Yenilikçi mühendislik anlayışıyla Leonardo da Vinci’nin kasnakları, ağırlıkları ve dişlileri kullanan birçok fikri vardı. Elbette, bu üç bileşen, otomatik versiyonlarının çoğu için çok önemliydi – saat versiyonları, iklimlendirme ve hidrolik testere dahil.
Da Vinci, bu mekanizmaları, birçok insanın ilk robotu düşündüğü otomotiv buluşuna da ekledi. Ama da Vinci, robotik şövalyesi olan parçaları da başka bir robot yaratmak için kullandı. Da Vinci’nin robot şövalyesinin tam bir çiziminin geri kazanılmamasına rağmen, şövalyenin farklı yönlerini ayrıntılarıyla anlatan parçalar, defterlerine dağılmış olarak bulundu..
Milano’da bir yarış için tasarlanan (Dük’ün Leonardo’yu denetlemekten sorumlu olduğu), Robotik Şövalye, ayrıntılı bir makara ve kablo sistemine bağlı olan dişli ve tekerleklerle dolu bir beyefendiden oluşuyor.
Bu mekanizmalar sayesinde, da Vinci’nin robot şövalyesi bağımsız hareket edebildi: oturma, kalkma, başını hareket ettirme ve vizörünü kaldırma. Birkaç farklı da Vinci çizimlerini kullanan robotist Mark Rosheim, 2002 yılında yürüyebilen ve bir tür şövalye prototipi yaptı..
Rosheim, Leonardo’nun robot şövalyeyi tek bir gereksiz yere kolayca kurulacak şekilde nasıl tasarladığını gözlemledi. Rosheim, da Vinci’nin tasarımlarını NASA için geliştirdiği robotlara ilham kaynağı olarak kullandı..