İşte size bir Nasrettin Hoca fıkrası:
Nasrettin Hoca damdan düşer. Acıyla yerde kıvranmaktadır. Komşuları yardıma koşar. ‘Aman hocam nasıl düştün,insan biraz dikkat eder.’diyerek söylenmeye başlarlar. Bu arada ,yardım etmeye ve onu kaldırmaya çalışırken daha çok canını yakarlar. Hoca acı içinde ‘Bana damdan düşen birini getirin. Benim halimden ancak o anlar’ diye bağırır.
Sizi biraz hayal kurmaya davet edeceğim:
Bir mağazaya girdiniz; görevli telefonla konuştuğundan sizinle ilgilenmedi.Çok sinirlendiniz. ‘Bu mağazaya bir daha gelmeyeceğim. Ne biçim saygısızlık bu, ben bunu hak etmiyorum’ diye düşündünüz. Sinirle çıkıp gittiniz. Şimdi düşünmenizi istiyorum: Satış görevlisi hakkında bir şey biliyor musunuz? Ya bunu sizi önemsemediği için yapmamışsa? Belki problemi olan bir müşteri onu telefonda tutuyordu ya da telefonda patronu kesemeyeceği bir konuşma yapıyordu. Belki de üzüntülü bir haber almıştı. Nereden biliyorsunuz ki?
Empati kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun açısından bakması ve bu durumu karşısındakine hissettirebilmesidir. Karşınızdaki kişiyi empatik dinliyor olduğunuzu söyleyebilmeniz için, o kişiyi yargılamadan ya da göklere çıkarmadan sadece anlamaya çalışmanız gerekir. Bir insanla empati kurabilmek için kendinizi onun yerine koymalı ve onun açısından bakmalısınız. Olayları siz değil, o nasıl algılıyor, olayları nasıl yaşıyor? Sanki o kişiymişsiniz gibi onun yerine geçmelisiniz. İnsanların farklı yetiştiriliş tarzları, farklı değer yargıları ve farklı alışkanlıkları olduğunu unutmadan kendi düşüncelerinizi değil, onun düşüncelerini fark etmeye çalışmalısınız. Bu patronunuz da olabilir, eşiniz de, ergenlik çağındaki çocuğunuz da.
İletişimde başarı için her iki tarafın da doğru empatik davranışı göstermesi gerekir.Şimdi mağazaya geri dönelim:
Eğer mağaza çalışanı gerekli empatiyi gösteremedi ve telefon görüşmesinden rahatsız olduğunuzu fark etmediyse, rahatsızlığınızı ifade etmek için ‘ Ben dil’i kullanmalısınız. Yani özne’nin ben olduğu cümleler kurmalısınız. ‘Benimle ilgilenmemenizden çok rahatsız oldum. Kendimi önemsenmemiş hissediyorum.’gibi.
Diyelim ki görevli sizin rahatsızlığınızı anladı. Bunu aktarabilmesi çok önemlidir. Kendisini müşterinin yerine koyup, ‘ Beni böyle bekletseler ne kadar sinir olurdum.’diye düşünüp ‘ Lütfen 5 dakika izin verin, hemen ilgileniyorum.’demelidir. Günümüzde hızlı bir değişim yaşanıyor ve değer yargıları değişiyor. Dün saygısızlık olarak kabul edilen şey, bugün önemsenmiyor. İnsanlar ilk iletişim deneyimlerini ailede yaşar. Hayata dair bilgi, beceri ve tutumlar ailede öğrenilir. Bu değerler gün geçtikçe değiştiğine göre ‘ Bana kötü davranmak için yapmıyor, o benim penceremden bakmıyor.’ Diyebilmenin yararı olacaktır.
İletişim sandığımız şey bizim söylediğimiz sözden karşımızdakinin ne anladığıdır. Biz ak derken o kara anlıyorsa biz istediğimiz kadar çabalayalım doğru iletişim gerçekleşmemiş demektir.
Sağlıcakla kalın.
yazan: Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU