GÖL’DEN BİR DAMLA VE MERHAMETKÖY’DEN HARAPTAR DELİVELİ’NİN MEKTUBU!
Bismillah. Er Rahman..Er Rahiym..
Kale duvarı gibi koruyan; ana kucağı gibi emziren; besleyen; sarıp sarmalayan o muhteşem şefkat sahibi ..
Dost selamıyla selamlarım..!
Ülkemiz Anadolu; imparatorluklar ;medeniyetler, kültürler coğrafyasıdır.. Hepimizin atalarına kucak açmış bir mülteciler ülkesidir.. Herhangi bir etnisitenin tek başına benim mülküm diyemeyeceği bir müşterek sahiplenmeler coğrafyasıdır.. İlk gelenler de muhacirdi.. Şimdi biz de onların muhacir torunları- varisleriyiz..
Hanedanlar savaştı.. Halklar savaşmadı.. Devletler didişti.. Halklar didişmedi.. Devlet tarihçileri bizi aldatmaya devam etmesin.. Devlet şairleri bizi hipnozlamaya devam etmesin.. Devlet hatipleri; devlet vaizleri bizi uyutmaya devam etmesin..
Devletler yıkılır; hanedanlar yıkılır; halklar yıkılmaz.. halkların kardeşliği çökmez..
Halklar bu sürgit iktidar kavgaları; (game thrones)..tiran oyunları arasında var olmaya devam eder.. Etmelidir..
Ejderha kurnazlıkları karşısında; kablumbağa bilgeliği kazanır.. kazanmalıdır..
Allah inancı ve güvencesi halklar içindir.. Allah’ın eli halkın eli üzerindedir.. Allah zalim muktedirlerin; zorba tağutların; cipt sülüklerin dostu filan
değildir.. bilakis en yaman düşmanıdır..
Cehennem zalimler içindir.. halklar için değil..
Kardeşlerim.! Arkadaşlarım.! Köydaşlarım.!
Politik laf cambazlarının kıyasıya kamplaştırdığı ve böylece birbiriyle meşgul fırkalar teşkil ederek; iktidar veya iktidar’a şoğut akıdan iktidar taliplisi (güya muhalif) güç tapınıcılarının tezgahlarına abone kaydetmekte çok mahir; kalleş müzevir oyunlarına gelen sersemler topluluğu olmaktan artık vaz geçelim….
Kendi imkanlarımızla kendimize has yeni birliktelikler tesis etmek için çabalayalım.. Eenerji ve sinerjimizi; kalbimizi efsunlayan zihnimizi morfinleyen içi boş laf salatalarından da muhafaza edelim.. Gücümüzü emen iş kotarma kudretimizi adeta uyuşturan söz sanatçılarından da uzak duralım.. Boş mide ile nirvanaya çıkılmaz..
Önce ekmek kavgası bakımından özgürleşmemiz gerekir.. Geçimliklerini kendine hasım kişi- kurum ve kuruluşlardan temin eden kimselerin özgürlük şarkıları avunmacadan ibarettir.. Bu bağlam da din afyon; ideoloji eroin; sanat ve edebiyat şarap olabilmektedir.. Köle tüccarı şair ve filozofları iyi tanıyın.. Uzak durun.. Hatta iki sumsuk, bi tokat vurun..
Merhametköy size ağız da verir; ekmek te verir.. sizin köyünüzdür.. Hepinizi bu köye davet ediyorum.. Entelektüel zevzekler alem görsün.. İş görsün.. Marifet görsün.. Yıllardır ürettikleri laf salataları; zalim iktidarların değirmenine su taşımaktan başka bir işe yaramadı..
Kardeşlerim.!. Hacı aleme duacı harabtar deli veli bugün var yarın yok..
Çoğunuzun da öleceği çok açık..
Bizler çok kahırlar yaşamış; çok acılar çekmiş kuşakların çocukları olduk..
Hiç değil se çocuklarımız gülümseyerek ve alınları dik olarak yaşayabilsinler..
Gelin canlar bir olalım..
Mazluma kol kanat olalım..
Taş atana ekmek; silah sıkana su verelim..
Tankların üstüne karanfiller saçalım..
Andımız selam; adımız barış olsun..
Zalim kimden se ondan değiliz..
Tevekkeltü tealallah..
GÖLDEN BİR DAMLA
Sevgili Yüksel Mert. Soyut Duygular’ını beğendim.
Bu gün 30Ağustos.
Başımda deli rüzgarlar esiyor.
Alıp götürüyor beni KocaTepe’ye.
Çiğiltepede Albay Reşatı görüyorum.
Dağlarda yanan çoban ateşlerini görüyorum.
Mustafa Kemal’in yattığı siperlerden Afyon Ovasına atlamak geliyor içimden.
Issızca’dan Mamüre Dağlarına bakmek ne güzel değil mi.?
Mamure Dağlarında filintayı yastık yapıp çalı dibinde sipere yatan yiğitleri düşünmek ne güzel değil mi?
Ve bir çığlık atmak….Şehitler….Şehitler…
Mezardan çıkmanın vaktidir…
Sevgiyle kal.
***
(Mehmet GÖL)
