Ebeveynlerimizin davranışları bir şekilde davranış ve kişiliğimizde etkilidir. Ebeveynlerimiz bizim hayattaki ilk modellerimizdir. Onlardan insan olarak hangi özelliklere sahip olduğumuzu, nasıl davranıp nasıl davranmamamız gerektiğini , neyi, nasıl, hangi ses tonu ile söyleyeceğimizi, nasıl düşüneceğimizi öğreniriz.
Onlardan aile dostlarımıza kişiliklerine uygun davranmayı, babamıza ne zaman soru sormamız ne zaman sormamamız gerektiğini öğrendik.Ama cinsellik hakkında ebeveynlerimizden genelde hiç bir şey öğrenemedik. Bu konuda hiçbir bilgimiz yoktu. Babamız ve bazen de annemiz sabah işe giderdi. Eve geldiklerinde hele romantik biçimde birbirleriyle ilgilendiklerini görmezdik. Eğer örnek bir aileniz varsa cinsel hayatlarından söz etmezlerdi.
Kültürümüzde çoğu çocuk küçüklük yıllarını anne ve babalarının fiziksel ve duygusal ilişkilerinden uzak geçirir. Çocukların cinsel birleşmeyle ilgili bilgileri ilk edindiği zaman içine düştüğü şoku görmelisiniz. Bununla birlikte çocuklar cinselliği ilk fark ettiklerinde anne ve babalarının cinsel hayatında tehlikeli ve yırtıcı bir atmosfer bulunduğunu fark ederler. Bazı çocukların yakın aile bireyleri ya da yaşıt akraba çocukları bu çocuklara rahatsızlık verici şekilde bakmış ya da dokunmuş olabilir. Bu durum genelde sessizlik ve gizlilik içinde yaşanır.
Sessizlik ve gizliliğin tehlikesi, eğer biz herhangi bir şey yokmuş gibi davranırsak ve aslında bir şey varsa bizim gerçeklerin dışında hareket etmemize yol açmasıdır. Bu da bizi etkileri çok ciddi olabilecek bir düşünce bozukluğuna iter. Bu durumu yok varsaymak, inkar etmek üzerimizde büyük bir baskı yaratır. Bebekler doğdukları andan itibaren cinsellikleriyle doğarlar. Erkek çocuklar doğumdan itibaren ereksiyon olur. Kız çocuklarda ise doğumdan itibaren vajinal kayganlaşma görülür. Bu sessizlik ve gizlilik içinde cinsel duygu ve dürtülerini nasıl tanımlayabilir? Eğer cinsellik gibi önemli bir kavram kendi haline bırakılırsa, aile desteğinden uzak kalırsa cinsel duygular utanç ve yabancılaşma duygularına dönüşür ve hatta önlenmeye çalışılır. Bu nedenlerle cinsellik çocukta gizlilik ve çelişkilerle dolu bir hal alır.
Cinsel açıdan gelişen gençler cinsel bilgileri ‘çalmak’ zorunda kalır. Genelde cinsel bilgileri medyadan ve daha önce bu yollardan geçen ergenlerden öğrenir. Ne yazık ki en ‘kötü çocukların anlatacakları şeyler en fazladır. Asıl sorun böyle gizli yollardan edinilen bilgilerin bir çok yanlış bilgiyi de içinde barındırmasıdır.
CİNSEL BOZUKLUKLAR
Cinsel arzu bozuklukları
Cinsel uyarılma bozuklukları
Orgazm bozuklukları
Cinsel ağrı bozuklukları
Genel tıbbi duruma bağlı cinsel bozukluklar
Madde kullanımına bağlı ( Alkol, uyuşturucu v.s) cinsel bozukluklar
CİNSEL TERAPİ
İnsanlar düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini cümlelere döktüğünde daha çok özgürlük ve rahatlık hissederler. İlk olarak cinsel konularda sessiz kalmakla ilgili kendimize göre haklı bahanelerden uzaklaşmalıyız. İkinci olarak terapide açıklığa ihtiyacımız var. Ancak bu hiç de kolay bir şey değil doğallıkla. Terapinin en başında bu açıklık sıkıntı ve ızdırap verici bir durumdur, çünkü herkes cinselliği anlatma konusunda beceriksizken, kimse bunu açığa vurmak istemez. Aslında sözsüz düşünceleri söze dökerken zorlanmak çok doğaldır. Terapistler sıklıkla danışanlarının daha önce hiç söylemediklerini söylemeye çalışırken ve saklı duygularını ifade ederken gösterdikleri çabalara şahit olurlar. Genelde danışanlar şu konuda kaygılıdırlar: Cinsel sorunları terapi ortamına getirdiklerinde terapistten saygı görebilecekler mi?
DEĞERLENDİRMENİN YAPISI
Eğer bir çifte cinsel terapi uygulanacaksa ;
Çiftle iki terapi seansı
Her biri çiftin bir üyesiyle, iki bağımsız terapi seansı
Eğer bireysel terapi ise ;
Bireyle görüşme için dört terapi seansı
Gerekirse tıbbi muayene
Eksik bilgileri tamamlamak için bir terapi seansı
Geri bildirim vermek ve karar vermek için son bir terapi seansı
TERAPİDE NELER HAKKINDA KONUŞURUZ?
Anlatmaya hazır olduğunuz konularla ilgili sorular sorup bunların cinselliğinizi nasıl etkilediğini bulmaya çalışırız.
Eğer siz hazırsanız genellikle sorulan sorular şunlardır:
Siz büyürken evinizde kimler vardı?
Ailenizi cinselliği, çıplaklığı konuşma açısından nasıl tanımlarsınız?
Cinsellik konusuyla ilgili ilk ne zaman bir konuşma duydunuz?
Anne ve babanızın ortamda siz varken birbirleriyle cinsellikleri nasıldı?
Ailenizin dini inanışları ve kültürel alt yapısı nasıldı?
Erken çocuklukta cinsellikle ilgili herhangi bir şey yaşadınız mı?
Cinsel ilişki hakkında ilk bilgiyi nereden aldınız? Bu şekilde olmasını ister mi idiniz?
Ergenlik döneminde vücudunuzdaki değişimlerle ilgili neler hissettiniz?
Biriyle sevgili olma konusunda başarılı ya da başarısız mı idiniz?
Başka biriyle ergenlikte cinsel deneyim yaşadınız mı?
Vücudunuzu seviyor musunuz?
Cinsel hayatınız ne kadar tatmin edici?
Cinsel fantezileriniz varsa nelerdir?
Siz ve partneriniz cinsel yaşamınız hakkında neler konuşursunuz?
Cinselliğinizi etkileyecek bir sağlık sorununuz oldu mu?
Kendi cinsel geçmişinize bakınca geçmişten gelen nasıl kalıplar görüyorsunuz?
Bu kalıpların hangilerini değiştirmek istersiniz?
VAKA ÇALIŞMASI
Ayşe ve Mehmet ikisi de 25 yaşında. Lisede sevgili olmuşlar.Altı aydır evliler ve henüz cinsel ilişkileri olmamış. İlk terapi seansının sonuna doğru seksle ilgili konuşmaya başlayabiliyorlar. Ayşe ilişkinin acıtacağından korkuyor, Mehmet ise doğruyu yapamamaktan. İkinci buluşmada Ayşe ve Mehmet’in daha önceki cinsel deneyimleri hakkında sorular soruluyor. Daha önce bir kez denediklerinde Ayşe korkudan kendini kasmış, Mehmet ise dayanamayıp erken boşalmış. İkisi de utanmış ve korkularından ve ne hissettiklerinden konuşamamışlar. Üçüncü seansta Mehmet bir çok gece mastürbasyon yaptığından bahsetmiş. Dini korkularından ve mastürbasyonun günah olup olmadığıyla ilgili endişelerinden bahsetmiş.
Terapi sırasında Mehmet’de erkek orgazm bozukluğu ( Erken boşalma ), Ayşe’de cinsel ağrı bozukluğu ( Vajinismus ) teşhis edilmiştir. Utanma, suçluluk ve endişe duydukları tespit edilmiştir. Ayşe’ye ilişki sırasında rahatlamasını sağlayacak kısa süreli bir terapi uygulanmıştır. Mehmet’in mastürbasyon konusundaki duygularını ve ilişki sırasında yeterli performans gösterememe korkusunu yenmesini sağlayan kısa süreli bir terapi uygulanmıştır.
Kaynak: Charlton, S. Randolph ( 2007 ), Cinsel Terapi , İstanbul, Prestij Yayınları, 1. Basım
yazan: Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU