Tıbb-ı Nebevi Sanatı: Hacamat

0
1043

Efendimiz zamanından beri bir tedavi şekli olarak kullanılan hacamat, günümüz tedavi sisteminde de aktif olarak yer almaya başlamıştır.

Kimileri hacamatı Efendimizin (S.A.V.) sünneti olduğu için yaptırırken, kimileri de rahatsızlıklarına şifa olması gerekçesiyle uygulamaktadır. Kimileri de hem şifa, hem de sünnet olması yönüyle hacamat uygulamasını yaptırmaktadır

 

Gerekçe ne olursa olsun kan alma tedavisi olarak da bilinen hacamatın, birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olduğu günümüz çalışmalarıyla da ispat edilmiştir.

Tansiyon, dolaşım bozuklukları, genel vücut ve organ temizlenmesi, baş ağrısı, baş dönmesi gibi birçok rahatsızlıkta hacamat tedavisi aktif olarak uygulanmaktadır.

Günümüz tedavi uygulamalarında tekrar kabul görmeye başlayan hacamat, 1400 sene önce Efendimizin uyguladığı bir tedavi şeklidir.

Hatta bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz (S.A.V.) “Miraç’dan inerken hangi melek cemaatine rastlasam, ‘Ey Muhammed (S.A.V.), ümmetine hacamat olmalarını emret!’ dediler” demiştir.

Ayrıca efendimiz hem hanımlarına, hem de sahabelere hacamatı tavsiye etmiş ve kendisi de hacamat yaptırmıştır. Birçok hastalığa şifa olduğunu, bunlardan bazılarının kanser ve cüzzam gibi rahatsızlıklar olduğundan da bahsetmiştir.

Alınan kan hücrelerinin yerine yeni kan hücrelerinin üretilmesi ve bu yeni üretime bağlı olarak da vücudun sıhhat ve dinginliğinin sağlanması günümüz tıbbının hacamata bakış açısını oluşturmaktadır.

Hacamatın, yeni kan hücrelerinin üretiminden ziyade vücudun birçok alanında efektif olduğunu ortaya koyar. Bunun sebebini de yine eski tababet diliyle ifade eder.

Eski tababet; ateş su, hava ve topraktan oluşan insanın, beden faaliyetlerinin kordinasyonununda da dört unsuru faal görür. Bu birliktelik sonucunda da bedende faydalı ve zararlı maddeler meydana gelir. Kan, meydana gelen faydalıların başında gelirken; balgam, sevda ve kara safra da bedende oluşan zararlıların başında yer almaktadır. Bu zararlılara günümüz tıbbında birçok isim takılsa da, en güncel ve revaçta olanı toksinler olmuştur. Ve son yapılan çalışmalar birçok hastalığın alt yapısında bu toksinleri görmüş ve tedavideki baş şartı detoksifikasyona, yani bedenin temizlenmesine ayırmıştır.

Bu yaklaşımlar gösterir ki, günümüz tıbbı ile eski tıbbi bilgiler antioksidan uygulamalar konusunda -isimler ve teknikler farklı olsa da- esasta anlaşmışlardır. Hatta eski tababetteki birçok tedavi uygulamaları antioksidan yöntemler üzerine kurulmuştur. Günümüz modası olan detoks, yüzyıllar önce de tedavinin baş şartını oluşturmuş ve tedavi sistemleri bunun üzerine kurgulanmıştır.

Eski tababette biriken atıkların alınmasında lavman, kusma, dağlama, bal şerbeti, kan aldırma ve hacamat baş sıralarda yer almaktadır. Bu tedavilerde yer alan ateşle dağlama ise daha sonra kaldırılmıştır.

 

*

Sibel Üresin

Hacamat Eğitmeni

www.basaksehirhacamat.com

0212 488 51 00

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız