Bu yazıyı merak edip okuduğunuza göre belli ki artık çocuk değilsiniz. Şuanda kaç yaşında olduğunuzu bilemiyorum ama hep bu yaşınızda değildiniz. Biir zamanlar çocuktunuz ve o zamanlar birşeylerin farkında olmasanız da beyniniz yine de muazzam bir yapıdaydı.
Pek çoğunuzun çocukluk anılarını hatırlayamadığının farkındayım ama aslında “beyniniz o anıları asla unutmadı”, sadece bu anıları bilinç altında depoladı. Korkularınız, mutluluklarınız, başardıklarınız, başaramadıklarınız, hayata, kendinize ve çevrenizdekilere dair inanışlarınız, anlam veremediğiniz ya da hayatınıza yerleşmiş bazı düşünceler, davranışlar ve daha pek çok şey bilinç altımızda depolanır. Gelin hepbirlikte çocukluğumuza inelim ve bazı şeylerin sebebini görelim:
1- Neden stresli olduğunuzda alkol, sigara kullanıyor, yemek yiyorsunuz?
Alkol, sigara içmek ve yemek yemek stresli olduğunuz zamanlarda size geçici olarak haz verir.Bu hazzın nedeni bu maddeleri anne memesiyle özdeşleştirmeniz olabilir. Yeni doğan çocuğun haz kaynağı ağzıdır. Eğer bu madde ilginizi çektiyse annelerinize bir sorun; belki de sütten erken kesilmiş, yanlış (travmatik bir süreçle) kesilmiş ya da yıllarca meme emmiş (yalancı meme de dahil) olabilirsiniz.
2- Neden karanlıktan korkarız?
Bu maddede bir çocukluk travması olarak “öcüler” devreye giriyor. Bilirsiniz o öcüler ebeveynlerimizin söydiğine göre karanlık olduğunda her yerden çıkabiliyorlar. Genel yaşam alanları; girmememiz gereken odalar, karıştırmamamız gereken çekmeceler, yatak altları ve karanlık, ıssız olan her yer. Az önce kurduğum cümleyi ciddiye almamanız dileğiyle esas konuya gelecek olursak; karanlıktan korkmanızın sebebi küçükken karanlıktan korkutulmanız ya da karanlıkta yaşadığınız travmatik bir olay olabilir.
3- Neden hep yanlış insanlar sizi buluyor?
Bağlanma stilleri kuramına göre “onlar sizi değil, siz onları buluyorsunuz”. Az önceki cümleyi okuduktan sonra “Niye ben deli miyim?” dediğinizi duyar gibiyim; hayır değilsiniz fakat çocukluğunuzda size bakım veren kişiyle (anne, bakıcı, baba, akraba vs. ) kurduğunuz bağlanmadaki çözemediğiniz çatışmalarınızı çözmek için ileride de o çatışmaları yaratacak olan kişileri hayatınıza almanız muhtemeldir. Örneğin; çocukken bağ kurduğunuz kişi sizi aşağılamış, yok saymış vs. ise ileride size bunları yapacak kişilere bağlanmanız veya onları takıntı haline getirmeniz mümkündür.
4- Neden dayak atan eş kolay affedilir?
Çocukluğunuzda örnek aldığınız bakıcınız devamlı şiddet görüp sesini çıkarmıyorsa, ayrılmak yönündeki korkularını size bulaştırdıysa ya da aile üyelerinden biri şiddet yanlısıysa; şiddeti bir “sevgi gösterme biçimi” olarak algılamış olabilirsiniz. Fakat şiddet, seven insanın yapabileceği bir eylem değildir; karşıdakinin varlığını yok sayar ve yıkıcıdır…
5- Neden sorumluluk almaktan kaçarız?
Çocukluk döneminde bakıma muhtacızdır. Bakım verenimiz her kim ise; her işinizi o üstlenmiş ve size hiçbir sorumluluk yüklememiş olabilir. “O yorulmasın ben yaparım” diyerek iyilik yaptığını zannederken aslında; ileride sizin kendi başınıza yetebilen bir birey olmanızı farkında olmadan engellemiştir. Yine de onu affedin çünkü bu kişi kelimenin tam manasıyla; sizi sizden çok düşünmüş 🙂
6- Neden kendimize güvenmeyiz?
Hepimiz çocukken büyüklerin dünyasında doğan bakıma muhtaç küçük varlıklardık yani kendimize güvensizlik bize taa o zamanlardan geldi. Kimse burada; “benim kendime güvenim her konuda tam” diyemez ve dememelidir de çünkü; kimse her konuda çok iyi değildir. Neyse ki kendine güven duygusu sonradan da kazanılabilen bir duygudur da oradan paçayı kurtarabiliriz.
7- Neden isteklerimizi ağlayarak iletiriz?
20’li yaşlardan sonra kaybolmaya başlayan bu davranışı huy edindiyseniz durum fena. Bakın şimdi bir anda canlı müzik yapan bir kafede istek şarkıda bulunurken ağladığınızı hayal ettim de peçeteyi gözyaşlarınız için değil de istek şarkıyı yazmak için kullanırsanız daha işlevselsel olabilirdi 🙂 .Lafı uzatmadan şunu söylemeliyim ki; çocukluğunuzda her ağladığınızda istediğiniz şeyler bir bir yapılmış olabilir.
8- Neden tırnaklarımızı yer ya da parmağımızı ağzımıza alırız?
Burada yine 1. maddede söylediklerimiz devreye giriyor. Bebeklikten kalan haz kaynağı olarak ağzı temel almak kişinin stresli olduğu zamanlarda elini ağzına götürmesine ya da tırnaklarını yemesine neden olabilir. Sakız çiğnemenin stresi azaltmasını da yine bu şekilde açıklayabiliriz.
9- Neden kuruntularımız anne/babamızınkilere benzemeye başladı?
Gençken kınadığınız ya da “anne yine mi?” dediğiniz şeyleri siz de kafanıza takmaya ve kuruntu yapmaya mı başladınız? Bu olağandır, çünkü; anne babalarımız korkularını, kuruntularını farkında olmadan bize bulaştırır. Sonra biz bunları “anne, baba olunca anlarız” ya da birilerine gerçekten değer verdiğimizde onlar için tıpkı anne/babalarımız gibi endişeleniriz.
10- Neden herkese güveniyorsunuz?
Bağlanma stillerinden biri olan güvenli bağlanmada bebek kendisine, çevresindekilere ve bakım verenine güvenir, her ihtiyacı olduğunda birinin ona yardım edebileceğini ve kendisine zarar verilmeyeceğini düşünür. Belki siz de güvenli bağlanan bir bebektiniz, işte bu harika bir haber! Çünkü herkes güvenilmez değildir. Zamanla kime güvenilmeyeceğini öğrenebilirsiniz. Ya kimseye güvenmeyip, kendinize sosyal hayattan izole bir ortam yaratsaydınız?
Bu yazdıklarımdan dolayı sakın bakım verenlerinizi suçlamayın, onlar da “anne/babalarından gördüklerini” uyguladılar. Çocukluğumuz nasıl geçmiş olursa olsun kendimize yeni ufuklar açmak bizim elimizde. Artık çocuk değilsiniz, o zaman ayağa kalkın ve bir yetişkin gibi davranın!
Sağlıcakla kalın…
*
Psk. Burcu Yıldırım
www.gencgelisim.com
