Gökten inecek bir Şimşek gerekli bana
Özgür ve Sevgi dolu olabilmem için.
Jiddu Krishnamurti / Eğitim Üzerine Mektuplar
Fly Butterfly Up Up to The Sky
İster bir NLP Koçu, isterse bir Üniversite Öğrencisi olun sakin, rahat ve gevşemiş bir farkındalık halini yaşayabilirsiniz. Kendinize şifa verebilir, şimdi ve burada olmayı yaşayabilir, derin değerlerinizle tutarlı bir hale gelebilirsiniz. Bunlar Ruhsal olarak Diri olmanızın, Alfa Düzeyine geçmenizin özellikleridir. Böylece yaşamınızı kendiniz ve çevreniz için zehir etmekten kurtulup, bir sevgi, merhamet ve sevinç kaynağı olabilirsiniz.
Buna da ‘Dönüşüm’ denir.
Tıpkı bir tırtılın bir kelebeğe dönüşmesi gibi!..
Nedir kardeşim bu Meditasyon, Olumlama, Görselleştirme ve Yaratıcı İmgelemgücü dedikleri !..
“Beyninizi tam olarak kullanmak istiyorsanız yalnızca ‘Aklınızı’ değil, Sezgilerinizi yani Altıncı Duyunuzu da harekete geçirin.”
Belleruth Naparstek / Altıncı Duyunuz
Paul Roland “Meditasyon Nasıl Yapılır” adlı kitabında meditasyonun farklı Fizyolojik Etkilerinden söz ediyor. 1960’lı yıllarda Kaliforniya Üniversitesinden Robert Wallace meditasyonla ilgili olarak bir dizi bilimsel deney yaptı. Sonra Harward üniversitesinden kardiyolog Herbert benson da kendisine katıldı. Meditasyon uygulamalarının beden üzerindeki fizyolojik etkilerinin ‘Gevşeme’ ve hatta ‘Uyku’ olduğunu belirlediler. Meditatif haldeki insanlar yüzde yirmi daha az oksijen alıyor ve yüzde yirmi daha az karbon diyoksit veriyorlardı. Kan basınçları ve kalp ritimleri yavaşlıyordu. Özellikle de daha az Laktik Asit üretiliyordu. Laktik asit ‘savaş ya da kaç’ tepkisiyle bağlantılıydı. Dolayısıyla meditasyon yapanlarda stres de azalıyordu.
1960’lı yılların sonlarında iki Japon araştırmacı meditasyon yapan Zen rahiplerinin beyin dalgalarının düşük Theta seviyesine indiğini belirlediler. Theta frekansı ‘Uyku’ ile bağlantılıydı. Zen Rahipleri bu dalga boyunda yaşarken ‘Uyanık’ ve ‘Farkındalık’ doluydular.
Daha sonraki araştırmalar meditasyonun ‘İrade Dışı Fizyolojik İşlevlerin’ kontrolünde kullanılabileceğini ortaya koydu.
Kalp atışları ve beden ısısı azaltılabiliyordu. 1970’li yıllarda biyo-geribildirim çalışmaları meditasyonun ağrı ve stresi azaltan bir teknik olduğunu ortaya koydu. Bu psiko-biyolojik kazanımların ötesinde meditasyon Kendini Keşfetme Yolunun ve Daha Yüksek Farkındalığın ilk adımıydı. Yolun sonunda ise Aydınlanmaya ulaşılıyordu. Aydınlanma bütün bağlardan özgürleşme durumuydu (detachment). Budist özdeyişiyle:
“Bu dünyanın içinde yaşa ama bu dünyadan olma.”
Başarılı bir Psikoterapist, Yönlendirilmiş İmgelemgücü Yenilikçisi, Şifacı ve Sezgi Eğitmeni olan Belleruth Naparstek, “Altıncı Duyunuz” adlı kitabında Meditasyon, Yönlendirmeli İmgeleme ve belirli türden Nefes Egzersizleri sayesinde beyin dalga frekanslarında değişiklikler oluştuğunu ve bunların laboratuar cihazlarıyla ölçüldüğünü belirtir. Kitabında kırk beş Sezici ve Şifacı ile ilgili araştırma notları yer almaktadır. Bu kişilerden kırk üçü ‘düzenli olarak meditasyon yaptıklarını’ söylemişlerdir.
Şikago şehrinden öğretmen Sonia Choquette bunlardan biridir. Öğrencilerini her gün sadece on beş dakika süren çok basit bir tekniği uygulamaları için teşvik etmektedir. Bu uygulama sırasında öğrenciler rahatça oturuyorlar. Gözlerini kapatıyorlar. Farkındalıklarını nefeslerine odaklıyorlar. Bu arada arka planda hoş bir müzik çalıyor. Dörde kadar sayarak nefes alıyor, dörde kadar sayarak nefeslerini tutuyor ve yine dörde kadar sayarak nefeslerini veriyorlar. Rahat ve yavaş bir ritim sağlandığında ise bir onaylama cümlesini tekrar tekrar düşünmeye başlıyorlar. Bu cümleler “Ben huzurluyum”, “Ben sakin ve sessizim” gibi olumlamalar (affirmation) oluyor.
Naparstek Meditasyonun sadece Budistler için tasarlanmış bir etkinlik olarak tanımlanmamasını ister. Ona göre Meditasyon aslında gevşemiş, odaklanmış ve uyanık bir biçimde yapılan bir ‘Dikkat Verme’ egzersizinden başka bir şey değildir. Bulaşık yıkarken tencereleri ovmak, çay içmek, golf oynamak, çizim yapmak ve hatta ayakkabıları cilalamak, odaklanmış ve uyanık bir biçimde yapıldığında meditasyondur. Odaklanmış dikkat beyin dalgalarının desenlerini değiştirir, Alfa düzeyine geçilmesini sağlar. Kana ‘Serotonin’ ve ‘Melatonin’ hormonlarının salınır. Bu ise Adrenalinli deneyimleri yaşamaktan farklıdır. Ego aktivitesinin yani beynin ‘ortamı tarama’, ‘karar verme’, ‘değerlendirme’, ‘endişelenme’ ve ‘analiz etme’ gibi yürütme işlevlerinin sessizleşmesine yol açar. Meditatif sağ beyin uygulamalarıyla, PSİ etkileri üreten ‘Değişmiş Bilinç Halleriyle’ (altered states of consciousness, NLP’de de kullanılmaktadır!) beyin dalga aktivitesinde ve biyokimyasında değişiklikler sağlanır.
Bu bilinç halinin ürettiği nöro-hormonlar zengin ve yumuşak Serotonin türleridir. Bu bilinç hali düzenli, uyanık, besleyici, doluluk hissi ve bir yükselme haliyle sonuçlanır. Beyin dalga frekansları yavaşlar, Beta’dan Alfa ve Teta ritimlerine geçer. Bazen Kalp ve Beyin birbirleri ve tüm beden ile aynı dalga boyunda titreşirler. Duygular sakin ve düzenli bir hale gelir. Günlük deneyimlere daha fazla şükran ve sevgi katılır. Davranışlar daha sabırlı, cömert ve nazik hale gelir.
Belleruth Naparstek meditasyon ve yönlendirilmiş imgelemgücünü ( guided imagery ) sadece Başağrıları, Aşırı Kilo Sorunları, Stres, Endişe, Depresyon, Uykusuzluk ve Travmalarda değil, Şeker hastalığı, Astım, Kalp ve Damar Hastalıkları, Kanser (Radyasyon tedavisiyle birlikte) gibi hastalıklarda da tedavi amaçlı olarak kullanmaktadır. Kendisine ait ‘The Guided Imagery Resource Center’ bu tür çalışmaların yapıldığı bir merkezdir. Yönlendirmeli İmgeleme kasetlerini dinleyenler arasında ‘Psişik Patlamalar’ deneyimleyenlere rastlanmaktadır. Kendisinin en önem verdiği meditasyon ve yönlendirilmiş imgelem uygulaması ise ‘Metta’ ya da ‘Sevgi-Nezaket’ meditasyonu olarak adlandırılmaktadır. Avuç içi kalbin üzerine konur ve sevginin kalbe yerleşmesi ve çevreye yayılması sağlanır.
Bu yazının sonunda bunun bir uyarlama örneğini okuyacaksınız. İsterseniz kendinize uygun bir yer bulup yazılanları uygulayabilirsiniz de.
Carry Copper ve Alison Straw, “Başarılı Stres Yönetimi” adlı kitaplarında İngiltere’de Stresin yılda 40 milyon günlük işgünü kaybına yol açtığını ve bunun da İngiliz sanayisine 7 milyar Sterline mal olduğunu yazarlar. Vücudumuzun sıklıkla tekrarlanmayan Stres durumlarından fazlaca etkilenmeyebileceğini fakat günümüzde bu durumların süreklilik gösterdiğini ve vücudun kendini iyileştirmesine izin vermediğini belirtirler. Bu nedenle Stres gittikçe daha ağır sonuçlara yol açmaktadır.
Stres belirtilerinin kontrol edilebilmesi için şu soruları sorarlar: Kendinizde Stres Belirtisi olarak neleri tanımlıyorsunuz? Sizde Stres yarattığını farkettiğiniz durum ve tecrübeleri düşünün: Kendinizi nasıl hissettiniz; Nasıl davrandınız; Bu sizin işinizi nasıl etkiledi?
Hadi gelin beraber Meditasyon yapalım
Her gün otuz dakika meditasyon yapmanız iyi bir başlangıç sayılır.
Önce sakinleşin ve gevşeyin. Gevşemek ve rahatlamak Meditasyon için en iyi hazırlıktır. Rahat bir şekilde oturun. Yavaş ve derin bir nefes alın, dörde kadar sayıp nefesinizi tutun, sonra yavaşça nefesinizi boşaltın. Aşağıdaki sözleri yumuşak bir ses tonuyla içinizde tekrarlarken kaslarınızdaki gerginliklerin azaldığını ve zihninizdeki bütün olumsuz düşünce ve duyguların nefesinizle birlikte çıkıp gittiğini düşünün:
“Başımdaki ve yüzümdeki kaslar gevşiyor. Tüm vücudumdaki kaslar gevşiyor. Ben gevşiyorum, sakinleşiyorum ve rahatlıyorum. Bütün olumsuz düşünceler ve duygular içimden çıkıp gidiyor. Daha da rahatlıyorum. Kollarımdaki ve ellerimdeki kaslar gevşiyor. Bacaklarımdaki ve ayaklarımdaki kaslar gevşiyor. Dikkatim ayaklarımda, ellerimde ve başımda. Dikkatim karnımda, kalbimde, gırtlağımda ve alnımda. Ben alında parlayan bir yıldızım.”
Bunları içinizden geçirip sessizlik içinde oturun.
Arka fonda uygun bir müzik ( New Age de olabilir ) çalıp, bir tütsü de yakabilirsiniz. Bunlar sizin Alfa düzeyine geçmenizi kolaylaştıracaktır. Bütün sisteminiz ‘size karşı’ ya da ‘Gadap tecellisi altında’ değil, ‘sizin iyiliğiniz için’ ya da ‘Rahmet tecelliyatı altında’ çalışmaya başlayacaktır.
Zihninizin enerjisi bir İçsel Nehir gibidir. Dikkatinizi nereye yönlendirirseniz oraya akar. Enerjiniz nereye akarsa oraya hayat verip orayı güçlendirir. Zihniniz ve bedeniniz gevşediğinde ve rahatladığında bu sizin sağlığınız ve mutluluğunuz için çok yararlı olacaktır. Beden Diliniz ve Fizyolojiniz sizin ‘rahat ve güvenilir bir dost’ olduğunuzu gösterecektir.
Stresle ve zihindeki kargaşalarla savaşmanın en kolay yolu sakinleşmeyi, yavaşlamayı ve rahatlamayı öğrenmektir. Deneyimleriniz arttıkça fazla zorlanmadan bunları elde ettiğinizi ve gündelik yaşamınıza geçirdiğinizi göreceksiniz.
Yukarıdaki basit egzersizi yaptıkça bütün bedeninizdeki gerginlikler yerini gevşemeye, rahatlığa, olumlu düşünce ve duygulara bırakacaktır. O zaman İçsel Sesinizi ya da Vicdanınızın Sesini duyabileceksiniz. O zaman bu yazıyı tekrar okuyun. Uygulamalarınız arttıkça yeniden okuyun. Her seferinde yeni şeyler anladığınızı göreceksiniz.
Daha derin bir Meditasyon için yukarıdaki uygulamadan sonra aşağıdaki uygulamaya geçebilirsiniz.
“Sembolik bir Kapının eşiğinden geçiyorum. Birçok odası ve kapısı olan tarihi bir Sarayın büyük salonuna giriyorum. Dolaşıyorum. Birden odalardan birinde adımın yazılı olduğunu görüyorum. Kapıyı açıp içeri girdiğimde aşağıya doğru kıvrıla kıvrıla inen bir Spiral Merdivenle karşılaşıyorum. Merdivenden inmeye başlıyorum.
Yavaşça. Aşağıda İçsel Hazinelerle dolu bir odayla karşılaşıyorum. Orada bir süre kalıp Sessizlik, Huzur, Baraka, Saygı, İşbirliği ve Başarı gibi mücevherleri elimdeki kadife keseye dolduruyorum. Sonra geri dönüş yolculuğum başlıyor. Hazine Odasından çıkıp Spiral Merdivenden yukarıya tırmanıyorum. Adımın yazılı olduğu odadan büyük salona geçiyorum. Sarayın geniş Kapısından dışarı çıkıyorum. Meditasyonu sona erdiriyorum.”
Yukarıdaki çalışmaları uygulamaya alıştıktan sonra bu yazının sonundaki uygulamaya geçebilirsiniz. Bu uygulamalar sizin kendiniz ve çevreniz için bir ‘Rahmet kaynağı’ olmanızı sağlayacaktır. Sevgiyle Hizmetin değerini o zaman daha iyi anlayacaksınız.
Mike George’un Beş Adımda Meditasyon Uygulaması size gevşemeyi öğretecektir. İlk olarak Enerjinizi Geriye Çekin (withdraw). Enerjinizi zihinsel olarak çevrenizdeki her şeyden geriye çekin. Hiçbir şeyi reddetmeyin ve hiçbir şeye direnç göstermeyin. Sadece dikkatinizi içinize yöneltin. Bir kaplumbağanın başını gövdesinin içine çekişini hayal edin.
İkinci olarak Odaklanacağınız bir Bilinç noktası yaratın. Alnınızın ortasında bir nokta olduğunu hayal edin ve oraya odaklanın (focus). Bu noktanın Parlayan bir yıldız olduğunu hayal edin. Bu size Olumlu Enerji sağlayacaktır. Kendinizi iyi hissedeceksiniz.
Üçüncü olarak bir Olumlama Cümlesini içinizden tekrarlayın (affirm). Kendinizle ilgili olarak “Ben bilinçli bir varlığım”, “Ben huzurlu bir ruhum” gibi olumlu düşünce ve imgeler üretin.
Dördüncü olarak enerjinizi ‘Huzur’ üzerinde odaklayın. Huzuru meditasyon konunuz yapın. Siz huzura odaklandıkça, huzur düşüncesi huzur duygusuna dönüşecek ve bu duygu yaşamınızı huzurla dolduracaktır.
Beşinci olarak Deneyimi ya da Gerçekleştirmeyi yaşayın. Bu huzur duygusunu tüm dikkatinizi vererek besleyin. Onu geliştirin. Bu meditasyon sizin kendinizi gerçekleştirmenizin (self realisation) başlangıcı olacaktır.
Cengiz Erengil
www.gencgelisim.com