Dahilerin Sağ-Sol Beyin Uyumu
Uygarlığın doğuşundan bu yana insanoğlu zihnin bilinmezleri ve gücü üzerine kafa yoruyor. Mozart, Einstein, Da Vinci gibi dahiler bizi şaşkınlığa uğratırken iki soru işareti havada asılı kalıyor: Bu dahiler doğuştan gelen Tanrısal bir yeteneğe mi sahipler, yoksa bizden sakladıkları gizli bir şeyler mi var?
Beyin ve bu mucize organın bilgiyi işleme yöntemi bilim adamlarını şaşırtadursun, Japon satranç oyuncusu Yoshiharu Habu’nun beyni üzerinde Japonya’daki bir grup bilim adamı tarafından gerçekleştirilen deney tartışmalara yeni bir boyut getirdi. Satrancın benzeri olan Shogi oyununun da tartışmasız şampiyonu olan Yoshiharu Habu, dahi olarak anılıyor ve Japonya’daki en ünlü simalardan…
Bu deneyde beyin dalgalarını görüntüleyen elektroansefalografi isimli bir aygıt kullanıldı. Bu aygıt, belirli zihinsel uğraşılarda beynin hangi kısımlarının kullanıldığını belirleyip monitöre yansıtıyor. Normal şartlarda satranç oyuncusu bir sonraki adımını planlamak için mantıklı düşünmeyi yöneten sol beynini kullanır. Ancak Yoshiharu Habu’da durum tahmin edilenin tam tersiydi.
Yoshiharu Habu’nun beyin dalgası grafiği, hamleyi gerçekleştirmeden önce sağ beynini kullandığını gösteriyordu. Deneyin ilerleyen aşamalarında görüldü ki Bay Habu önce düşünmek ve plan yapmak için sağ beynin bilişsel imajlarını ve mekan oryantasyonunu kullanıyor, hemen ardından da bunu mantıksal ve linguistik olarak teyit etmek amacıyla sol beynini kullanarak hamleyi gerçekleştiriyordu.
Bu önemli bulgu, uzmanları üstün zekalı kişilere yönelik başka araştırmalar yapmaya yönlendirdi. Sonuç hayret vericiydi. Bay Habu’da olduğu gibi birçok üstün zekalı için de bilişsel süreç sağ beyin odaklıydı. Normal kişiler mantıksal ve sıralı bir şekilde işlemek üzere sol beyni kullanırken, üstün zekalılar düşünce ve yaratıcılık için sağ beynin mekansal farkındalığını ve zihinsel imajlarını kullanıyordu.
Yoshiharu Habu’nun sözleri bu bulguları doğrular nitelikte: “Çoğu satranç oyuncusunun gözlerinin hamle geliştirmek için satranç tahtası üzerinde gezindiği sanılır. Ancak ben tahtanın merkezine odaklanıyorum ve böylece olası bütün hamleler kafamda canlanıyor. Bu öngörüm neredeyse %100 oranında doğru çıkıyor.” Görülen o ki, üstün zekalılar sağ beynin el değmemiş potansiyelini bir avantaja çevirerek sol beynin becerileriyle birleştiriyor, böylece kalıpların dışına çıkıyorlar. Ne yazık ki, çoğumuz sahip olduğumuz bu olağanüstü potansiyeli es geçerek nice başarıları ıskalıyoruz.