Bugün fazla konuşulmayan, konuşulmaktan utanılan, gençlerin ancak dergilerde okudukları ve kadının da erkeğin de utandığı bir konudan bahsetmek istiyorum. Bu konuyu yazmak istememin nedeni yeni evliler hatta bir süredir evli olanlar için çok yaygın bir sorun nedeni olması.
Vajinismus; halk arasında ‘hazne’olarak adlandırılan ‘vagina’nın kaslarının cinsel ilişki sırasında hatta cinsel ilişki ihtimalinin varlığında istem dışı kasılmasıdır. Bu kasılmayla birlikte cinsel ilişkiye karşı aşırı bir korku, bacakların kapanması, cinsel ilişkiden kaçınma, panik hali gelişir. Kadın kendisini kocasına karşı mahcup hissederken, kocası da kendisini reddedilmiş, istenmemiş ve yetersiz hissedebilir. Buna bağlı olarak karısına kızgınlık geliştirebilir, onu aşağılayabilir ve cinsel ilişkiye zorlayabilir. Zorlamalar kadında kaygıyı ve korkuyu arttırarak onu cinsel ilişkiden daha da soğutan bir kısır döngüye neden olabilir.
Vajinismus ülkemizde batı ülkelerinden daha fazla görülmektedir. Toplum yapımız cinselliğin konuşulmasını uygun bulmayarak, cinselliği tabu haline getirmektedir. Ülkemizde bekaretin önemli olması genç erkek ve kızları cinsellikten uzak tutmak adına cinsellik yokmuş gibi davranılmasına neden olmaktadır. Ülkemizde ‘mastürbasyon’ konusu anne babalar tarafından kız ya da erkek çocuklarla konuşulmamaktadır. Gençlerin çoğu kendi bedenlerini tanımamaktadır. Eğitim sistemimiz cinsel sağlık ile ilgili eğitim ile ilgilenmemektedir. Oysa bir gencin kendi bedenini tanıması, onun üzerinde nasıl denetim kurabileceğini gençle konuşabilmemiz için de çok gereklidir. Gençler evlilik öncesinde kendi bedenleri ve cinsellikle ilgili doğru bilgileri öğrenmediklerinden bazen yanlış cinsel deneyimler de edinmektedirler. Bekaret çok önemli olduğu için yanlış cinsellik yaşayan genç erkek ve kızlar bazen istenmeyen gebelik sorunuyla karşılaşmakta ve kürtaj deneyimi yaşayabilmektedir. Kötü yanı bunları herkesten habersiz ve kaygılar, korkular içinde yaşamaktadırlar.
Toplumsal yapı gereği cinselliği düşünmesi ve cinsel bilgi edinmesi bile yasaklanmış bir genç kız ile cinselliği genelde sorunlu yollardan öğrenmiş bir genç erkek evlendiğinde cinsellikle ne yapacaklarını bilemeyen bir çift olarak kalakalmaktadırlar. Toplum; okulda modern bir cinsellik bilgisi edinmemiş ,üstelik cinsellikten korkutulmuş ve tecrübesiz iki kişiden cinselliği artık normal bir şekilde yaşamasını beklemektedir. Bu durumdaki çift kendilerini toplumdan farklı, herkesin yaşayabildiği şeyi yaşayamayan kişiler olarak görüp, bu problemi yakınları ya da bir doktorla konuşmayı utanç kaynağı olarak görmektedir. Evliliğinin ilk 2-3 yılını hatta bazen 10 yılını hiç gerçek bir vajinal birleşme yaşamadan geçirmiş çiftler sanılandan çok daha fazladır. Bazen çiftler ilişkilerini bu haliyle de keyifli götürebildiklerini, buna razı olduklarını ancak çocuk sahibi olma isteklerinin bellerini büktüğünü ifade etmektedirler. Ailelerinin ‘Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız’ sorularından bunaldıkları için vajinismus sorununu çözmek üzere terapiste başvuran çok çift bulunmaktadır. Bazen vajinismus sorunu olan bir kadının çocuk sahibi olabildiği de görülür. Bu kadınlar gerçek bir vajinal birleşme yaşamadan çocuk sahibi olurlar.
Vajinismusun tedavisi cinsel sorunlar içinde terapiye en iyi yanıt veren sorundur. Uzun süredir başarısız terapiler almış ya da farklı terapiler denemiş kadınlar tedavi umutlarını kaybetmiş olacaklarından zor vakalar haline gelebilir. Genç ve cinsel bilgisi olmayan kadınlarda yalnızca ‘ilk gece korkusu’olabilir. Vajinismus’un terapisinde önce kadın ve erkekle ayrı ayrı kendi cinsellik anlayışları, cinsellikle ilgili bilgileri, cinselliğe dair geçmiş kaygıları konuşulur. Daha sonra çifte cinsel organların işleyişi, vaginanın yapısı, vaginismusa neden olan fizyolojik yapı anlatılır. Kadına ve erkeğe cinsellik sırasında farkında olmadıkları alışkanlık ve davranışlar yerine yeni davranışlar koyabilmeleri için farkındalık yaratılır. Yolunda giden bir vajinismus terapisinde kadın ve erkeğin başka psikolojik sorunları( fobi, obsesyon gibi) yoksa cinsellik birkaç hafta sonra normal seyrine girer. Cinselliğin tamamen normal yaşanması için bir süre daha geçmesi gerekir. Terapistin çifti bu konuda bilgilendirmesi gerekir.
yazan: Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU
