Her şey, kendi kendime sorduğum ve iç dünyamı tepetaklak eden bu soruyla başladı. Çingene ruhum, yeni bir göç için pılısını pırtısını toplayıp yola koyuldu…
O günlerde; anneannemin, kapağı açıldığında insanın her bir hücresine ayrı ayrı isleyen tarçın, karanfil ve tuzlu fıstık kokuları saçan aynalı dolabı daha çok aklıma gelmeye başlamıştı. Kalabalık bir yalnızlığın ortasına saçılmış, rengarenk kırık cam parçalarını anımsatan anılarım her hareketimde kalbime batıp, ufak ufak kanatıyordu onu. Bütün sesler susmuş, bütün renkler silinmiş, etrafı derin bir sessizlik ve grilik kaplamıştı. Kulaklarıma ulaşabilen tek ses, çingene ruhumun rebetiko mırıltılarıydı.
Derken, bir akşam kendi sesimle irkildim. "Bir şeyler yap!" diyordu bana. Evet ama ne? Elimi kalbime koyup, enerjim taa şuramda tıkanıyor, akmıyor sanki, dedim. Bu ne demekti? Neden böyle bir şey söylemiştim ki? Rastlantısal bir cümleydi ve ben, rastlantıların, Tanrı'nın ne yazık ki nadiren fark edebildiğimiz mucizeleri olduğuna inandığımdan …
Zeynep Doğan
gelisi_guzel@yahoo.com
Her şey, kendi kendime sorduğum ve iç dünyamı tepetaklak eden bu soruyla başladı. Çingene ruhum, yeni bir göç için pılısını pırtısını toplayıp yola koyuldu…
O günlerde; anneannemin, kapağı açıldığında insanın her bir hücresine ayrı ayrı isleyen tarçın, karanfil ve tuzlu fıstık kokuları saçan aynalı dolabı daha çok aklıma gelmeye başlamıştı. Kalabalık bir yalnızlığın ortasına saçılmış, rengarenk kırık cam parçalarını anımsatan anılarım her hareketimde kalbime batıp, ufak ufak kanatıyordu onu. Bütün sesler susmuş, bütün renkler silinmiş, etrafı derin bir sessizlik ve grilik kaplamıştı. Kulaklarıma ulaşabilen tek ses, çingene ruhumun rebetiko mırıltılarıydı.
Derken, bir akşam kendi sesimle irkildim. "Bir şeyler yap!" diyordu bana. Evet ama ne? Elimi kalbime koyup, enerjim taa şuramda tıkanıyor, akmıyor sanki, dedim. Bu ne demekti? Neden böyle bir şey söylemiştim ki? Rastlantısal bir cümleydi ve ben, rastlantıların, Tanrı'nın ne yazık ki nadiren fark edebildiğimiz mucizeleri olduğuna inandığımdan, derinliklerimden gelen sesin elinden tuttum; dijital çağdaki muhteşem kültürel buluşun, internetin karşısına oturup başladım araştırmaya. Uzun ve zorlu bir süreç sonunda; bilim, içimdeki inançla buluştu ve Tanrı'nın simetrisinde anlam kazandı. Ruhum ışığa, "Reiki"ye kavuştu…
Gülcan Arpacıoğlu "Reiki yüce kaynaktan gelen canlandırıcı, şifa verici bir enerjidir. Japonca'da, "Evrensel Yaşam Gücü Enerjisi" anlamına gelir.” diyor. Reiki en temel şekliyle, enerjinin, bu enerjiye açılmış (inisiye edilmiş) bir kişi tarafından, ellerini bedenin üstüne koyarak kendisine ya da başkalarına aktarılmasıyla gerçekleştirilir. Bu enerji ve ilgili yöntemler, 1920'li yıllarda, Japonya'da Dr. Mikao Usui tarafından başlatılmıştır.
Zihinsel ve duygusal sıkıntıların, pek çok fiziksel hastalığın nedeni olduğu artık kabul edilmekte. Enerji kanallarımızda bu sıkıntılar sonucu oluşan tıkanıklıkların açılmasını sağlayan Reiki, birçok hastalığın ortadan kalkmasına yardımcı oluyor. Bununla birlikte, Reiki, tıbbın yerini tutan bir uygulama ya da tıbbi teşhis için bir araç değildir. Reiki uygulayanlar, hastalıkların teşhis ve tedavisi için daima çağdaş tıbbi yöntemleri önermelidirler.
Öte yandan; bütünleyici, tamamlayıcı şifa yöntemi olarak kullanıldığında Reiki, harika bir araçtır. Gerek çağdaş tıp ile; gerekse akupunktur, Şiatsu, refleksoloji gibi şifa için kullanılan tüm sistemlerle uyumludur. Bunlarla birlikte çalışır, iyileşme etkisini artırır, acıları hafifletir, şifa sürecini hızlandırır. Rahatlamaya yardım eder, yaşam enerjisini artırır ve uykuyu düzenler. Cerrahi müdahalelerden önce ve sonra, iyileşme süresini kısaltır. Pek çok rahatsızlığın iyileşmesine yardım eder. Soğuk algınlığı, yanıklar, kesikler, yaralar, akut ağrılar, sızılar gibi basit rahatsızlıklardan; kanser, kalp hastalıkları, tansiyon, bel ağrıları, böbrek rahatsızlıkları gibi daha ciddi sorunların şifasına varıncaya kadar… Yeni oluşmuş rahatsızlıkların çoğu Reiki yardımıyla çok çabuk iyileşir; süreğen hastalıkların ortadan kalkmasıysa daha uzun zaman alır.
Reiki, olumlu bir enerjidir ve hiçbir zarar vermez. Yan etkileri yoktur ve yalnızca Reiki alan kişinin en yüksek hayrı için çalışır. Reiki bugün dünyada yaklaşık iki milyon kişi tarafından uygulanmaktadır ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde pek çok hastane, kendi bünyelerinde oluşturdukları ya da destekledikleri ekiplerle hastalarına Reiki uygulamakta ve onu, bütünleyici bir yöntem olarak kabul etmektedirler. Dünya üzerinde her gün daha çok sayıda doktor ve hemşire, acil serviste, onkoloji bölümlerinde ve ameliyathanelerde Reiki uygulamaktadır. Reiki ile ilgili bilimsel araştırmalar sürmektedir. Biz inanıyoruz ki, daha pek çok insan hem hastalıkların iyileşmesine yardım amacıyla, hem de yaşamlarının niteliğini yükseltmek için Reiki enerjisine aracılık etmeye başlayacaktır.
Genç Gelişim'in bu ayki sayısı için yazımı yazarken; fonda, beni çok uzaklara taşıyan Fransızca bir şarkı, elimde karamelli kahvemle huzurun tatlı nefesini çekiyorum içime. Hayatta sahip olmak istediğim pek çok şeye sahip olmama imkan tanıdığı için şükrediyorum evrensel güce. Artık Reiki'li benliğim daha aydınlık, avuç içlerim daha sıcak, farkındalığım daha yüksek ve ruhum daha özgür. Biliyorum ki, özgürlüğe giden içsel yol, bakışlarını gökyüzüne çevirip, koskocaman mavi bir boşluğu kırmızıya boyama cesaretini gösterebilenler için çiçeklendirilmiştir. Reiki, hayatım boyunca kendime armağan ettiğim en muhteşem çiçek demetiydi…
Sevgi ve ışıkla…
