü ‘durgun çocukluk’tan, ‘kendini bilen’ yetişkinliğe geçebilmek için bu yıllar arasında çok şey başarmak zorundadırlar. Dolayısıyla anne-baba ya da kardeşlerine ne olduğunu düşünmeye fırsatları yoktur. Buna karşılık ailelerinden destek ve anlayış beklerler. Tıpkı emeklemeye çalıştıkları dönemdeki gibi, çok zor bir işleri vardır ve sadece bu ‘iş’leriyle ilgilenirler. ‘İş’leri şunlardır:
Bağımsızlık kazanma, kimlik oluşturma, değer yargıları oluşturma, cinsel kimlik oluşturma, soyut düşünmeyi öğrenme, yaşıtlarıyla arkadaşlık kurma.
yazan: Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU