On Yıl Sonra Ne Olur Dersiniz?

0
923

Hayat anlardan oluşur. Bu anlar ise saatleri, günleri, ayları, yılları oluşturur. Her ânın bizim için önemi farklıdır; her an farklı şeyler düşünüyor oluruz. Kimi olumsuzluklar ya da yaşadığımız güzel şeyler beynimizde dolaşır durur. Bir günde ortalama altmış bin düşünce geçer zihnimizden. Biz bu düşüncelerin sadece birkaçını yakalayabiliriz. Diğer düşünceler fark ettirmeden kaybolur. Bu anlarda düşündüğümüz şeyler hayatımızı belirler. Daha doğrusu düşünme alışkanlığımız hayatımıza yön verir. Hayatımız, düşündüğümüz şeylere göre anlam kazanır. Büyük veya küçük düşünmek sizin elinizdedir.

Hepiniz hayatınızda birtakım güçlüklerle karşılaşırsınız. Bunların üstesinden gelmek için bin bir türlü yol ararsınız. Siz sadece yakın zamana odaklanırsınız, olacaklar bellidir. Bunları düşünerek yaşayacaklarınızı kısıtlarsınız. İleriye dönük düşündüğünüzde ise yapacaklarınızı çok daha geniş bir zamana göre organize edersiniz ve hayatınız daha düzenli olur. Her yaptığınız eylem sizi ileriye hazırlar. Zihninizi boş yere meşgul eden birçok asalaktan kurtulursunuz. Hayat böyledir. Sürekli canı sıkılan insanlar o âna odaklandıkları için can sıkıntısı yaşarlar.

Onların yaptığı en akıllıca iş bunu sürekli dile getirmeleridir çünkü kendi zamanlarının boşa gitmesini takmazlar. Üstüne üstlük başkalarının zamanını çalmada da üstlerine yoktur. Bu nedenle büyük düşündüğünüzde bunlara izin vermemiş olursunuz ve tüm enerjinizi hedeflerinize odaklamış olursunuz. Her gün pek çok olumsuzlukla karşılaşırsınız. Bazı zamanlarda bu olumsuzlukların sizi günlerce, aylarca hatta yıllarca etkilemesine bile izin veriyor olabilirsiniz. Bu sadece o probleme odaklanmanızdan kaynaklanmaktadır. Zihninizde on yıl sonrasına dair bir resim olduğunda her küçük olayı düşünmeye başladığınızda o resmi görürsünüz ve beyninizi ona yönlendirirsiniz. O olağanüstü enerjinizi kafanızı meşgul etmek istemediğiniz şeylere harcamazsınız. Düşündüğünüz her şey sizin değerinizde olur. Kendinize değer verdiğinizi hissedersiniz. Hatırlayın ki başarılı insanlarla başarısız insanları ayıran tek nokta düşünceleridir. Başarılı insanlar “bu olay benim zihnimi meşgul etmeme değer mi” mantığıyla yaklaşırlar olaylara. Diğerleri ise aynı olayın üzerinde günlerce durabilirler. Kendi değerlerini düşürürler.

Yıllar ilerlediğinde küçük düşünen insanlar ne olacağını kestiremezler. Bir dört yol çıkar karşılarına ve onlar hangi yola gideceklerini bile bilemezler. Büyük bir kararsızlık yaşarlar ve bunun üzerinde zaman kaybederler. Ne yapacaklarını bilmezler ki…

Hiçbir şey sadece istemekle olmaz. İnanan tüm insanlar Allah’a dua ederler ancak onların her istedikleri gerçekleşmez. Hayat da böyledir. Hepiniz bir şeyler istiyorsunuz ama bunlara sahip olabilmek için büyük düşünmüyor ve değerinizi alçaltıyorsunuz. Burnunuz tıkalıyken nefes alamazsınız. Nefes alabilmek için burnunuzu açmalısınız.

Örneğin, her yıl bir milyonun üzerinde öğrenci üniversite sınavlarına girmekte ve bunların çok azı iyi bölümlere yerleşebilmektedir. Peki, kazananlar genellikle ne tür bir düşünce yapısında oluyor? Eğer iyi bir bölüme girmek kendisi için çok önemli ise öğrenci bir yıl boyunca sürekli kazanmayı düşünüyor. Kazanma düşüncesine iyice odaklanan bir öğrencinin davranışları değişir. Daha az uyumaya başlar, televizyonun karşısında zamanını öldürmez, eğlenceye daha az zaman ayırır. Düzenli ve yoğun olarak çalışmaya başlar. Sık sık denemelere girer ve kendi gelişimini ölçmeye çalışır.

10 yil sonra

Sonuçta öğrenci kazanmayı ne kadar çok istiyor, ne kadar çok düşünüyorsa davranışları o yönde değişecek ve kazanma ihtimali o kadar artacaktır. Aksi takdirde bir öğrencinin kazanmayı çok istiyor olması hiçbir şey ifade etmez. Hâlâ zamanın çoğunu televizyonun karşısında geçirmeye, sürekli olarak arkadaşları ile beraber olmaya ve sabahları geç saatlere kadar yatmaya devam eder. Sınavı kazanmayı istiyor olması da davranışları değişmediği için hiçbir şey ifade etmez.

Büyük düşüncenin büyüklüğü davranışlarımızı değiştirmesinden bellidir. Eğer düşüncemiz davranışlarımızdan okunuyorsa sahip olduğumuz düşüncenin hayatımızı değiştirmesini bekleyebiliriz.

Dopdolu bir yaşam istiyorsanız en değerli varlıklarınıza yaptığınız gibi düşüncelerinize de özen göstermelisiniz. Maddi dünyada kalan düşüncelerinizi yönetmeyi öğrenmeli, bu hayatın mucizelerini siz de yaşamalısınız. Hatırlayın ki siz de bir mucizesiniz…

 

Kaynak: www.gencgelisim.com

 

 

 

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız