İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nedenle, iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80- %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insanların oranı belki de %5’i geçmemektedir.
Kim ne derse desin, insanlar arası ilişkilerde önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alır, onları etkileyebilirseniz, iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz:
1. Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego, onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durum ise, iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin. “Sen” kelimesini kendinize yasak edin.
AHMET YILDIZ
ayildizpdr@yahoo.com
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nedenle, iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80- %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insanların oranı belki de %5’i geçmemektedir.
Kim ne derse desin, insanlar arası ilişkilerde önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alır, onları etkileyebilirseniz, iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz:
1. Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego, onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durum ise, iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin. “Sen” kelimesini kendinize yasak edin. Diyelim ki arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğunuz arkadaşınız kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “Sen bir topu bile kaleye atamıyorsun!” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona, “Hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz.” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2. Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmememiz, karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da oldukça kötü. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Öğretmenle Mahsun arasında geçen olumsuz iletişime bir örnek:
– Mahsun, sınavın çok kötü.
– Öğretmenim sorular çok zordu.
– Zor olur mu? Çok basit sordum.
-Öğretmenim, sınıfın durumu belli. Çok zordu sınav.
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişime, bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrenci de dersten nefret eder, bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmaz mıydı?
– Mahsun sınavın biraz düşük.
– Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
– Sınıfın çoğu zayıf aldı. Ben de herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
– Sorular biraz zordu; ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
– Sana güveniyorum, bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.
3. Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “sen”li tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4. Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “Sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizin de ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza doğrudan “Hayır.” cevabını verirseniz bu, arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona “Sinemaya gelmeyi çok isterdim; ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” şeklinde cevap verirseniz, her iki taraf için de iletişim sağlanmış, arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5. Kendinizi büyük, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz, karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendinizi büyük görmeniz, karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir.
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı, yanınıza geldi.
– Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
– Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim, öyle değil mi?
– Haklısın; ama ben de tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekildeki iletişimin, size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
– Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
– Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
– Evet, türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
– Demek ki eksiklik burada. Bak, sorunu buldun, çözüm de bulabilirsin.
– Evet, eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6. Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımızın bize sürekli olarak söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin sözleri diğer kişilere göre daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir.” diye… İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7. Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki, yorgun veya isteksizce konuşan kişinin yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz, bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8. Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bir bebek, anne-babasının ona sözsel ve bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Kendisine sevgi göstermeye çalıştığınızı da anlar. İnsanlar arası iletişim de aynı şekildedir. Eğer konuşmanız, jest ve mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse, karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansız denilecek kadar güçleşir. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu, hiç inandırıcı olmaz.
9. İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişi sizi daha dikkatli dinleyecek, size duygusal yönden bağlanacaktır. Böylece onun duygularını kabartacağınızdan, önyargılarını kırmış olacaksınız.
10. Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz bireylere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza, “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi. Baş edemedin bir türlü…” sözleriyle yaklaşırsanız, bu onun tarafından bir hakaret olarak algılanır. Ancak kendisine, “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz.” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız, hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11. İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları onlara baş edilmeyecek sorunlar olarak göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “Bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamız da çalışmıyor.” sözleri yerine, “Matematik dersimiz kötü. Bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1’de nasıl matematikten geçmişsek, bu sene de geçeceğiz.” sözlerini kullanırsanız, hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12. Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı birçok insan önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişinin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi, başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak gibi…) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13. Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve kendinize inanmalısınız. Davranışlarınız da bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız siz de başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14. Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum ya da olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız karşıdakini ne kadar etkileyebilirsiniz? Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa, onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız, önemli noktalarda ses tonunuzu artırın, o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve bilgi verici olacaktır.
15. “eee” ve “ııı”ları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, ya da birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren şey konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” sesleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak iletememiş olursunuz.
16. Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak; ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.
Sevgiyle, ilgiyle, bizimle kalın…